Hiçbir kýþ sonsuza dek sürmüyor, hiçbir ilkbahar uðramadan geçmiyor. -Hal Borland |
|
||||||||||
|
(O) Geliyor. – (O) Gelmiyor. He/She is coming. – He/She is not coming. (O) Yazýyor. – (O) Yazmýyor. He/She is writting. – He/She is not writting. Görüldüðü üzere Türkçe az sözle çok þey anlatmada, açýklamada açýk ara öndedir. Üstelik Türkçede sözcüklerin yazýlýþ ve okunuþlarý ayný olduðu için, Türkçe damgalarý (harf) bilen/öðrenen bir kiþi -yazýlýþý ve okunuþu farklý sözcüklerden oluþan- Ýngilizceden çok daha kolay bir þekilde Türkçeyi kavrayabilir. Türkçe ile Arapçayý karþýlaþtýralým. Bunun için de Türkçemizde “üzgün, üzülmek, üzüntü” gibi kullaným biçimleri bulunan sözcüklerin Arapçadaki karþýlýðý olan “al-huzn” sözcüðünü ele alalým. Türkçeleþmiþ haliyle “hüzün” sözcüðünü… Arapçada baþa “-ta” gelir, olur “tahzen”. Türkçede sona “-lü, -suz” ekleri gelir, olur “hüzünlü”. Bir baþka deyiþle “mutsuz”… Arapçada baþa bir de “-la” gelir, olur “la tahzen”. Türkçede sona “-me” eki gelir, olur “hüzünlenme”. Bir baþka deyiþle “üzülme”… Hüzünlenme ile üzülme arasýnda fark deðilse bile anlam yönünden çok ince bir ayrýntý (nüans) olduðunun da altýný çizelim. Tarafsýz gözle bakýldýðýnda Türkçenin hem yapýsý ve kurallarý hem de söyleniþ kolaylýðý ve anlatma gücü açýsýndan Arapçadan üstün olduðu görülür. Dahasý ek alan bir Türkçe sözcüðün okunuþunda/söyleniþinde, yazýlýþýnda çok az bir ses deðiþimi olurken Arapçada baþa gelen ekler sözcüðün hem okunuþunu/söyleniþini hem de yazýlýþýný tümden deðiþtirmektedir. Adý üstünde ek olan bir þeyin niye sözcüðün baþýna getirildiðini, ünlü damga (harf) yönünden çok zengin olan Türkçe ile bu alanda oldukça kýsýr olan Arapçanýn nasýl ayný kefeye konulabildiðini anlayan varsa beri gelsin. Hem öyle ya “üzüntü” sözcüðünün suyu mu çýktý? Daha da kötüsü Türk/Türkman (Türkmen) diye çaðrýlan kiþileri Arap damgalarý (harf) ile “t-r-k-m-n” yazýp, “Terekeme” diye okuyunca ve/veya söyleyince Türk milletini bölmüþ olmuyor musunuz? Nerede kaldý milliyetçilik, nerede kaldý yurt (vatan) sevgisi… Nerede kimlik bilinci?!. Baþkalarý neyse de, hem Türk’üm deyip hem Türkçenin gücünü, deðerini (kýymet) bilmeyenleri gördükçe üzülmemek elde deðil. Üzülmek ne ki; Kaþgarlý Mahmut, Hoca Ahmet Yesevî, Yunus Emre, Karamanoðlu Mehmet Bey ve son tahlilde Gâzi Mustafa Kemal Atatürk gibi Türkçe âþýklarý, sevdalýlarý mezarlarýnda ters dönse yeridir. Karamanoðlu Avþarlarýndan olan -pîrimiz- Kaygusuz Abdal’ýn söylediði bir beyitle noktayý koyalým: Türk dilin Tanrý buyurdi Cebrail Türk dilince söylegil dur git digil Aziz Dolu Atabey azizdolu.wordpress.com
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Aziz Dolu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |