"Küle değil, ateşe üflemelidir." -Divanü Lügat-it Türk, Savlar |
|
||||||||||
|
BİR AFETTEN DAHA KÖTÜ BİR ŞEY VARSA, O DA AFETE HAZIRLIKSIZ YAKALANMAKTIR! Güney Asya’ da olan deprem ve tsunami felaketi bize olası bir deprem felaketi üzerinde düşünmeye zorladı. Afet ülkelerinde kurtarma ve yardım çalışmaları ile ilgili aksaklıklar ve zorluklar, bize bir ders olmalıdır. Konunun uzmanı olmasak da, sağduyumuza güvenerek aşağıdaki tespitlerimizi ilgililerin, sorumluların, planlamacıların ve duyarlı insanlarla paylaşalım istedik! Tanrı gecinden versin ama ne yazık ki ülkemizde deprem açısından riskli bir bölgede.. Eninde sonunda orada veya burada afetle karşılaşmamız kaçınılmaz! Ama uygar bir toplum olarak; bu durumu yok saymak, görmezden gelmek gibi bir tavır yerine; tedbir almamız, planlama yapmamız kaçınılmaz, olmazsa olmaz bir durum! 1. Olası bir afette ilk karşılaşacağımız sorun, bölgede ve çevrede kablolu ve hücresel telefon şebekesinin çökecek olmasıdır. Bu konuda halk önceden afet durumunda hemen telefonlara sarılıp sistemi yoğunluk yüzünden kilitlememesi yönünde uyarılmalıdır! Sonrasında ise en azından sivil koordinasyon kurulları haberleşmelerinde yerel FM radyo istasyonlarını ve TV kanallarını kullanabilmelidirler. 2. Ankara’daki hükümet 1999 depreminde olduğu gibi, günlerce suskun kalmamalı, önce ulusa seslenerek topluma moral vermeli; sonra da çabuk hareket edebilen, basiretli ve alışkanlığı gereği karar ve sorumluluk almaktan kaçan bürokrasiyi kamçılayabilecek bir üyesini, afet koordinasyonunun başına atamalıdır. 3. Afet bölgesine ulaşan karayollarının daha önceki afette olduğu gibi seyir meraklılarınca kilitlenmemesi için askeri kuruluşlardan süratle destek alınmalıdır. 99 depreminde, yerel polis kuvveti görevlilerinin öncelikle kendi ailelerinin yardımına koştuğu görüldüğünden, askeri güvenliğin insiyatifi kuvvetle gereklidir. Bu cümleden afet bölgesinin yağmacı, talancı ve hırsızlardan ve hatta insan tacirlerinden korunması çok önemlidir. Bölgeye dışarıdan mümkün olduğunca görevlilerden başka kimse sokulmamalıdır. 4. Çadırlar ve battaniyelerin yağmacıların eline geçip gerçek ihtiyaç sahiplerinin açıkta kalmaması için, bu malzeme kamyonlardan rast gele atılarak dağıtılmamalı; yardım ekipleri spor sahaları parklar gibi açık alanlara süratle çadır kentler kurup, afetzedeleri kayıt ederek çadırlara yerleştirmelidir. 5. İçme suyu ve seyyar tuvalet ihtiyacı öncelikli olarak planlanmalıdır. 6. Gıda maddeleri çuvalla ve paketle dağıtıldığında, çok kötü görüntüler ortaya çıkmaktadır. Bu durum geçmiş depremlerde yaşandığı gibi, son tsunami afetinde olduğu gibi TV’lerden tüm dünyaya yansımaktadır. Ayrıca geçmiş afetlerde, dağıtılan erzağın bir kısmının marketlerde satıldığı hep hatırlardadır. Bunların önüne geçmek için gıda yardımı ilk anlarda kumanya şeklinde, sonrasında ise aş evleri kurulup, yemek olarak verilmelidir... Daha uygar ve bize yakışacak uygulama budur. Japonya’da afet sonrası böyle yapılmaktadır! Bu anlattıklarımıza siz de katılıyorsanız, bu mesajı ilgili gördüğünüz kişi ve kurumlara geçiniz. Sorumlu ve duyarlı bir vatandaş olmanın huzurunu duyunuz. Deprem gibi afetlerin konuşulmasından korkmayınız, hazırlıksız olmaktan korkunuz!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Şahingöz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |