Dünya hayal gücünün tuvalinden başka birşey değildir. -Henri David Thoreau |
|
||||||||||
|
Aramızda kalsın iştahıma geleni alıyorum bende doktorların yazdığı listeler arasından seçiyorum , sakın kimseye söyleme emi… Yani şimdi bir sokak ötemde Ata Tohumlu kavun ve karpuz varken gelde diyet yap… Olacak iş değil yani! Ne oldu ki bana sevgili günlüğüm✍🏻 eskiden böyle değildim, diyete başladım mı yapardım. Bir buçuk yıldır neredeyse gülme bak pazartesi sabahı başlıyor akşamı amaaannnnn boşver deyip iki top sade dondurmayı külaha rica ediyorum dondurmacıdan. Geçenlerde yüzücü sevdiğim bir arkadaşım ile sohbet ederken diyette olduğunu söyledi. Hiç diyete gireyim modunda değilim deyince, görüyorum dedi sağolsun. Karşılıklı gülüştük ilk kahkahayı ben patlattım. Kış gelsin hele sevgili günlüğüm söz vermiyorum bakarız. Sen de diyet yaparsan eğer! Aslında hani çocuğum sana güveniyoruz ama etrafa güvenmiyoruz derler ya çok bilmiş büyükler! Heh onun gibi bende etrafıma güvenmiyorum çok bilmişliğimden ve günlerimizden, ev gezmelerimizden ve de misafir çokça ağırlamalarımızdan. Bak şimdi pazar günü Hacdan gelen arkadaşımıza toplanıp gittik üç arkadaş. Ablası kıymalı açma börek yapmış ki çokta eli lezzetlidir, vişneli sarmalar sarılmış cam içersinde tam önümde parmak uzunluğu ve kalınlığı yüzük parmağını geçmiyor. Yanında kabak ve havuçlu cevizler dereotlar ile fransız danteli gelinlik giymiş gelin gibi cilveli nazlı oval porselende ye beni diyen salata🙆🏻♀ Hadi o salata ona masum diyelim. Kuru biber, kuru patlıcan dolmasına ne diyelim hımm söyle şimdi! Konuşsana bakayım heh işte akar öyle ağzının suları, dur peçete vereyim de sil gecenin ilk saatlerinde ağzının suyunu. Dur daha dur dur… Tabii bizim kuru biber, patlıcan dolmalarımız etli olduğu için özellikle ince açılır lavaşlar göz kırpıyor masum görünüm altında lavaşlarda masada. Günaha sokuyor insanı hem vallahi hem billahi adamda diyet yapacak iştah bırakmıyor geleneksel sofralarımız ağlamak istiyorum yaaa ağlarım bak şimdi şuracıkta sevgili günlüğüm ama amaaa misafirlikteyiz şimdi unutma. Efendim? Sözümü balla mı kesiyorsun? Bal hasatı mevsimi kes valla; ağzın Erzurum balı yesin.., Pişman oldum mu diye mi soruyorsun? Ne enteresan bir soru! Evet evet evet efendim yok yok seni nikahıma almıyorum üç evet ile seni fizana yok yok tamam yok fizana yollarsam bende gelmek zorunda kalacağım… Soruna yanıt ararken oyalanıyorum, çaktırma. Bir düşüneyim; börekte pişmanlık duymadım. Vişneli sarmayı yerkende duymadım. Salata zaten salata yani pişmanlık söz konusu değil bunu geç. Ama ince lavaş arasına kuru biber dolmayı alıp, patlıcanın beni de al beni de al iştah açan daveti yok mu; amaaa oooo hımmm yok yok onda da pişmanlık duymadım. Tuzlular bitince ki bak alkışla beni şimdi, kurabiye almadım servis tabağıma… Sütlü tatlıyı Allahtan masayı hazırlamak için yardıma mutfağa girdiğimde görmüştüm de 😉 Çok yapmışsın arkadaşım deyince sanki sen yapmıyorsun deyiverdi. Haklıydı, öyle gördük rahmetli cömert Annelerimizden. Misafirlerimizi bol çeşit ikramlar ve porselen takımlarla ağırladık hep; aynı şekilde de ağırlandık, ağırlanıyoruz topuklu ayakkabılar hâlâ ayağımızda iken. Çayları doldururken arkadaşım dolabı açtı birden Hülya bak burada ne var dedi… Aaaa ayyyy amaaa yaaaa çığlığı ile elinize sağlık arkadaşım zahmet olmuştur ama iyi ki yaptınız aşureyi deyiverdim. Ablamla birlikte yaptık dedi. Vallahi biz ve etrafımız böyleyiz ne yapalım şimdi? Diyete başlayınca ise… Diyetteyken kimseyi kabul de edemiyorum ilk üç hafta diyet oturana kadar, davetlere icabette edemiyorum. Mazeretim sorulunca “diyetteyim”😭😭😭 Bir kere sevgili günlüğüm elli beş kiloya da indim, bir yıl sonra hop aynı bu kiloya geri çıktım. Şimdi beni tanımayanlar kaç kilo ki bu kadın deyip yüzlerini ekşitecekler ve ben bunu hissedip güleceğim. Dediğime bakmayın lütfen sayın okuyucularım yetmiş dördün üstüne çıkmıyorum Allahtan laa laalaaa laalaaaa Yaa huuu silkelen bir kendine gel sevgili günlüğüm ✍🏻 Sanki ne? Benim canım sağolsun diyet diyet diyet ne arkadaş yaaa… Hem o ne biçim soruydu öyle yedikten sonra pişman oldun mu sorusu? Yani yeryüzünde hiç soru kalmamış gibi sora sora bunu mu sordun? Yoksa kıskandın mı bu tatları? İtiraf et hadi hadi! Öyle bir şey hissettirdi sorun, yanılıyorsam söyle. Niye gönül koydun peki şimdi gereksiz yere. Hale bak kaç gün sonra buluşup bir şeyler yazmaya çalışacağız hem de karı, koca gibi tartışacağız revamı bu bana ? Merakta kalma al sana cevap pişman olmadım işte, yerkende mutluydum, sonrasında da aşure kasesi elimdeyken mutluydum ve evime gelirken de mutluydum. Pazar gününden bu yana, yani tüm o güzel lezzetlerden sonra, aşureyi de nam nam nam yedikten sonra karbonhidrat tüketmedim, eh işte ama meyveye gelip dayanınca bu sorunun cevabı maalesef meyvesiz duramam şekerciğim… Hele hele kavun, karpuz mevsiminde olacak iş değil de dedim yeni diyetisyenime! Eminim, onbeş gün sonra görüşürüz dediğinde gitmeyeceğimi de anlamıştı. O kadar ücret ödediğim diyet listesi bak masanın üstünde öylece duruyor A 4 kağıdında… Doktorun yanından çıkıp çantaya yerleştirirken kağıdı, ucu da kırışmış.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hülya Kırklaroğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |