..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yanlış sayısız şekillere girebilir, doğru ise yalnız bir türlü olabilir. -Rouesseau
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Tıp > Muhammed Rıdvan Kaya




29 Aralık 2024
Algı, Gerçeklik ve Materyalist Paradoks: İnsan Bedeninin Sorgulaması  
Muhammed Rıdvan Kaya
İnsanın çevresini deneyimlemesi, duyularıyla mümkün hale gelir. Gözlerimiz ışık dalgalarını algılar, kulaklarımız ses dalgalarını, cildimizse dokunma uyarılarını hisseder. Ancak bu duyuların hepsi, beyinde işlenerek anlamlandırılır. Bir cismin varlığı, aslında beynimizin görme, işitme, dokunma gibi duyusal merkezlerinde oluşan elektriksel sinyallerin yorumlanmasından ibarettir. Bu durumun en çarpıcı sonucu, algılarımızın, fiziksel dünyanın bir temsilinden öteye gitmediğidir. Bir kitabı okurken, ellerimizle çevirdiğimizi düşündüğümüz sayfalar aslında beynimizin görme ve dokunma merkezlerinde meydana gelen elektriksel sinyallerdir. Aynı durum, bedenimiz için de geçerlidir. Kendi bedenimizi gördüğümüzü, hissettiğimizi ve hareket ettirdiğimizi düşündüğümüzde, aslında beynimizin oluşturduğu bir algıyla karşı karşıya olduğumuzu kabul etmemiz gerekir. Materyalist dünya görüşü, maddi gerçekliğin bağımsız bir şekilde var olduğunu ve algılarımızın bu gerçekliğin bir yansıması olduğunu savunur. Ancak bu görüş, derinlemesine incelendiğinde çelişkili sonuçlara yol açar. Eğer algılarımızın kaynağında gerçekten maddi bir beden bulunuyorsa, o bedenin algılarımızın merkezinde, yani beynimizde yer alması gerekir. Bu durumda, şu an gördüğümüz bedenimizin dışında, bu algıları taşıyan devasa bir bedenin daha varlığını kabul etmek zorunda kalırız.


:BJ:
İnsanın çevresini deneyimlemesi, duyularıyla mümkün hale gelir. Gözlerimiz ışık dalgalarını algılar, kulaklarımız ses dalgalarını, cildimizse dokunma uyarılarını hisseder. Ancak bu duyuların hepsi, beyinde işlenerek anlamlandırılır. Bir cismin varlığı, aslında beynimizin görme, işitme, dokunma gibi duyusal merkezlerinde oluşan elektriksel sinyallerin yorumlanmasından ibarettir. Bu durumun en çarpıcı sonucu, algılarımızın, fiziksel dünyanın bir temsilinden öteye gitmediğidir. Bir kitabı okurken, ellerimizle çevirdiğimizi düşündüğümüz sayfalar aslında beynimizin görme ve dokunma merkezlerinde meydana gelen elektriksel sinyallerdir. Aynı durum, bedenimiz için de geçerlidir. Kendi bedenimizi gördüğümüzü, hissettiğimizi ve hareket ettirdiğimizi düşündüğümüzde, aslında beynimizin oluşturduğu bir algıyla karşı karşıya olduğumuzu kabul etmemiz gerekir. Materyalist dünya görüşü, maddi gerçekliğin bağımsız bir şekilde var olduğunu ve algılarımızın bu gerçekliğin bir yansıması olduğunu savunur. Ancak bu görüş, derinlemesine incelendiğinde çelişkili sonuçlara yol açar. Eğer algılarımızın kaynağında gerçekten maddi bir beden bulunuyorsa, o bedenin algılarımızın merkezinde, yani beynimizde yer alması gerekir. Bu durumda, şu an gördüğümüz bedenimizin dışında, bu algıları taşıyan devasa bir bedenin daha varlığını kabul etmek zorunda kalırız. Bu noktada dev bir kule metaforu ortaya çıkar. Algılarımız, bu kulenin tepesindeki küçük bir odada hapsolmuş bir bireyin, sadece önüne yansıtılan görüntüleri izlediğini varsayar. Eğer bedenimizin maddi bir karşılığı olduğuna inanıyorsak, bu bedenin birkaç milimetrelik algı merkezlerine oranla yüzlerce metre boyutunda devasa bir varlık olduğunu da kabul etmek zorundayız. Ancak bu devasa bedenin varlığını hiçbir zaman doğrudan gözlemleyemeyiz. Algıların gerçeklikle olan ilişkisini sorgularken, rüyalar ve çizgi filmler gibi örnekler, materyalist bakış açısının tutarsızlıklarını vurgulamak için önemli bir zemin sunar. Rüyalarımızda gördüğümüz insanlar, nesneler ve olaylar, herhangi bir fiziksel karşılığa sahip olmadan, tamamen zihinsel bir düzlemde var olurlar. Aynı şekilde, bir çizgi filmde gördüğümüz karakterlerin maddi bir dünyada var olduklarını düşünmek ne kadar anlamsızsa, beynimizin içinde oluşan algıların maddi bir karşılığı olduğunu varsaymak da o kadar anlamsızdır. Materyalist felsefenin varsayımlarını eleştiren bu bakış açısı, bizi algılarımızın dışında bir gerçeklik olduğu varsayımını sorgulamaya iter. Gerçekten de gördüğümüz, duyduğumuz, hissettiğimiz veya tattığımız her şey, yalnızca algılarımızın bir ürünüdür. Bu algıların dışında, maddi bir dünyanın var olduğunu kabul etmek, herhangi bir somut kanıta dayanmayan bir varsayımdır. Algılarımızın ötesinde bir maddi gerçeklik olduğuna inanmak, bir çizgi film karakterinin fiziksel bir dünyada yaşadığına inanmak kadar irrasyoneldir. Sevimli Hayalet Casper çizgi filmini izlerken, gerçekten bir "Sevimli Hayalet Casper"in var olduğunu düşünmeyiz. Aynı şekilde, beynimizin içindeki algıların maddi bir karşılığı olduğuna inanmak için de bir sebep yoktur. Bu tartışmaların sonunda, materyalist felsefenin maddi gerçeklik iddiasının, felsefi ve mantıksal olarak çelişkiler barındırdığı açıkça görülür. İnsan algılarının doğası, maddi dünyanın bağımsız bir şekilde var olduğu iddiasını desteklemekten uzaktır. Bunun yerine, içinde yaşadığımız dünyanın, sadece algılardan ibaret bir gerçeklik olduğunu kabul etmek, daha tutarlı ve mantıklı bir sonuçtur. Bu bakış açısı, bize gerçekliği sorgulamanın ve dünyayı anlamaya çalışmanın yeni yollarını sunar. İnsanlık, algılar ve gerçeklik arasındaki bu derin ilişkiyi anlamaya devam ettikçe, materyalist felsefenin ötesine geçen daha bütünsel bir dünya görüşüne ulaşabilir.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın tıp kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnsanı İnsan Yapan Şey: Ruh ve Bilinç Arayışı
Beynimizde Oluşan Dünyanın Gerçekliği: Algı ve Gerçek Arasındaki Sınırlar
Evrende Işık, Renk ve Ses Var mı?
Gerçeklik Algımız: Beynimizde Yaratılan Dünyanın İnandırıcılığı
Görme Algısının Bilimsel İncelemesi

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ruh, Varlık ve İlahi Hakikat
Maddenin Gerçek Mahiyeti ve Allah'ın Kudreti
Homolog Organların Evrimsel Çıkmazı
Evrim Teorisi ve Allah'ın Varlığı
Evrim Teorisi Hakkında Bilimsel Gerçekler
Evrim Teorisinin Bilimsel Dayanaksızlığı
Evrim Düşüncesinin Tarihi, Bilimsel Dayanakları ve Sorunları
Kuantum Fiziği Perspektifinden Algılar: Gerçeklik ve Beynin Yorumlama Mekanizması
Medyanın Evrim Algısı ve Bilimsel Anlayış
Termodinamiğin İkinci Kanunu ve Evrim Teorisi: Bilimsel Bir Tartışma

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Şirk ve Aşkın İzdüşümleri: Bir İnsanlık Draması [Deneme]
İbadetin Dili: Anlam ve Farkındalık Üzerine Bir İnceleme [Deneme]
Yılbaşı ve İslam Perspektifi [Deneme]
Buhârî ve Pavlus: İslam ve Hristiyanlık Üzerindeki Etkileri [Deneme]
Kelime-i Şehadet: Bir İnanç mı Yoksa Sonradan Eklenen Bir Gelenek mi? [Deneme]
Şirk ve Modern Putperestlik: İslam’ın Temel Öğretileri ve İnsanların İlahlaştırdığı Figürler [Deneme]
İnşaallah ve Âmin: Kur'an’a ve Geleneksel İnançlara Dair Bir İnceleme [Deneme]
Sabah Vakti İbadetleri ve Allah’a Yaklaşma [Deneme]
Gerçek Âlimlik ve İblis'in Durumu [Deneme]
İnsan ve Bilim: Gerçek İhtiyaç ve İbadet Üzerine Bir Düşünce [Deneme]


Muhammed Rıdvan Kaya kimdir?

Merhaba ben Muhammed Rıdvan Kaya 2014 yılından 2021 yılına kadar çeşitli platformlarda dini paylaşımlar yaptım. Birgün Herkes Etik Hacker Olur, Yapay Zekayı Herkes Öğrenir, Herkes Prompt Mühendisidir, 2024 YKS TERCİHLERİ İÇİN REHBER KLAVUZ kitaplarının yazarıyım.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.