..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Ölümden sonra yeni birşeylerin olduğu konusunda umutluyum. -Platon
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Unutulamayan Dönemler > Yavuz Nufel




15 Aralık 2001
Ayakkabılarımı Arıyorum  
Yavuz Nufel
Bayaramlarada cocukların gözlerinde ışık, ayaklarında ayakkabılarımı arıyorum


:CAJJ:
Bayramlar,
Çocukların göz bebeklerine baktığım günler...
Hep çocukluğumda kalan bir ışığı arar dururum.
Ayaklarına bakarım çocukların, bayramlarda çocukların ayakkabıları yeni olur çünkü
Hani son akşam başucuna alınıp yatılan ayakkabıları hangi çocuğun ayağında görebilirim umuduyla ayaklarına bakarım çocukların önce, sonra da gözlerine...
Öyle üç otuzunda bir adam falan değilim.
Anneannemi en son 18 yaşında bir delikanlı iken 1978 yılında gördüm.
Her türlü gıda maddesi için uzun kuyrukların olduğu yıllardan biriydi.
78 yaşında, hafızası yerinde, her şeyi dün gibi hatırlayan bir Karadeniz kadınıydı.
Her bayram olduğu gibi, o bayramda, o meşhur sözünü söyledi kendi kendine.
“İyi güne kalmadık! Kimbilir kaç ananın bu bayram da elleri koynundadır.. Geçen bayram, --kim öle kim kala- dediydim de hepiniz gözümün içine bakmıştınız!” dedi.
Bu yıl da ölmedim dercesine...
O bayramdan sonra anneannemle görüşemedik bir daha..
Hep kendi çocukluğunda geçen bayramlara özlem duyardı, benim şu anda duyduğum gibi.
Her şeye rağmen 1970’li yıllarla mukayese edildiğinde anneannemin çocukluk yılları daha yoksulluk içinde geçmiş olması gerekirdi, anlattığına göre öyleydi de zaten.
-Bu kadın bu yaşta neden ve neye özlem duyar ki- der, bir türlü anlamazdım.
O’nun özlem duyduğu şeyin aslında akıp giden zamana olduğunu yaşım kemale erdikçe anlıyorum. Su gibi, rüzgar gibi elimizden, ömrümüzden akıp gidenlere...
Başucumda sabahladığım ayakkabıların sırrını şimdi-şimdi çözebiliyorum.
O ayakkabılar nitelik olarak ayağa giyilen bir nesneydi belki ama ayakkabılarda ertesi gün toplayacağım ve tadı bile o günlere has şekerler vardı.
Komşumuz Gönül yenge’nin verdiği mendilin yumuşaklığı,Yusuf abi’nin avucuma sıkıştırdığı kağıt beşlira’nın rengi, babamın alın terinin kokusu, bağcıkları sanki ağabeyimin ilkokuldan sonra torna atelyelerinde alet tutan küçük parmakları gibiydi o ayakkabıların. Ben o yüzden severmişim demek ki ayakkabılarımı. Hepsiyle birden yatarmışım bayram akşamından sabaha kadar tüm sevdiklerimle koyun koyuna.
O zamanlar bayramlar kış aylarına denk gelirdi. Sokaklar çamurlarla kaplıydı. Bastığımız yerlerde izleri kalırdı ayakkabıların. Bırakılan her iz bir arkadaşımın yüzüymüş meğers ve herbirinde adıları kalırmış; çamurlu sokaklarda cıvıl cıvıl ve sımsıcak..
Çocuktuk,
“Kurtlar kuşlar bile bu gün oruç” derdi anneannem.
Biz de arife günü oruç tutuyorduk.
Kurtlar kuşlar kadar olamıyor muyduk.
Çocuktuk.
Ertesi gün bayramdı çünkü; çok çok heyecanlı, tarifi mümkün olmayan, tarifi bayramlarla özdeş, heyecanımız ölçüsünde mutluyduk.
Kuş oluyorduk hepimiz, evet birer kuş, kuşlarla birlikte; hatta onlardan daha şen, daha şakrak uçuyorduk..
Şimdi gözlerine bakıyorum çocukaların.
Işığı arıyorum çocukluğumda kalan...
Hayatımın 30 yıl öncesini aydınlatacak ışık, çocukların gözlerinde biliyorumda acaba hangisinde? Yoksa hepsinde bir den de gözlerim kamaşıyor, göremiyor muyum...
Ve ayakakabılarına bakıyorum çocukların her bayram sabahı...
Babamın alınteri kokusu, ağabeyimin parmakları, arkadaşlarımın ayak izleri,
mendilin yumuşaklığı, beşlira’nın rengi, ablamın sevgisi, annemin nasihatı- öpücüğü hangi ayakkabının içinde gizli acaba.
Nice nice bayramlara dostlar, mutlulukla sağlıcakla, huzurla...
Mübarek olsun; önce çocuklara ve ayakkabılarını arayanlara.

Yavuz Nufel
12 ARALIK 2001 ROTTERDAM




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İtiraf Edin
30 Euronuz Var mı?
Edebiyat, Aşk'ın Formülünü Arar
Yaşayan Ölüler
Guncel

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Ateş Her Zaman Düştüğü Yeri Yakmıyor [Şiir]
Enkaz Altında [Şiir]
Anam, Bacım, Avradım [Şiir]
Boyacı Çocuk [Şiir]
Gurbetçi Destanı'ndan [Şiir]
Deniz Kızı [Şiir]
Nezih Güzelliklerin Eşsiz Timsaline [Şiir]
Şikayet [Şiir]
Yorum Nedir? [Eleştiri]
Şairciklere Şaireciklere Birinci Ders... [Eleştiri]


Yavuz Nufel kimdir?

Şair yaşadıklarını yaşatabilme hissettiklerini hissettirebilme bilgi ve becerisi olan kişidir. Ayrıca şair, yaşadığı dönemin, olayların canlı tanıdığıdır diye düşünüyor; her sey gibi şiirin de günümüzde oldukça kirletildiğine, temizlemek gerektiğine inanıyorum dostlar ! Şiiri yazmadan yaşamak gerek. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Nazim Hikmet, Orhan Veli, Ahmet Arif, Neyzen Tevfik


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Yavuz Nufel, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.