..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın." -Victor Hugo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Toplum > Gürcan Erbaş




4 Haziran 2004
Herkesin Bir Pub'ı Olmalı  
Diyorum ki tek tek oturacağımıza...

Gürcan Erbaş


Milyonların yaşadığı şehirde günün yorgunluğunu nasıl atarsınız? Herkesin küçük, sevimli ya da alçakgönüllü bir yanıtı olacaktır şüphesiz. Ben diyorum ki biraz daha iletişime gereksinimimiz var. Arkadaşlar toplanıyor, gruplar toplanıyor, kulüpler toplanıy


:BCDJ:

Herkesin Bir Pub'ı (*) Olmalı !


Akşamları işten dönünce bir bardak çay da olur, bir bardak bira da olur, birlikte içeceğimiz, güzel dostluklar kuracağımız, iletişim kuracağımız, senaryolar üreteceğimiz... hadi diyelim(dilemesi benden) film çevirip şirketler (!) kuracağımız bir toplantı yerimiz var mı? Yok. Kahveler, Cafeler, bunu karşılamaktan uzak kaldılar. Bana kalırsa her üç, beş sokağın ya da caddenin bir kesişme noktasında bir
Pub'ımız olmalı. Hani gençlik günlerinde nasıl okulu, dersi biten kahveye koşturuyordu, bir buluşma noktanız vardı da şimdi neden olmasın ? O günlerde gerçi kızlarımız bundan yoksundu ama olsun bugünden sonra olsun da onlar da kızlı erkekli oturmanın, konuşmanın, dertleşmenin keyfini çıkarsınlar. Kültür, sanat ya da spor yapmanın ilk çekirdeklerini oluştursunlar. Her yaş, her grup kendi eksenini bulur orada diyorum. Adını siz koyun, ben İngilizin Pub'ını anımsadım da öyle bir başlık attım. Amaç bir araya gelip iletişim kurmak değil mi? Başımdan geçen bir anı ile devam etmek isterim. Özlemim öyle büyük ki hiç sormayın !
Bir gün Viyana gezisi sırasında yalnız başıma kalmıştım. Yürüyeyim dedim, bakalım bu cadde beni nereye götürecek? Başladım yürümeye.. sol yanım çayır, çimen..ama hemen altında Tuna akıyor. Devam yürümeye.. evler, bahçeler, çiçekler. Geçiyorum bir bir. Sağ tarafta mağaza gördüm mü bir bakayım deyip haydi karşı tarafa..Sonra yine sola geçiyorum..nehrin akışı ile bahçelerin uyumu huzur veriyor..Bir yarım saat yürümüşüm. Yoruldum. Hava da güzel ve sıcak. Bir şey içmek geldi içimden ama ne ve nerede? Biraz daha yürüdüm ve ...başka bir dileğim olsaymış o da gerçekleşecekmiş dedim kendime. Solumda bahçe içersinde nefis bir Avusturya Pub'ı. İki adım attım, sonra durdum. Üç adım geri çıktım. Çünkü benim oturacağım gibi bir yer değil dedim nasıl demiyeyim..İki fraklı beyefendi (papyonlu) birbirlerinin
yakasına birer çiçek takmaya çalışıyorlar. Sevgililerini bekliyorlar herhalde, dedim. Yoluma devam ettim. On saniye içinde kararımı değiştirip geri döndüm. Sorarım be dedim. Bu kadar da mı cesaretin yok? Gittim ve sordum. Bar amerikanda çiçek gibi bir Avusturyalı kız.. gerçekten başına da çiçekten bir taç koymuş. "Burası özel bir pub mı? Bir kulüp mü fraulein? " " Yoo..! " dedi kız. " Bir soğuk biranızı içebilirim öyleyse! " " Buyrun, hemen efendim " demez mi! Buyrun cesaretimizi ya da cesaretsizliğimizi, buyrun Avrupa Topluluğunu ?
hadi tartışalım isterseniz ?
İmdi bu anıdan sonra istemez misiniz her mahallede bir Pub'ınız olsun ? Nasıl olur, kimler kurar, kimler yapar? Onu bilemem ama yakında gençlerin böyle nezih amaçlı yerlere kavuşması dileğiyle .
Bir açılsa böyle yerler



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplum kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ye - Ye - Ye... Yeneriz Ya - Hu
Gördüklerim ve Üzüldüklerim
Özdeyişler
Susuz Yaz mı?
Yeni Demokrasi
Dereden Tepeden
İktidar Yanılgısı
Her Mahallenin Birkaç Pub'ı Olmalı
Nasıl Anlıyorlar?

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gerçek Demokrasi
Ya Ben Ne Diyeyim Size...
Yeni Yılınız Kutlu Olsun
Günün İncisi
Bir Kadın / Bir Erkek
Barış
Pastırma Yazı
Yüzde Elli
Yazmakla Ağlamak Aynı Şeydir
İstanbulun Bütün Sorunları

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Benim Atlarım [Şiir]
Lebon'da Buluşalım [Şiir]
Anılar Kutusu [Şiir]
Kaside [Şiir]
Sotaya Düşmeyen Şiir [Şiir]
Atatürk Aramızda [Şiir]
Hayalet [Şiir]
Eski Çeşme [Şiir]
Bir Sebep Göster [Şiir]
Bekleyiş [Şiir]


Gürcan Erbaş kimdir?

1942 İstanbul doğumlu, edebiyatın her türünden hoşlanır, ayrıca resim yapar. Kendi adına yayınladığı şiir kitapları: Kaç İstanbul Var İçinizde, Mavi Düşler, On üzerinden on veriyorum sana, Dedemin Kitabı, Solmasın Yurdumun Gülleri, 19 Yaş Şiirleri, Sesler Düşünceler Duygular, Aynadan Yansıyan, Onikiden Sonra, Gece Korkuları.

Etkilendiği Yazarlar:
Halide Edib, Adalet Ağaoğlu, Yakup Kadri,


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Gürcan Erbaş, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.