Ben bir kuşum; uçtum yuvadan... Artık ben nerede, eve dönme isteği nerede?.. -Leyla ve Mecnun, Fuzuli |
|
||||||||||
|
Evrim teorisine göre, insanın atası olduğu iddia edilen farklı türlerin belirli bir kronolojik sıralama ile birbirini takip etmesi gerekir. Ancak fosil kayıtları, bu iddiayı desteklemek yerine çürütür niteliktedir. Örneğin: 1. Paralel Yaşam Kanıtları Louis Leakey’nin Olduvai Gorge bölgesinde yaptığı kazılarda, Australopithecus, Homo habilis ve Homo erectus türlerine ait fosillerin aynı tabaka içerisinde ve yan yana bulunması, bu türlerin aynı dönemde yaşamış olduklarını göstermektedir. Bu durum, bu türlerin birbirinin atası olmadığına işaret eder. Ayrıca, Alan Walker’ın yaptığı incelemeler, bu türlerin iç kulak dengesi ve diğer anatomik özellikleri açısından birbirinden keskin şekilde ayrıldığını ortaya koymuştur. 2. Kronolojik Tutarsızlıklar Homo rudolfensis'in yaşının yaklaşık 2,5-2,8 milyon yıl öncesine dayandığı tespit edilmiştir. Ancak bu tür, sözde atası olan Homo habilis’ten daha yaşlıdır. Aynı şekilde Homo erectus ve Homo habilis’in aynı zaman diliminde yaşamış olmaları, evrimsel bir soy ağacının var olamayacağını açıkça göstermektedir. Harvard Üniversitesi’nden Stephen Jay Gould, bu durumu “Birbirinden bağımsız paralel hatlar var; o halde bizim soy ağacımız ne oldu?” diyerek özetlemiştir. Fosil kayıtlarının bir diğer çarpıcı yanı, modern insan (Homo sapiens) özellikleri taşıyan bulguların, beklenenden çok daha eski tarihlere dayanmasıdır: Louis Leakey’nin 1932 yılında Kenya’nın Kanjera bölgesinde bulduğu Homo sapiens’e ait fosiller, yaklaşık 1 milyon yıl öncesine tarihlendirilmiştir. İspanya’nın Atapuerca bölgesindeki Gran Dolina Mağarası’nda bulunan 800.000 yıllık bir çocuk yüzü fosili, tamamen modern insan anatomisine sahiptir. Gran Dolina ekibinden Arsuaga Ferreras, “800 bin yıllık modern bir yüz bulmak, geçmişte bir kasetçalar bulmak gibi şaşırtıcı” diyerek bu keşfi tanımlamıştır. Bu bulgular, Homo sapiens’in tarihinin çok daha geriye götürülmesi gerektiğini göstermektedir. Ancak bu durum, evrim teorisinin öngördüğü soy ağacını tamamen alt üst etmektedir. Bu çelişkiyi çözmek için evrimciler, Homo antecessor gibi tamamen hayali ara türler yaratmak zorunda kalmışlardır. Elde edilen fosil kayıtları, insanın evrimi teorisini temelinden sarsmaktadır. Modern bilim, türler arasında evrimsel bir bağ kurulmasını mümkün kılacak net ve kronolojik bir dizilim sunamamaktadır. Bunun yerine, birçok türün aynı zaman diliminde paralel şekilde var olduğunu ve modern insanın tarihinin çok daha eskiye dayandığını göstermektedir. Harvard Üniversitesi’nden Stephen Jay Gould’un belirttiği gibi, birbiriyle paralel yaşayan bu türler arasında evrimsel bir gelişme trendi bulunmamaktadır. Ayrıca, modern insan özelliklerini taşıyan fosillerin beklenenden çok daha eski tarihlere dayanması, evrim teorisinin dayandığı temel varsayımları sorgulatmaktadır. İnsan evrimi teorisi, fosil kayıtlarıyla desteklenemeyen birçok çelişki ve eksiklik içermektedir. Modern bilimsel bulgular, insan evrimine dair soy ağacı modelinin geçerliliğini ciddi şekilde sorgulatmaktadır. Bu nedenle, insanın kökenine dair daha fazla veri toplanması ve mevcut teorilerin yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Gelecekte yapılacak çalışmalar, bu sorulara daha kesin cevaplar sunabilir. Ancak şu anki bulgular, evrimsel bir soy ağacı yerine, türlerin bağımsız ve eş zamanlı bir şekilde var olduğunu işaret etmektedir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Rıdvan Kaya , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |