..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþam hoþtur, ölüm rahat ve huzurludur. Zor olan geçiþtir. -Asimov
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Gerilim > Cengiz Arabacý




20 Nisan 2004
Bitkisel Hayat  
Cengiz Arabacý
Doðanýn elleri kollarý baðlý sizi seyrettiðini düþünüyorsanýz yanýlýyorsunuz...


:BFEF:

     Aaaah sonunda bahar geldi! Neredeyse iki senedir havayý koklayamýyordum. Ama bir o kadar da, birileriyle sohbet etmeyi özlemiþim köpek. Ýki senedir solucanlardan baþka kimseyle karþýlaþmamýþtým. Aslýna bakarsan üç bahar önce boyum metrelerce uzunluktaydý ve dallarým bütün bu sokaðý kaplýyordu. Bahar esintisiyle dans edip, yaz yaðmurlarýyla yýkanýrdým. Bu sokaktan her türlü insan geçerdi. Hepsinin nasýl biri olduðunu bir bakýþta anlardým. Ýþadamý, öðrenci, fahiþe, dilenci, ayyaþ, hippi…. Hepsi buradan geçerdi. Hatta onlardan bir kaçý bi gün üzerime bir levha çakýp beni tarihi çýnar ilan ettiler. Çok üzülmüþtüm, oysa ben daha genceciktim ve o aptallar bana “tarihi” diyorlardý.
     Yýllar boyu burada öyle çok hikayeye tanýk oldum ki! Aslýnda hepsini sana anlatmak için sabýrsýzlanýyorum ama önce en güzelini anlatmak istiyorum. Hazýr mýsýn?
Havv - havv
Aslýnda söylediklerimden hiç bir þey anlamýyorsun, di mi?
Havv- havv
Neyse ben yine de anlatýcam, çünkü buna ihtiyacým var…
Doðrusu o korkunç olaydan sonra bir süre kimseyle karþýlaþmamak ve zihnimi dinlendirmek iyi geldi. Korkunçtu, gerçekten çok korkunçtu! Ýyi dinle, anlatýyorum:
     Üç bahar kadar önceydi. Sýradan bir akþamdý. Ben daha tomurcuklarýmý yeni patlatmýþtým ve emeceðim lezzetli güneþ ýþýnlarýný ve yaðmur sularýný heyecanla bekliyordum. Sokaktan geçenlerin sayýsý her geçen saat azalýyordu. Artýk tek tük insan geçmeye baþlamýþtý ki, yaklaþýk beþ yaþýndaki bir fidan boyunda, kel, gözlüklü, týfýl ve elinde kocaman týrtýklý bir býçak taþýyan adam arkama saklanýverdi!..
Gece karanlýðýnda arkamda duran bu tuhaf adamý yoldan geçen kimse görmüyordu. Az sonra, yaklaþmakta olduðunu topuklu ayakkabýlarý ile ta bir sokak öteden haber veren bir kadýn sanki, baþýna gelecekleri bilir gibi hýzlý hýzlý benim oradan geçmeye baþladý. Onu gören adam birden heycanlanýverdi. Nereden mi biliyorum? Kalp atýþlarýnýn hýzlandýðýný, bana dayadýðý vücudunun çarpýntýsýndan anlayabiliyordum!
Elleri terlemiþti ve gözlüðünü yavaþça düzelterek býçaðý daha sert kavradý. Aslýný istersen, adamýn o anda aldýðý pozisyonu ben yýllardýr görüyordum; ama bir insaný bu pozisyonda hiç görmemiþtim. Oysa her sabah mutlaka en az bir kedi, dallarýmdaki ya da sokaktaki kuþlarý yakalamak için bu pozisyonu alýyordu. Bu adam ise, kedilere taþ çýkartan bir sinsilikle, hýzlý ve sessiz bir biçimde kadýnýn peþinden koþmaya baþladý. Ayaðýndaki spor ayakkabýlar iþini oldukça kolaylaþtýrýyordu. Bir anda kolunu uzatýp kadýnýn aðzýný kapattý arkadan ve hiç duraksamadan býçaðýný zavallýnýn beline doðru defalarca saplamaya baþladý.
Yüzü korkunç bir hâl alan adam, artýk kedilere benzemiyor, tamamen insanca bakýyordu. Bu tuhaf bakýþý daha önce de bir kaç defa görmüþtüm; öldürmekten zevk alan insanlara has bir þeydi. Þimdiye dek bu bakýþla karþýlaþtýðým her güne lânet okudum...
Ne diyordum? Ha, kadýn yavaþça yere yýðýldý. Adamýn aðzýnýn kenarýndan sarkan salya, teriyle karýþýk bir damla hâlinde kadýnýn alnýna damladý. Bunu farkeden adam, istemeden býraktýðý delili hemen bir bezle silerek yok etti. Belli ki göründüðü kadar deli deðildi, birþeyleri hesap etmiþti...
Bir canlýnýn bir diðer canlýyý öldürmesine defalarca tanýk olmama raðmen, bu kadar vahþicesine hiç rastlamamýþtým. Ölen bitki deðil, insandý; ama yine de çok acýdým ona. Adam terini silerken, yine lanetle anacaðým o günlerden biri diye düþündüm.
Ama, bu kadarla kalmadý...
Seri ve sessiz adýmlarla tekrar yanýma geldi adam. Gövdemdeki kovuða ulaþmak için bir müddet týrmanýp, býçaðýný oraya dikkatlice sakladý. Ve hemen ardýndan, hýzla uzaklaþtý...
Geride, kovuðumda býraktýðý býçak, bana içerden hafifçe deðiyordu. Üzerindeki kan ve et parçalarýnýn kokusunu almaya baþlamýþtým. Ýçime akýp liflerim tarafýndan emildiðini hissettiðim ýlýk bir kan damlasý tüylerimi ürpertti. Bu da yetmezmiþ gibi, öldürülen kadýnýn sokakta oluk oluk akan kaný köklerime kadar gelmiþti. Oradan emilecek, yapraklarýma kadar çýkacaktý...

Polisler sabah erkenden olay yerine geldi. Bir süre etrafý inceledikten sonra toparlanýp gittiler. Býrak býçaðý bulmayý, kovuðu bile görmemiþlerdi. Ceset götürüldükten bir süre sonra temizlikçiler etrafý güzelce yýkadý ve sokak eski haline döndü. Oysa ben o zavallýdan akmýþ kanýn kokusunu taptaze bir þekilde hissedebiliyordum. Hayatýmýn geri kalanýný içime saklanmýþ bu korkunç aðýzlý býçakla geçireceðimi düþünürken, yedi gün batýmý sonra adam geri geldi...
Yine seri biçimde üzerime týrmanýp kovuða elini soktu. Býçaðýnýn hâlâ býraktýðý yerde olduðunu anladýðýnda, pis ve yavþak bir sýrýtýþ kapladý suratýný. Kocaman gözlüðünün çerçevesi kadar sarý olan diþleri, bu sýrýtýþla birlikte ortaya çýkmýþtý. Üzerime yaslandýkça, terli teninin kokusu dayanýlmaz hâle geliyordu.
Adamýn geri dönüþü keyfimi kaçýrmýþ olsa da, býçaktan kurtulduðuma seviniyordum. Ama yine yanýlmýþtým:

Þimdi otopark olan þu karþýdaki alanda o zamanlar yýkýlmak üzere olan oldukça eski bir ev vardý. Yaz aylarýnda evin giriþindeki mermerin üstünde sokaklarda yaþamaya çalýþan yaþlý bir insan kalýrdý. Komþularýn verdiði ya da bakkalardan topladýðý bir lokma ekmeðin bile büyük kýsmýný kuþlarla paylaþýrdý. Bu yüzden sokaktaki kuþlarýn sayýsý yaþlý adamýn kaldýðý zamanlarda üç-beþ kat artardý. Bilmeden bana da öyle büyük bir iyilik yapýyordu ki... Kuþlar bizim için bir gerdanlýk ya da süs eþyasý gibidir. Ne kadar çok olurlarsa, sen de o kadar güzel görünürsün. Sadece bununla da kalmaz, belki senin için iðrenç olabilir ama dýþkýlarý da çok önemli bir besin kaynaðý olur. O yaþlý adam sayesinde hem güzelleþiyor, hem de daha saðlýklý görünüyordum.

O adi adam ise, geçen sefer iþlediði cinayete göre çok daha fazla kendine güvendiði her halinden belliydi. Çok daha sakin ve temkinliydi. Parýldýyan gözlerini kartonlarý üzerinde gazeteye sarýlarak uyuyan yaþlý adama diktiðinde aklýndan geçenleri anlamak hiç de zor deðildi. Býçaðýný saklamak gereði bile hissetmeden adamýn yanýna doðru emin adýmlarla yürüdü. Yanýna vardýðýnda yaþlý adama sert bir tekme savurdu. Yaþlý adam sýçrayarak uyandý. Bu kabalýðý yapanýn kim olduðunu anlamaya çalýþýyordu. Adam ise elindeki býçaðýn ýþýltýsýný zavallý adamýn görmesi için bekledi. Belli ki adamýn yüzündeki ifadeyi görmek istiyordu. Yaþlý adam yardým için baðýracak oldu ama hýzla çenesinin altýndan girerek çenesini kitleyen býçak ona engel oldu. Yaþlý adamýn kocaman olmuþ gözlerinden bir damla yaþ süzülerek katilin býçak tutan eline düþtü. Katilin bundan hiç etkilenmediði belliydi. Seri bir bilek hareketiyle, býçaðý hýzla çaprazýna doðru çekti. Býçaðýn týrtýklý yüzü zavallý adamýn çenesini parçalayarak girdiði yerden kurtuldu ve ayný hýzla yaþlý adamýn boðazýndan hýzla geçerek görevini tamamladý.

Yaþlý adam olduðu yere yýðýldý. O an beni topraða baðlayan köklerime lanet okudum. Tüm öfkemle o pis herifin oracýkta canýný almak için neler vermezdim. Sadece insanlara deðil artýk bana ve sevdiklerime de zarar veriyordu. Öldürürken hiç bir amacý yoktu, sadece fahiþeleri öldüren sapýklardan ya da para için öldüren katillerden deðildi. Zevk için öldürüyordu. Kendini tatmin ediyordu.

Adam bu kez hýzlý adýmlarla geri dönerek eskisinden daha kanlý bir hâldeki býçaðýný kovuðuma saklayýp kaçtý. Üstüme kan ve et parçalarý düþtükçe nefretim giderek artýyordu. Sanki hayatlarýndan vahþice koparýlmýþ o zavallý ruhlarýn acý dolu haykýrýþlarýný duyar gibiydim... Ýþte o zaman durumun kolay kolay sona ermeyeceðini anladým. Yaþlý adamýn ýlýk kaný köklerime kadar geldiðinde, en kýsa sürede bu gönülsüz suç ortaklýðýndan nasýl kurtalabileceðimin planlarýný yapmaya baþlamýþtým.
     
     Aslýnda adamý yaralamanýn veya bayýltmanýn çok sayýda yolunu bulmuþtum. Ama bu türden geçici bir tepki, o pis katili durdurmazdý. Ondan ebediyen kurtulmalýydým...
Planýmýn hazýrlýðý sonbahara kadar sürmüþtü. Ama herþeyden önemlisi, þansýmýn yaver gitmesiydi. Elbette bu süre boyunca adamýn uðursuz yüzüyle defalarca karþýlaþtým. Tepkim arttýkça, planýma daha sýký sarýlmaya baþladým. Öncelikle adamýn týrmanmak için bastýðý yerin iyice yosun tutmasýný saðladým ve bu aslýnda oldukça kolay oldu. Ýþimi garantiye almak için dallarýmdan birine besin vermeyi keserek kurumasýný saðladým. Planýmýn en önemli aþamasýný gerçekleþtirmek ise biraz uzun ve zorlu oldu. Yine de tepedeki dallarýmýn yukarýya doðru sivrilerek uzamasýný saðlayabilmiþtim. Artýk tek yapmam gereken fýrtýnalý bir sonbahar gecesinde kurbanýmý beklemeti. Adamýn öyle bir havada geleceðinden neredeyse emindim. Buna bitkisel bir önsezi diyebilirsin...

     Sonunda fýrtýnalý bir gecede adamý sokaðýn baþýnda görünce heyecandan bütün yapraklarým titredi. Hemen üstteki dallarýmý olabildiðince yukarý doðru kaldýrmaya baþladým. Adam ise aðýr adýmlarla yanýma kadar geldi. Her zaman giydiði, altý iyice erimiþ beyaz spor ayakkabýlarý yine ayaðýndaydý. Etrafýna geliþigüzel baktýktan sonra kendinden emin bir þekilde ayaðýný her zaman bastýðý yere koyup elleriyle kendini yukarý çekmeye baþladý. Ýyice yosunlandýrdýðým ve yaðmurla beraber kayganlaþmýþ bölge görevini baþarýyla yerine getirdi. Tutunma özelliði neredeyse hiç kalmayan spor ayakkabýlarý, bir buz pistindeymiþçesine kaydý. Ayaklarý bir anda desteðini, yitirince çenesini de vurarak yere yýðýlývermiþti. Ama bu, umduðumun aksine, onu bayýltmaya yetmemiþti...

Ben de yedek planýmý devreye sokarak günlerdir kuruttup çürüttüðüm bir dalýmý salývererek adamýn üzerine metrelerce yüksekten býraktým. Dal biraz bana da çarparak hýzla adama doðru düþtü ve... TAM ÝSABET! Kafasýndan sýzan kanlar yaðmurla beraber hýzla topraða karýþýrken, ölmüþ olmasýný umuyordum. Köklerimi belseyen kanýn tadý, bu kez lezzetli gelmiþti. Ama maalesef ölmemiþti adam. Kalbinin atýþýný topraktan hissedebiliyordum. Artýk yapacak son bir þey kalmýþtý: Yýldýrýmý davet etmek. Tüm gücümü toplayarak, dallarýmý davetkar bir biçimde gökyüzüne kaldýrdým...
Bunun senin için intihardan baþka bir þey deðilmiþ gibi gözüktüðünü biliyorum ama benim için sadece yeni bir baþlangýçtý. Tüm benliðimi çoktan bir tohumda toplamýþtým ve gitmeye hazýrdým. Bekleyiþim tam yarým saat sürdü. Ama hâlâ yýldýrýmlar davetime karþýlýk vermemiþti. Bu sýrada korktuðum baþýma geldi ve bir kýpýrdama hissettim: Adam ayýlmaya baþlýyordu, küfürler ederek yavaþ yavaþ doðruldu. Gözlerini açmýþ, þaþkýn þaþkýn etrafýna bakýnýyordu. Hemen yanýnda duran, et parçalarýyla süslenmiþ býçaðýný görünce, o pis sýrýtýþ yine yüzünde belirdi. Benim aklýmdan geçen tek þey ise, bu baygýnlýðýn onu korkutmuþ olmasý ve bir daha buralara gelmemesi için yetmesiydi. Ama adam hiç de korkmuþa benzemiyordu.

Tam o anda beklediðim oldu ve gökyüzü davetimi duydu. Büyük bir gürültüyle inen yýldýrýmý, annemi kucaklar gibi kucakladým. Bütün bedenimi saran yýldýrým ateþi, gecenin karanlýðýnda heybetimi daha da arttýrmýþtý. Alevler tüm bedenimi sardý. Cayýr cayýr yanarken, kendimi adamýn üstüne býrakýverdim. Ayný anda benliðimi bir tohumuma atýp, tam aksi istikamette yuvarlanmaya baþladým. Diri diri yanan adamýn çýðlýklarý sokaðý inletmeye baþlamýþtý. Etrafa yayýlan yanýk et kokusu bana büyük bir zevk verdi. Koca gövdemin altýnda kalan adam, yaðmura raðmen yanýyordu; çünkü her zaman insanlarý yaðmurdan koruyan dallarým yine görevini yapýyordu. Ben ise oradan biraz uzakta, yuvarlana yuvarlana yeni yuvamý bulmuþtum. Yaðmurla yumuþayan toprakta kendime korunaklý, güzel bir yer bulmam zor olmadý. Yeni yuvamdan, gün batýmýný izler gibi adamýn yanýþýný izledim. Ölüm saçtýðý býçaðýný hâlâ elinde tutuyor ve son bir çýrpýnýþla bulunduðu yerden kurtulmaya çalýþýyordu. Bir süre boyunca sýkýþan ayaklarýný kurtarmaya çalýþsa da baþarýlý olamayacaðýný anlamýþ ve bir anlýk bir refleksle sol bacaðýný kesmeye baþlamýþtý. Artýk çýðlýklarý daha yüksek ve daha acý çýkýyor; vücudunu sarmaya baþlayan alevlerse görevlerini baþarýyla yerine getiriyordu. Can çekiþmesi, beklediðimden daha uzun sürdü... Sonunda adam pes ederek alevlere teslim oldu.

     Ýþte böyle köpecik... Ýki bahar sonra tekrar gün ýþýðýný kucaklýyorum. Þimdilik sadece bir kaç böcek boyunda olabilirim ama ihtiþamlý günlerime en kýsa sürede geri döneceðim. Boyum tekrar uzayýncaya kadar çok zorlu zamanlar geçireceðime eminim. Ama o vakte kadar daha bir çok hikaye sahibi olacaðýma eminim. Ne dersin, baþka bir hikaye daha dinlemek istemisin?
Avv-havvvv
Hayýr, hayýr yapma, yapmaaa, hayýýýr... Pis köpek, adi köpek, bak þurada kocaman bir aðaç var, gidip ona yapsaydýn ya… Kahretsin!..







Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Böcük
Bir Issýz Adaya Düþseniz Yanýnýza Alacaðýnýz Üç Bakan
Oyun Bitti! Tekrar Oyna?
Ak Kreþ
Neden Ben Allahým, Neden?
Satan Satana
500 Milyar Gitti Gider
Kabus
Lütfullah'ýn Hakký Üçtür
Baþracon


Cengiz Arabacý kimdir?

Okur - Yazarým, Yazarým - Okursun, Yazarsýn - Okurum, Okursan - Yazarým.

Etkilendiði Yazarlar:
Atilla Atalay, Aziz Nesin, Alain Paris, Amin Maalouf,


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Cengiz Arabacý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.