Hiçbir şey yaşam kadar tatlı değildir. -Euripides |
|
||||||||||
|
Durmadan gözlerimden susuşlara kaçan, kimsesiz çocuk hüznü kaçışlarından kaçan. İçimin denizi , yurtsuz aşkımın sılası, gözlerimin kıyısında buzun ateşle teması . Sözcüklerimin aşkın çarmıhına takıldığı yerde, dudaklarımdan dökülen geveze suskunluklarımı duyanım. Gelişi içimin şöleni, gidişi ağlamaklı bir gülümseyiş olanım. Gittin, kaçışlarından kaçan kimsesiz çocuk hüznün kaldı içime. Gittin, ve ben kimsesizliğimde kaldım. Gittin, rüzgarın peşine takılan bir nefes gibi. Gittin ve söyleyemediklerimizi dillendirdi evim. UMDUĞUM,SEVDİĞİM,BEKLEDİĞİM ŞİMDİ GELİŞLERİNDE KİLİTLİYİM.. Yüreğimdeki inancı umarsızlık sardığında soluğunla ısıt beni günüm güneşim kavgam ol derken şarkı seni yeni gönderdiğim yollarda özledim işte. Aslında hep bana duyumsadıklarımı susmayı öğrettiler ve ben hep sustum önce çocuk sevinçlerimi ve hüzünlerimi . Çocukken öğrendim yalnızlığı, odamın tavanına düşlerimi çizmeyi, saklamayı ağlamayı ve gülmeyi, önce kalabalık oturulan sofralarda tattım güneşin altında donan bir çiçeğinde olabileceğini. Önce şen kahkahaların altında gizledim hüzünleri, haylazlığımla örttüm iç çekişlerimi, sevgileriyle yalnız bırakan insanlar tanıdım her doğum günümde. Öğrendim olmamı istedikleri gibi olsam da yetmeyeceğimi insanlara. Hatırlıyorum da yaptıklarımın değil de yapmadıklarımın görüldüğü anda çocuk kalbim nasılda kırılır, nasıl da iç çekişlerle ağlardım. Oysa o çocuk kalbime tek bir sözcük yeterdi mutluluk naraları attırmaya. Hala nasılda kanatıyor içimdeki çocuğu. Evet sevgilim ben sevgi sözcüklerinin saklandığı, yerine hep eleştirilerin olduğu zamanlarda büyüdüm. Oysa bazen bilmek yetmezdi sevgileri, duymakta isterdi insan. İşte belki bu yüzden bildiğim sevgini duymak istiyor içimde ki çocuk bazen. Evet sevgilim ben de bilirim tek başına bırakılmaları, kalabalık için deki yalnızlıkları , içinde saklayabilmeyi çoğu şeyi ,içinde kanatabilmeyi yaraları, erken büyümeyi senin yaşındakilerin çocuk oyunlarda kaybolduğu anlarda büyük bir adam olup sorumluluk yüklenmeyi. Sebebi sen olmadığın kavgalarda suçlu hissetmeyi yaşadı içim. Mevsimleri tersine yaşamak gibiydi geçen yıllar. Nasıl anlamam seni , duyumsayamam mı sanıyorsun içini. Beceriksiz olur bazen insan anladığını gösterirken yada hırçın. Bu kız büyüdü evet, biliyor tek başına kalmayı baş edebilmeyi acılarla da, içimdeki çocuk sanki büyümeden geçmiş zamanda kaldı aylar yılar onu geçti de o hep kaldığı yerde duruyor ve içimde ki çocuğu büyütmek istiyorum seninle. Bize öğrettikleri yanlışları ortadan ikiye ayırırcasına. Hani bilmek biraz da bu ben merkezli mahremiyetle biz merkezli mahremiyetin aynı olabileceğini. Kimse kadar emin olmadım yarına ertelerken bir şeyleri. Yarın olabilecek miydi bilemedim hiç. Belki bana öğrettikleri susmak sevgilerimi ama yarın olamazsam hiç duyamayacaksın içimde ki seni. Sana benim gözlerimle bakamayacaksın hiç. Oysa içimde senden gelen duyguları bilmek en çok senin hakkın. Ayrıldıktan bir dakika sonra özlediğim doğru seni, bütün güvenime rağmen kıskanabildiğim de, zaman zaman kaybetmekten korktuğumda ,beni daha çok sevmeni isterken yaptığım hiçbir şeyi bu yüzden yapmadığımda aslında içimden geldiği için yaptığımda, evet evet aldığın bir çakmağın , yolun karşısına peşimden koşup sevdiğini söylemenin dünyanın bütün zenginliklerinden daha değerli olduğu da, seni kızdığım anlarda daha bir çok sevdiğimde , bazen annelik yanıma , bazen dost yanıma bazen kadınlığıma dokunduğun da doğru. Geleceğin ne getireceğini bilmememe rağmen seni çizdiğimde doğru yarınlara. Başkalarının beğenileri umurum da olmadığı halde seni kıskandırmak istediğimde doğru. Ve daha bir çok şey insanların söyleme bunları daha erken dedikleri. Oysa bilmelisin işte içinde nereye koyacağın senin seçimin bunları. Ömrümün ilk göz ağrısısın . Ahmet Telli ne güzelde söylemiş “Suyu dinle ateşi yak özledim demek bu” Belki yine gelirsin gibi şimdi burada her şey. Seviyorum seni..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © İlknur İpek, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |