Yaşamak ne güzel şey be kardeşim. -Nâzım Hikmet |
|
||||||||||
|
Kuran’ın Allah tarafından korunması, metnin en küçük bir değişikliğe uğramaması için, Allah tarafından bizzat sağlanan bir güvenceyi içerir. Kuran’da, bu sürecin ne kadar titizlikle gerçekleştirildiği ve Nebimiz Muhammed’in bu titizlikte nasıl bir rol oynadığına dair birçok ayet bulunmaktadır. “Onu (Kuran’ı, kavrayıp belletmek için) aceleye kapılıp dilini onunla hareket ettirip-durma. Şüphesiz, onu toplamak ve onu (sana) okumak Bize ait (bir iş)tir. Şu halde, Biz onu okuduğumuz zaman, sen de onun okunuşunu izle. Sonra muhakkak onu açıklamak Bize ait (bir iş)tir.” (Kıyamet Suresi, 16-19) Bu ayet, Kuran’ın aktarılmasında hiçbir tereddüt bulunmadığını, Allah’ın bu süreci tamamen denetlediğini ve peygamberin yalnızca bu ilahi süreci takip ettiğini ifade eder. Nebimiz Muhammed’in bizzat vahyi yazıya geçirmesi gerektiği ve bu sürecin, Allah’ın direktiflerine uygun şekilde gerçekleştirildiği birçok ayetle desteklenmiştir. Müzemmil Suresi'nin 4. ayetinde, “Kuran’ı belli bir düzen içinde (tertil üzere) düzenle” emri, Nebimiz Muhammed'in Kuran’ı sadece aktarmakla kalmayıp, aynı zamanda düzenli bir biçimde yazıya dökme sorumluluğunu da içerir. Bu, Kuran’ın belirli bir sıra ve düzen içinde aktarılmasının önemini vurgular. "Tertil" kelimesi, doğru bir şekilde düzenleme anlamına gelir ve Nebimiz Muhammed'in görevini yerine getirme şeklini açıklar. Nebimiz Muhammed'in hayatı boyunca, Kuran vahyinin düzenli olarak aktarıldığına ve yazıya geçirildiğine dair birçok delil bulunmaktadır. İslam tarihinde, özellikle sahabe dönemi boyunca, Kuran’ın metni üzerinde sürekli bir çalışma yapılmış ve bu süreçte pek çok farklı materyal üzerine yazılarak toplanmıştır. Sahabe, Nebimiz Muhammed'in sağlığında, vahiyleri yazıya geçirmiş, daha sonra bunları bir araya getirmiş ve Kuran’ı bir kitap halinde düzenlemişlerdir. Rivayet kültürünün rolü burada devreye girer. Kuran’ın Nebimiz Muhammed’in vefatından sonra kitaplaştırıldığına dair iddialar, tarihsel bulgularla çelişmektedir. Kuran, Nebimiz Muhammed'in sağlığında yazıya dökülmüş ve bir düzen içinde birleştirilmiştir. Kuran’ın yazıya geçirilmesi, yalnızca Nebimiz Muhammed'in ölümünden sonra değil, onun hayatında da titizlikle yapılmıştır. Günümüzde, Kuran’ın yazıya geçirilme süreci hakkında birçok tarihi bulgu mevcuttur. Bu bulgular, Kuran’ın Nebimiz Muhammed’in hayatında yazılı hale getirildiğini açıkça gösteriyor. Almanya’nın Tübingen Üniversitesi kütüphanesinde bulunan Kuran nüshası, Nebimiz Muhammed'in ölümünden 20-40 yıl sonra yazılmış olup, 649-675 yıllarına tarihlenmektedir. Bu el yazması, Kuran’ın erken bir dönemde yazıya geçirilmiş olduğunun açık bir kanıtıdır. Ayrıca, Berlin Devlet Kütüphanesinde bulunan Kuran sayfaları, 606 ile 652 yılları arasına tarihlenmektedir. Yapılan karbon-14 testleri, bu nüshaların Nebimiz Muhammed'in yaşamına yakın bir dönemde yazıldığını ispatlamaktadır. Bu bulgular, Kuran’ın kitaplaştırılmasının, Nebimiz Muhammed'in sağlığında başladığını ve sonraki dönemde de devam ettiğini göstermektedir. Birmingham Üniversitesi’ndeki Kuran nüshaları, 568 ila 645 yılları arasına tarihlenen el yazmalarından oluşmaktadır. Bu nüshalar, Nebimiz Muhammed’in hayatı sırasında yazıldığını gösteren önemli bir başka kanıttır. Kuran’ın her harfi, Allah tarafından korunmuştur. Bu, onun sadece doğru aktarılmasını değil, aynı zamanda doğru korunmasını da içerir. Allah, Kuran’ı yazıya geçirenlerin ellerinde korumuş ve metnin bozulmamasını sağlamıştır. Hâkka Suresi’nde, “Eğer Bizim adımıza bazı sözler uydurmuş olsaydı; elbette onun bütün gücünü alırdık.” (Hâkka Suresi, 44-45) ifadesi, Nebimiz Muhammed'in Allah’ın izin verdiği sınırlar dışında bir söz söyleme imkânı olmadığını vurgular. Kuran’ın her bir harfi, Allah’ın takdirine ve korumasına tabidir. Kuran, hem Allah’ın son vahyi olarak hem de insanlık için bir rehber olarak, Nebimiz Muhammed’in hayatında yazıya geçirilmiş ve sonrasında titizlikle korunmuştur. Nebimiz Muhammed'in sağlığında Kuran’ın kitap haline getirilmesi, tarihi ve bilimsel bulgularla da desteklenen bir gerçektir. Allah’ın kelamı olan Kuran, her yönüyle korunmuş, hiçbir harfi değişmemiş ve bugün dünyadaki en eski Kuran nüshaları, Kuran’ın Nebimiz Muhammed’in zamanında yazıya geçirildiğini ispatlamaktadır. Bu, Kuran’ın ilahi mesajının ne kadar sağlam bir şekilde bizlere ulaştığının ve Allah’ın kelamının asla değişmeyeceğinin en büyük kanıtıdır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |