..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsanlar yalnızca yaşamın amacının mutluluk olmadığını düşünmeye başlayınca, mutluluğa ulaşabilir. -George Orwell
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Tıp > Muhammed Rıdvan Kaya




29 Aralık 2024
Beynimizde Oluşan Dünyanın Gerçekliği: Algı ve Gerçek Arasındaki Sınırlar  
Muhammed Rıdvan Kaya
Hayatımız boyunca yaşadığımız, gördüğümüz ve hissettiğimiz her şey, beynimizde meydana gelir. Bu, insanlar için sıradan bir gerçeklik gibi görünse de, derinlemesine düşünüldüğünde oldukça çarpıcı bir kavram ortaya çıkar. Beynimizin dış dünyaya dair algılarla şekillenen bir ekran gibi çalıştığını ve bu algıların, dünyadaki gerçekliğin yalnızca birer yansıması olduğunu anlamak, insan zihninin karmaşıklığını ve sınırlılığını gözler önüne serer.


:CJ:
Hayatımız boyunca yaşadığımız, gördüğümüz ve hissettiğimiz her şey, beynimizde meydana gelir. Bu, insanlar için sıradan bir gerçeklik gibi görünse de, derinlemesine düşünüldüğünde oldukça çarpıcı bir kavram ortaya çıkar. Beynimizin dış dünyaya dair algılarla şekillenen bir ekran gibi çalıştığını ve bu algıların, dünyadaki gerçekliğin yalnızca birer yansıması olduğunu anlamak, insan zihninin karmaşıklığını ve sınırlılığını gözler önüne serer.
İnsanlar genellikle dış dünyayı ve çevrelerini doğrudan deneyimlediklerini düşünürler. Ancak, bu görüş yanlış bir varsayımdır. Koltuğunda oturup camdan dışarıyı izleyen bir kişi, aslında camdan görünen manzarayı beynindeki bir ekranda izlemektedir. Koltuğun sertliği, kahve kokusu, deniz manzarası ve diğer her şey beynimizde işlenir ve bu algılar, fiziksel dünyayı temsil eden sadece kopyalardır. Beynimizde oluşan bu görüntüler ve hisler, dış dünyadaki gerçeklerden farklıdır ve her zaman yalnızca bizim beynimizde var olan birer izlenimdir.
George Berkeley'in "İnsan Bilgisinin İlkeleri Üzerine İnceleme" adlı eserinde ifade ettiği gibi, beynimizde meydana gelen bu algılar bir bütün olarak anlamlı bir dünya yaratır. Ancak, bu dünya, hiçbir zaman dış dünyadaki "gerçek" ile tam olarak örtüşmez. Bir elmanın tadı, kokusu, şekli ve rengi beynimizdeki algılarla birleşir ve bu birleşim "elma" diye adlandırılır. Fakat, asla gerçek elmayı deneyimleyemeyiz; çünkü biz yalnızca beynimizdeki kopyalarını algılarız.
Beynimizde meydana gelen bu kopyalar, dış dünyada gördüğümüz şeylerin gerçeğinden farklıdır. Örneğin, bir limonun tadı, kokusu ve şekli beynimizde oluşturulmuş bir algıdır, ancak biz hiçbir zaman o limonun aslıyla doğrudan karşılaşamayız. Bilimsel ve felsefi bir bakış açısıyla, dış dünyadaki her şeyin yalnızca algılarımızla sınırlı olduğuna dair bir anlayış gelişir. Bu anlayış, insanın dış dünyadaki "gerçek" ile olan ilişkisini sorgular ve doğrudan gerçekliğe ulaşmanın imkansızlığını ortaya koyar.
Bir insan, gözleriyle gördüğü bir manzarayı, kulaklarıyla duyduğu sesleri veya vücudunun hissettiği dokunma hissini, beynindeki kopyalar olarak algılar. Fakat bu algılar o kadar gerçekçidir ki, dış dünyada olup bitenlere dair bir kuşkuya düşmek oldukça zordur. Bir televizyon ekranındaki görüntüler nasıl gerçek gibi görünüyorsa, insan beynindeki algılar da tıpkı gerçek dünyadaki deneyimler gibi hissedilir. Bu nedenle, insanlar çoğunlukla çevrelerindeki dünyayı, algılarındaki gerçeklikle karıştırır ve dış dünyaya dair sahip oldukları tüm bilgiyi yalnızca beyninde şekillenen kopyalar üzerinden değerlendirirler.
İnsanın dış dünyadaki gerçekleri öğrenme çabası, ancak ve ancak beynindeki algıların izlediği sınırlamalarla mümkündür. Bir insan beyninin dışına çıkıp, dünyayı olduğu gibi gözlemleme şansına sahip olamaz. Yani, bir kişi dışarıda gördüğü her şeyin sadece beyninde bir yansıma olduğunu kabul etmek zorundadır. Dış dünyadaki bir objeyi ne zaman gözlemlersek, bu gözlemi sadece beynimizdeki sinirsel aktiviteler aracılığıyla gerçekleştirebiliriz. Beynimizde oluşan bu kopyaların, dış dünyadaki objelerle doğrudan bir ilişkisi yoktur; bu kopyalar, beynin algılama sürecinin birer ürünü olarak karşımıza çıkar.
Örneğin, bir limonun renk ve şekli, beynimizde ışık sinyalleri ve renk algısı olarak yansır. Ancak, bu yansıma, limonun gerçek "doğası" hakkında bilgi vermez. Beynimiz, sadece dış dünyayı kopyalar ve bu kopyalar gerçeğin yalnızca bir izlenimidir.
Yaşam boyunca deneyimlediğimiz her şey, beynimizde oluşan kopyalardır. Renkli ışıkların, seslerin, kokuların ve tatların her biri, beynimizin birer ürünüdür. Teknolojinin ilerlemesi, bilimsel bulguların elde edilmesi veya dış dünyada yapılan keşifler, yine insanların algılarında şekillenir. Bu nedenle, dış dünyayı anlamanın ve öğrenmenin hiçbir zaman tam anlamıyla mümkün olamayacağı ortaya çıkar. Her yeni bilgi, bir şekilde beynimizdeki varlıkları ve algıları genişletir, ancak dış dünyadaki nesnelerin "gerçekliği" hakkında hiçbir zaman doğrudan bilgi edinemeyiz.
Sonuç olarak, insanlar hayatları boyunca beynindeki kopyalarla yaşarlar. Bu kopyalar o kadar gerçekçidir ki, dış dünyadaki "asıl"larla hiçbir ilgisi olmadığını fark etmezler. Bu, insan algısının sınırlı doğasının bir yansımasıdır ve bilimsel bakış açılarıyla da desteklenen bir gerçektir. Dış dünya her ne kadar var olsa da, bizler ancak beynimizdeki kopyalarla bu dünyayı deneyimleyebiliriz ve bu algılar, hayatımızın her alanını şekillendirir.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın tıp kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnsanı İnsan Yapan Şey: Ruh ve Bilinç Arayışı
Evrende Işık, Renk ve Ses Var mı?
Gerçeklik Algımız: Beynimizde Yaratılan Dünyanın İnandırıcılığı
Algı, Gerçeklik ve Materyalist Paradoks: İnsan Bedeninin Sorgulaması
Görme Algısının Bilimsel İncelemesi

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ruh, Varlık ve İlahi Hakikat
Haeckel’in Recapitulation Teorisi ve Bilimsel Çöküşü
Maddenin Gerçek Mahiyeti ve Allah'ın Kudreti
Hücrenin Kompleksliği ve Evrim Teorisinin Açıklama Yetersizliği
Kuantum Fiziği Perspektifinden Algılar: Gerçeklik ve Beynin Yorumlama Mekanizması
Evrim Sürecindeki Sorunlar ve Balıkların Kara Hayatına Geçişi Üzerine Tartışmalar
Evrim Teorisinin Eleştirisi: Bilimsel Geçerliliği ve Tartışmalı Noktalar
Evrim Gerçekten Bilimsel Bir Temele Dayanıyor Mu?
İnsan Evrimi: Çelişkiler ve Bilimsel Bulgular
Zaman Algısı ve İzafiyet: İnsan Bilincinin Gerçeklik Üzerindeki Rolü

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Şirk ve Aşkın İzdüşümleri: Bir İnsanlık Draması [Deneme]
Sadakat: İman ve İhlasın Gücü [Deneme]
İbadetin Dili: Anlam ve Farkındalık Üzerine Bir İnceleme [Deneme]
Yılbaşı ve İslam Perspektifi [Deneme]
Firavun’un Sihirbazlarla Pazarlığı: Demokrasi ve İktidarın Maskesi [Deneme]
Namaz Vakitleri ve Kolaylıklar: Kur'an Perspektifinden Bir İnceleme [Deneme]
İnsan ve Yaratıcı Arasındaki İlişki [Deneme]
Buhârî ve Pavlus: İslam ve Hristiyanlık Üzerindeki Etkileri [Deneme]
Şükür ve Şeytanın Engelleri: İnsanın Allah’a Yakınlaşması İçin Bir Yol [Deneme]
Modern Dünyada Cinsellik: Değersizlik ve Tüketim Üzerine [Deneme]


Muhammed Rıdvan Kaya kimdir?

Merhaba ben Muhammed Rıdvan Kaya 2014 yılından 2021 yılına kadar çeşitli platformlarda dini paylaşımlar yaptım. Birgün Herkes Etik Hacker Olur, Yapay Zekayı Herkes Öğrenir, Herkes Prompt Mühendisidir, 2024 YKS TERCİHLERİ İÇİN REHBER KLAVUZ kitaplarının yazarıyım.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.