*** Bir kez daha söyleyelim. Her gün karayollarında 10-20 ölü. Buna ..Ecel..deyip geçiyor mu acaba İlgililer. En güzeli, işi demiryollarına kaydırmak değil mi? En Doğu kasabamıza tren uğrasa fena mı olur? Uzun vadeli bir iş ama Devlet bunu mutlaka düşünmeli. Karayollarında verdiğimiz mal kaybı, döviz israfı da sıfırlanır gibi olur.
*** Geçen gece bir Amerikan filmi izledim. Korkunç bir gerçekti. Hep Soykırım soykırım diye bize yüz yıllık masalı pişirip, pişirip önümüze koyarlar !
Oysa 1994 yılı.. Ruanda'da Hutu'lar baştaki iktidarın(bir albay) yönetiminde 800 bin Tutsi'yi yok ettiler. Henüz 13 yıl önce. Soykırımdan da öte birşeydi. İnsan çabuk unutuyor nedense.
Amerikan Hükümeti de masa başından Albaya telefon ediyor. Kesin artık şu işi diye. Albayım, komik bir dille ' Onlar saldırıyor bize! ' gibilerde bir yanıt veriyor. Tutsi'lerin ne askeri var ne silahı. Hükümet ve asker Hutu'ların. Çok kötüydü..çook !

*** Küresel ısınmaya bir yanıt da Avustralya bilim adamlarından geldi. Şimdi ne yapacağız bakalım? Kuraklık, diğer gezegenlerde de gözlenmiş. Yani dünyadaki kuraklığın, aşırı ısınmanın nedeni ne florakarbon gazıymış ne de aşırı tüketim..Buyrun burdan yakın !

*** İşsizliğe bir çare bulamadılar. Ben olsam her iş yerinin bir, iki yeni eleman almasını zorunlu kılardım. Böylece bir anda onbinlere iş olanağı sağlardım.
Koskoca iş yerleri, büyük firmalar, kamu kuruluşları acaba 2 kişiyi asimile edemez mi yani ? Olanakları artıp düzeldikçe 1 yeni eleman daha alırlar..bu böyle gider. Ama piyasa biraz dalgalandıkça işçi çıkarmam gerek diyen patronu da iyi bir denetlemek şartıyla.
Olmaz mı ? Ne dersiniz ?