ÝPLER VE
HALATLAR

Ýnsanlar, tüm ömrü boyunca iþ, güç, aile, hobiler, dostluklar, hülâsa her konuda zaman zaman bir çok zorluklarla karþýlaþýrlar. Herkesin derdi az da olsa birbirinden farklýdýr. Hobiler farklý olduðu gibi, mutluluk duyulan olaylar da kiþiye göre biraz deðiþir. Bazen çevrenin, veya bir iki arkadaþýn, veya aileden birinin tesiri ile yanlýþ ve yersiz adýmlar atýlabilir. Neticede hak edilmedik zorluk ve sorunlarla karþýlanabilir. Parantez içinde kalan mutluluklar bile bu yüzden ýskalanabilir. Kontrolun elimizde olmasý, mecazi anlamda iplerin elimizde olmasýna, akýllý, bilgili, bilinçli, dikkâtli ve tedbirli ve de sabýrlý olmamýza baðlýdýr. Çok konuþmamamýz, zaaf ve alerjilerimizle , kötü niyetli olan kiþilere koz verip, bizi istediði gibi yönlendirmelerine izin vermememiz gerekir. Aksi halde art niyetli kiþiler, Hacivat-Karagöz oynatýr gibi kendi ipleri ile saf insanlarý oyum oyum oynatýrlar, küçük düþürürler, hatta ezerler. Hayat boyunca hangi iplere ve halatlara asýlmamýz veya asýlmamamýz gerektiðini, insanlar ve olaylar karþýsýnda, ip ve halat misalini simge olarak vererek konuya derinlik vermek istiyorum. Herkesin bildiði gibi, dev gemiler en büyük demir-çelik kalýn halatlarla rýhtýma baðlanýrlar ve demir atarlar. Vatan, millet sevgisi, inanç, saðlam aile baðlarý, saðlam dostluklar, baþarýlý olduðumuz meslek, genel ahlâk kurallarý, örf ve âdetler, bu dev gemiler gibidir. Bu vazgeçilmez deðerlerin saðlam halatlarýna asýlarak, ömür boyu destek vermemiz gerekir.Üstelik bu bir görevdir ve sorumluluðumuzdur. Ömür boyu süren, bizi mutlu eden karþýlýklý bir aþkýn halatlarýna da asýlmak, ve var gücümüzle onu korumak da gerekir. Fakat neticesiz, karþýlýksýz aþk, sevgi, dostluk ve her türlü diyalog ile, baþarýsýz olduðumuz meslek, baþarýsýz okul hayatý v.s ise, olta atýp balýk tutma yerine, suya atýlmýþ eski ve yýrtýk terlik çýkartmaya benzer. Rezil olmadan, yenilgi ve üzüntülerle yýpranmadan bu iþe son vermek, halatýn veya ipin ucunu akýllý bir þekilde ve zaman kaybetmeden býrakmak gerekir. Bazý þeylerden vazgeçiþimiz, bazen o kadar isabetli olur ki, hiçbir þey kaybetmemiþ hatta kazançlý çýkmýþ gibi oluruz. Ucunun ne olduðunu görmeden, bizi nereye sürüklediðini anlamadan hiç bir halata asýlmamamýz gerekir bence. Hayýrsýz ve baþarýsýz bir iþ, bir teþebbüs, hatta neticesiz bir hobimiz için, gayrete, vakit ayýrmaya, para harcamaya, hiç gerek yoktur. Ýnsan þansýný ve þansýzlýðýný, biraz da kendisi yaratýr.
Çekeceðimiz iplerin, halatlarýn, cinsi, kalýnlýðý, uzunluðu ile, çektiðimiz zahmet, ayýrdýðýmýz zaman, ettiðimiz masraf; halat ve iplerin öteki ucundaki ödüle, kýymete, ve deðere deðen, yani külfet-nimet dengesi þeklinde olmalýdýr.
Piyango biletini bile belki para çýkar diye satýn alýrýz. Boþa kürek çekmenin, boþ yere halat çekmenin, boþ tabakta nimmet aramanýn kime ne faydasý vardýr ?
Tabi ki, kuyudan su çekerken, yarý yola kadar çektiðimiz su dolu kovayý da, elimizden býrakýp, tekrar kuyunun dibine gödermemeli, neticeyi az çok görmüþ olduðumuz baþladýðýmýz iþi de bitirmesini bilmeliyiz. Yoksa buna benzer durumlarda da, biraz daha gayretle baþarýlý olacakken, sabýrsýzlýk, tembellik ve usanma yüzünden, baþarýsýz duruma düþeriz. Verilen emek ve kaybedilen zaman da boþa gitmiþ olur. Pamuk ipliði ile baðlý dostluklarýn ve aile baðlarýnýn hiçbir kýymeti yoktur. Neticesi bol bol hüsran, hayâl kýrýklýðý, stres ve üzüntüdür.
Olmasý gereken, ya bu ipleri kuvvetlendirmeli(kopmaz halatlar hâline getirmeli) ya da inceldiði yerden kopsun misâli, herkesi kendi hâline býrakmalý, herkes kendi iþine bakmalý. Elimizi kesen, kabartan-yaralayan ipler ile elimizi-kolumuzu baðlayan, bizi esir olmuþ gibi pasifize eden iplere ise, (diðer ucunda ne olursa olsun) asýlmamalýyýz (hayat kurtarmak hariç tabi).
Bir ipin ucunda bazen bir tehlike de olabilir. Denize açýlmýþ acemi bir balýkçýnýn oltasýna, yaralý bir köpek balýðý takýlsa, belki de korkudan dilini yutabilir. O nedenle iplere, halatlara asýlýrken her þeyi hesap etmek gerekir.
Ýplerin nerede kopabileceðini hesap ederek ona göre tedbirli olabilmek de ayrý bir hünerdir.Halk arasýnda, ipini koparan, ipsiz sapsýz, ipliði pazara çýktý gibi olumsuz anlamda biraz da argo bazý tabirler dolaþýr. Kaytaran biri için ipe un serdi derler. Bir de fýrsatý kaçýrdý, kontrolu kaybetti anlamýnda “ipin ucunu kaçýrdý” sözü var. Uçuruma, yangýna, iflasa, her türlü yenilgilere, baþarýsýzlýklara ve mutsuzluklara bizi çeken ipler, halatlar olabilir. Bu tür iplere takýlmamaya dikkat etmeli. Yoksa hain insanlar, tehlikeyi görmeyenleri dikiþ ipliði yapýp, kefen bile dikerler. Boðaz köprülerini dev çelik halatlar, iki ucundan çeker ve taþýr. Tüm gemiler ve sandallar halat ve iplerle rýhtýmlara ve kýyýlara baðlanýrlar. Kervanlarda develer arasýnda ipler vardýr (daðýlmasýnlar ve kaçmasýnlar diye), esirleri iple baðlarlar, îdam mahkûmlarýný iple infaz ederler. Uçurtmayý ve balonlarý ipi ile tutarýz. Paraþütlerin ipine asýlarak yere inilir. Kuyulardan iple su çekilir. Bir çok þeyi, tüm paketleri,denkleri iple baðlarýz. Bütün kamyonlarýn, týrlarýn brandalarý, iple baðlanýr. Ve tüm bayraklar, göndere, iple çekilir. Görüyorsunuz ya sayýn okuyucular, ip, hayatýmýzda ne kadar önemli. Nerede pamuk ipliði, nerede dikiþ ipliði, nerede yorgan ipliði, nerede sicim, nerede halat, nerede çelik halat kullanýlacaðýný ve ne kadar, ne için kullanýlacaðýný ve ne çekileceðini iyi bilmek ve ipin ve halatýn öteki ucunda kimlerin olduðunu görmek ve bilmek gerekir. Herkese saðlam, netice alýcý ve mutluluk getiren güçlü halatlar ve güçlü bilek kuvveti dilerim.

Erol Güngör