Bir daha dönmemek üzre gidiyorum.

Gidiyorum bu gün, ardımda bırakıyorum herkesi, anlamlandıramadığım bir duygunun titrek soluğu değildi yaşadıklarım, mestetmeye çalışmadım kimseyi sözlerimle, eğlenmek gülmek olsun istemedim maksadım, anlatmak da değildi kendimi, bir aşkın tanımını da yapmaya çalışmadım, gördüğüm aşklara da kulp takmadım, sadece kalbimde yaşattığım yılların sancısını izlediniz. Dert ortağı aramadım kendime, dost aramadım yaşadıklarımı paylaşayım diye, zaman öldürmek için değildi sözlerim, hayalet hayatları da diriltmek değildi maksadım, ben maksadımı aştım ve gidiyorum bugün. Kendi dünyama geri dönüyorum artık, iki farklı insana yani, birisi yine çek git sahte insanların sahte dünyasından diyecek, karışma artık kalabalıklara ve sende ruhsuz yaşama diyecek, diğeri ise kalmak zorundayız , çekip gidemeyiz, herkes gibi sende yaşa diyecek, senin nefarkın var diğerlerinden, daha bir hırsla sarıl hayata diyecek, insanların hep üstüne bas, kendi mutluluğun için onların mutsuzluğunu göze al diyecek, daha fazla paran olsun, daha fazla rütben olsun herkesten fazla, ve herşeye sahip ol diyecek. Bu iki insan hep tartışacak içimde ama ben bir gün gideceğim buralardan. Başkaları için aşık olan insanlardan uzağa, sevgilim güzel olsun, herkes hayran kalsın kıskansın diyen insanların diyarından. bir gün kaçacağım, zenginliği başkalarının sözlerinde arayan insanlardan. Bu şehirde aşklar paraya dökülmüş, hemde kilosu 1 lira-60 kuruşa her milletten sevgililer, gecelik aşıklar. Buralarda aşklar başkaları sevgilin yokmu sorusunun karşılığı olumlu olsun diye var. Buralarda aşklar eğlence olmuş, insanlar sevişmek kelimesini yanlış yorumlamış, muhabbetin adını elektrik koymuş, seviyeli birliktelik koymuşlar fuhşun adını, bir kişiyi tanıdıktan üçgün sonra yatağa girer olmuşlar, sonra da buna da aşk demişler. Kimseyi aşağılamak değil maksadım, sadece aşağılık tavırlar anlayamadığım. Burdan gideceğim artık yalanlardan bıktım, artık bakmaya iğrendiğim şehvetli bakışlardan, aşkı tatmamış bedenlerden, muhtac bir insana tekme atanlardan, kendinden başkasını tanımayanlardan, iyi gün dostlarından, yüzüne gülen ardından ayağını kaydıranlardan, masum görünen yüzlerden, sarhoş masasında kendini arındırmaya çalışan bedenlerden bıktım artık. Maksadım kimseyi kırmak değil, bu hayat masum insanları da asar. Beni anlayamadınız demedim kimseye, ben kendimi anlatamadım hiçbir zaman zaten, ve delilere özendim bu yüzden. Bu diyardan gideceğim, belki son anlatışımdır duygularımı insanlara, beni anlamsız bulanlara, yazdıklarımı gülünç bulanlara, deli saçmalığı diyenlere... Gidiyorum artık düşeceğim yakanızdan, mutluluğu yalnız ve sessiz bir dünyada arayacağım, herkesten uzak, herşeyden uzak, kurallar koymayacağım orda aşka, realist düşünceleri sokmayacağım kafama, her anını yaşayacağım hayatın, her bir dakikaya sevgimi vereceğim, her bir anı düşleyeceğim sonra, gerçekleşmeyecek hayaller olmayacak orda, ruhunu satmış varlıklar olmayacak. Her bir kuşun kanatlarında uçacağım, her bir ceylanın bakışlarında, masum bir kelebeğin kanatlarında, böceklerin cıvıltılarında. Korku dolu anlar olmayacak orda, terkedilme kaygıları, umutsuzca bekleyiş olmayacak orda, her an bir vuslat olacak ruhumu koynunda saklayan. Gidiyorum artık buralardan, dediğim gibi, bir gün ansızın. Bir aşk değildi bırakmak giderken ardımda, son bir defa denedim umutsuzca, kırmak istedim pervasız düşüncelerin yaşanmamışlıklarını, ama olmadı üzgünüm. Gidiyorum bugün ardıma bakmadan sessizce, bırakıyorum bu hayatı sizlere, belki bırakırım bir suyun kollarına kendimi sessizce, götür derim beni gittiğin yere, bir el sallanacağını da zannetmiyorum bu gidişe, belkide bir gardan kalkan son tirene, usulca binip gideceğim. Sizlere bırakıyorum aşklarınızı, damla damla akıyorum her gözyaşında, ağlayan bulutların gözyaşlarıyla, mahsun oluyor kalbim her defasında. Gidiyorum bugün, son dileğimi tutuyorum kayan yıldızla, mutlu ol olabilirsen bu hayatta, maziler kalmasın hep paramparça, bir yas oluyorum akşamın karanlığında, ve bıraktığım son sözlerim ardımda, gidiyorum bad-ı sabaanın kollarında. Bıraktığım birkaç sözcük, olsun sana hatıra, belki yazarsın diye bir kenara, kahverengi gözlerinden akar belki küçük bir damla, boğulur gibi olurum hissedince o anda, senin için de gidiyorum şu anda. Raks ediyor kalbim heyecanla yeni bir hayata, tek hüznüm sen olmayacaksın yanımda, sen kalma diye hiçbir zaman zorlukta, gidiyorum şu anda bu son sözlerim sana... Mazim olsanda açılan sayfa sayfa, kor olsanda düşen bağrıma, bir yara olsanda ruhumda, bir anı olsan da gözümün önüne gelen bir anda, bir rüya olsan da her sabah uyandığımda, yinede gidiyorum son gemiyle, kalkan bu limandan. Bir oyun dahi olsa sonucu belirsiz, bir senaryo dahi olsa düşüncesizce yazılmış, bir tiyatro dahi olsa oynananlar asılsız, duymadan senden gidiyorum. Bu gün ben gidiyorum gelmemecesine bir daha, sen mutlu ol, huzurlu ol diye bu hayatta...