..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Dünyanın her tarafından öğretmenler insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır. -Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Fizik > Muhammed Rıdvan Kaya




29 Aralık 2024
Maddenin Gerçek Mahiyeti ve Allah'ın Kudreti  
Muhammed Rıdvan Kaya
İnsanın dünyayı algılayışı, beyin ve ruh arasındaki derin etkileşimler üzerinden şekillenir. Bilimsel açıdan bakıldığında, beyin, sinir hücreleri ve sinyalleri aracılığıyla çevremizden gelen uyarıları işler. Ancak, bu fizyolojik süreçlerin ötesinde, insanın yaşadığı deneyimler bir başka boyutta, yani ruhsal bir düzeyde de şekillenir. İşte burada, insanın gerçeği algılamasında önemli bir fark ortaya çıkar: Ruh, beynin ötesinde bir varlık olarak, algıların ötesinde bir hakikate ulaşmak için Allah’ın yarattığı bir araçtır.


:BI:
İnsanın dünyayı algılayışı, beyin ve ruh arasındaki derin etkileşimler üzerinden şekillenir. Bilimsel açıdan bakıldığında, beyin, sinir hücreleri ve sinyalleri aracılığıyla çevremizden gelen uyarıları işler. Ancak, bu fizyolojik süreçlerin ötesinde, insanın yaşadığı deneyimler bir başka boyutta, yani ruhsal bir düzeyde de şekillenir. İşte burada, insanın gerçeği algılamasında önemli bir fark ortaya çıkar: Ruh, beynin ötesinde bir varlık olarak, algıların ötesinde bir hakikate ulaşmak için Allah’ın yarattığı bir araçtır.
Bilimsel bakış açısına göre, gözler dünyayı algılar ve beyin bu görüntüleri işler. Ancak R.L. Gregory’nin belirttiği gibi, "Beyinde bir resim oluştuğu söylenirse, bunu görmesi için içte bir göz daha olması gerekir, fakat bu gözün resmini görebilmek için bir göze daha ihtiyaç olacaktır… ve bu da sonsuz bir göz ve resim olması anlamına gelir." Bu durum, beynin dışında bir göz ya da bir izleyici varlığın olamayacağını gösterir. Bu açıklama, algının yalnızca bir fiziksel süreç olmadığını, daha derin bir varlık düzeyine işaret ettiğini ortaya koyar.
Görüntüler, insanın ruhunda bir etki bırakır. İnsan, gözleriyle gördüklerini beyninde işler, ancak bu işleme sürecinde, insanın şuurunun da devreye girdiğini göz ardı etmemek gerekir. Şuur, insanın ruhunun dış dünyadaki olayları algılayıp anlamlandırmasını sağlar. Bu da gösteriyor ki, insan sadece fiziksel bir varlık değildir; onun gerçekliği ruhsal bir düzeyde şekillenir. Allah’ın kudreti, bu dünyayı ruhumuza en doğru şekilde sunar.
Ruh, Allah’ın yaratmış olduğu ve insanın varlık bilincini taşıyan bir varlıktır. Ruh, fiziksel algılardan bağımsız olarak var olan bir gerçektir. Allah’ın ruhu yarattığı, insanın her an içsel bir rehber olarak onu yönlendirdiği belirtilmiştir. Ruh, görüntüleri yalnızca izlemekle kalmaz, aynı zamanda bu görüntüler üzerinden insanın hislerini şekillendirir. Bu süreç, insanın hayatını bir izleyici gibi yaşamasına neden olur. Kuran’da, Allah’ın her şeyin yaratıcısı olduğu şu şekilde belirtilir:
"O, gökleri ve yeri yoktan var edendir. O, her şeyin en iyi yaratıcısıdır." (Secde Suresi, 7)
Burada vurgulanan, Allah’ın mutlak yaratıcılığıdır. Ruh, Allah’ın kudretiyle şekillenen ve her an varlığını sürdüren bir gerçektir. İnsan bu dünyayı, Allah’ın iradesiyle görür ve algılar. Görüntüler, Allah’ın kudretinin ve hikmetinin birer tecellisidir.
İnsan, Allah’ın yarattığı görüntülerle karşı karşıya kalır. Bu görüntüler, maddenin ötesindeki gerçeklikleri yansıtır. Her şeyin kaynağı ve nedeni Allah’tır. Allah, yarattığı bu görüntülerde, insanı sınamak ve ona gerçeği göstermek için bir platform sunar. Bu, aynı zamanda kaderin de bir yansımasıdır. Kader, Allah’ın ilmi ve kudreti doğrultusunda şekillenir. İnsan, hayatındaki her olayı bir film izler gibi deneyimler. Kader, Allah’ın mutlak bilgisiyle belirlenir. Kuran’da, Allah’ın her şeyin yaratıcısı ve her an kontrol edicisi olduğu şu şekilde belirtilir:
"Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri zeval bulurlar diye (her an kudreti altında) tutuyor. Andolsun, eğer zeval bulacak olurlarsa, kendisinden sonra artık kimse onları tutamaz…"(Fatır Suresi, 41)
Bu ayet, Allah’ın her şeyin anlık yaratıcısı ve kontrol edicisi olduğunu açıkça ifade eder. İnsan, algıladığı her şeyi Allah’ın yaratmasıyla algılar. Bu yüzden, maddenin gerçekliği yalnızca ruhun algıladığı bir yansıma ve bir ilahi mesajdır.
Allah, insanın kaderini en iyi şekilde belirler. İnsanın yaşamı, tamamen Allah’ın iradesiyle şekillenir. İnsanın ruhu, bu süreçte kendisine gösterilen görüntüler üzerinden hayatını sürdürür. Kader, Allah’ın mutlak bilgisinin bir yansımasıdır. Kuran’da, kaderin Allah’ın iradesiyle şekillendiği şu şekilde anlatılır:
"Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz." (İnsan Suresi, 30)
Bu ayet, insanın özgür iradesinin Allah’ın dilemesi doğrultusunda hareket ettiğini ifade eder. Ruh, bu özgür iradeyi, Allah’ın planına göre yönlendirir. İnsan, yaşadığı her olayı Allah’ın belirlediği bir senaryo gibi deneyimler. Kaderin doğru bir şekilde anlaşılması, Allah’ın varlığını ve kudretini doğru kavrayabilmek için gereklidir.
Son olarak, maddenin gerçek mahiyetini anlayan bir insan, Allah’ın tevhid ilkesini daha derinlemesine kavrayabilir. Allah, her şeyin yaratıcısı ve her şeyin mutlak sahibidir. Maddenin kendisi, Allah’ın yarattığı bir görüntüdür. İnsan, maddi dünyayı bir gerçeklik olarak algılayabilir, ancak gerçekte her şey Allah’ın tecellisidir. (Zatı değildir. ) Bu anlayış, insanı Allah’a yakınlaştırır ve O’nun kudretinin büyüklüğünü anlamasına yardımcı olur. Kuran’da Allah’ın mutlak varlığı ve kudreti şu şekilde ifade edilmiştir:
"Allah… O'ndan başka ilah yoktur. Diridir, kaimdir. O'nu uyuklama ve uyku tutmaz. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur." (Bakara Suresi, 255)
Bu ayet, Allah’ın mutlak varlığını ve kudretini vurgular. İnsan, bu anlayışa sahip olduğunda, tüm dünyayı Allah’ın kudretiyle algılar ve O’na olan bağlılığını derinleştirir.
Ruh, algıları hem hisseder hem de anlamlandırır. Maddi dünyadaki her şey, Allah’ın yarattığı görüntülerden ibarettir. İnsan, bu görüntülerde Allah’ın kudretini ve hikmetini görür. Kader, Allah’ın ilmiyle şekillenir ve insan, bu gerçeği doğru bir şekilde kavradığında, hayatının anlamını ve Allah’a olan yakınlığını daha iyi anlar. Maddi gerçeklik, bir algıdan başka bir şey değildir; asıl gerçeklik, Allah’ın mutlak varlığında ve kudretindedir.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın fizik kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kuantum Fiziği Perspektifinden Algılar: Gerçeklik ve Beynin Yorumlama Mekanizması
Zaman Algısı ve İzafiyet: İnsan Bilincinin Gerçeklik Üzerindeki Rolü

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ruh, Varlık ve İlahi Hakikat
İnsanı İnsan Yapan Şey: Ruh ve Bilinç Arayışı
Homolog Organların Evrimsel Çıkmazı
Beynimizde Oluşan Dünyanın Gerçekliği: Algı ve Gerçek Arasındaki Sınırlar
Evrim Teorisi ve Allah'ın Varlığı
Evrim Teorisi Hakkında Bilimsel Gerçekler
Evrim Teorisinin Bilimsel Dayanaksızlığı
Evrim Düşüncesinin Tarihi, Bilimsel Dayanakları ve Sorunları
Evrende Işık, Renk ve Ses Var mı?
Medyanın Evrim Algısı ve Bilimsel Anlayış

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Şirk ve Aşkın İzdüşümleri: Bir İnsanlık Draması [Deneme]
İbadetin Dili: Anlam ve Farkındalık Üzerine Bir İnceleme [Deneme]
Yılbaşı ve İslam Perspektifi [Deneme]
Buhârî ve Pavlus: İslam ve Hristiyanlık Üzerindeki Etkileri [Deneme]
Kelime-i Şehadet: Bir İnanç mı Yoksa Sonradan Eklenen Bir Gelenek mi? [Deneme]
Şirk ve Modern Putperestlik: İslam’ın Temel Öğretileri ve İnsanların İlahlaştırdığı Figürler [Deneme]
İnşaallah ve Âmin: Kur'an’a ve Geleneksel İnançlara Dair Bir İnceleme [Deneme]
Sabah Vakti İbadetleri ve Allah’a Yaklaşma [Deneme]
Gerçek Âlimlik ve İblis'in Durumu [Deneme]
İnsan ve Bilim: Gerçek İhtiyaç ve İbadet Üzerine Bir Düşünce [Deneme]


Muhammed Rıdvan Kaya kimdir?

Merhaba ben Muhammed Rıdvan Kaya 2014 yılından 2021 yılına kadar çeşitli platformlarda dini paylaşımlar yaptım. Birgün Herkes Etik Hacker Olur, Yapay Zekayı Herkes Öğrenir, Herkes Prompt Mühendisidir, 2024 YKS TERCİHLERİ İÇİN REHBER KLAVUZ kitaplarının yazarıyım.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.