Yememeniz gerekenler içinde diye baþladý söze Gastroenteroloji bölümü hekimi sayýn
Prof. Dr. Feyza Haným...

Yutkundum; doktorun aðzýndan çýkacaklar bu kadar mý korkutur insaný sevgili günlüðüm✍🏻
Boða burcu olunca korkuyor biraz insan itiraf ediyorum.

Bir an Erzurum usulü altý yumurta ile yoðurarak açtýðým, önce sýcak suda haþlayýp, sonrasýnda soðuk suda þokladýðým tepsiye sanat eseri iþler gibi yerleþtirdiðim; her bir katýna tereyaðý gezdirirken bir tuvali boyuyormuþluk edasýyla odaklanmalarým akabinde, keçi inek peyniri karýþýmýn içine, ince narin dallarýný ahþap kesme tahtasýnda incecik kýyarken, buram buram maydanozun kokusu sarardý mutfaðýmý, tüm þoklu bezeler bittikten sonra en son üzerine haþlamadan serdiðim hamurumu sererken ki halim geldi ve ocak üzerinde döndüre döndüre piþirdiðim su börekleri, kendi ellerimle açtýðým mantýlar geçti gözlerimin önünden…

Hayýr; sakýn bunu söyleme lütfen lütfen lütfen desem.
Ya da; doktorun aðzýndan çýkanlarý zamanla çýkan yeni söylemler gibi evrene gönderip, üç kere iptal iptal iptal desem, evren de cevaben yediklerin gözüne, dizine dursun der mi tövbe estaðfurullah tövbe sevgili günlüðüm güldürdüm yine kendimi Allah hepimizin yüzümüzü güldürsün.

Asil kadýn hoca oluþu duruþu, konuþtuðu cümlelerin ahenginden belli oluyordu.
Kaliteli ailede büyümüþlüðü de gözlerden kaçmýyor þüphesiz.

Çok insan gördük tabii sevgili günlüðüm✍🏻yaþ yarým asrý devirince gülümsüyorsun hayata,insanlara, olaylara…
Ýllüzyonun birer oyuncularýyýz, dünya dediðin iþte bu kadar yer… Sahi, senin çulun sýðdý mý dünyaya sevgili günlüðüm?
Çulu da yazalým bölümü yarým kaldý sanki deðil mi ?

Birlikte devirdik seninle yarým asrý sevgili günlüðüm ✍🏻

Okuma yazmayý öðrendiðim yýllarý takip eden senelerden beri yalnýz deðiliz seninle ben; içice koyun koyuna, duygularýmýz bir ne güzel deðil mi?

Konuyu daðýtmayalým hýk dedim kaldým. Baþladý hoca unlu gýdalar, ekmek yasak!

Kara kýlçýk buðdayý hocam?
Hepsi yasak!
Mayalý, þekerli, iþlenmiþ gýdalar…
Zihnimde bir ses dolaþýyor ve yüksek sesle diyor ki yasaklar delinmek içindir!

Bak sen dedim, sus bakayým sen þu kenarda haným, hanýmcýk otur!

Sadece dinliyordum hocayý, yeþil mercimek deyince mercimekte protein olduðu kadar þeker de var yememeniz gerekiyor dedi ve ardýndan ya nohut dedi veyahut kuru fasülye kalakaldým çünkü…

Heyyaaa heyyaaa yaaaaa heyyyaaa dedim sevgili günlüðüm✍🏻
Kýzýlderililer gibi elime þýk þýk ses çýkaran sopalar alýp, yüzümü aborjinler gibi boyamakta geldi içimden.
Efendim?

Neyine þaþýrdýn kýzýlderililer gibi deyince sevgili günlüðüm? Gayet insani duygular; çokta sevdiðimi bilirsin kýzýlderilileri, belki de en insansý duygular onlarda… Hoca konuþtukça sanki yine kýzýlderililer gibi saçlarýma rengarenk boncuklar takýlýymýþta ve de boynumda inci, mercan, boncuklarým varmýþ ve bütün ipler kopmuþ saçýlmýþ tüm yýllara, her bir yýla uzanýp almam gerekiyor gibi bitkin hislerle donatýldým o an.

Hocam glutensiz piskevitler dedim espriyle ama dokunsan aðlayacaðým yani; onlar daha zararlý iþlenmiþ dedi vahey vahey dedim içimden. Evde glutensiz kek ve bisküvileri ne yapacaðým eh artýk yemeyeceðim hocam dedim. Kendim sordum, kendim cevapladým þoktaydým.

Çünkü kesin yenmeyecekler ve ekmek yaa sevgili günlüðüm, ekmek olmayacak hayatýmda, ne azý, ne çoðu…
Hocam buradan Canan Hocaya baðlanýyoruz dedim, karþýlýklý aðlanacak halime gülüþtük.
Bitmedi dur dur kulak ver pirinç, bulgur eh hocam ne kaldý ki diyecektim ama çok zarifti demedim.

Ben ve pastasýz bir hayat…
Yani; Can Yücel’in Kadýn dediðin þiirinde ki
Kuru fasulyeyi piþirip pilavý koyamayacaðým yanýna!
Zaten kuru fasülye mi? Yoksa nohutu mu yemeyecektim onu da beynimde þimþekler çakýnca gök gürültüsünden anlayamadým, hocaya yazýp soralým.

Gülelim sevgili günlüðüm, ne yapalým baþka. Gastritim varmýþ hamdolsun sonuç olarak.
Alýþýrýz ekmek kolayda dedim hastane çýkýþý sahili seyrederken, böreksiz, pastasýz, çikolatasýz bir hayata adým atmak, o adýmda istikrarlý olmak zorlu parkuru yüzmek gibi… Yani günlere gittiðimde el açmasý börekler, falanlar filanlar hayatýmda deðiþiklikler yapýlmasý zorunlu lamý, cimi yok.