..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız. -Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > Mahmut Demir




23 Şubat 2008
Aşka Uyanmak  
Mahmut Demir
Saçların değiyordu galiba omuzlarına, üzerinde çiçekli bir elbise vardı, hiçbir kadına yakışmazdı senin üzerinde olmasaydı. Bir elin yumruk olmuş yanağındaydı, diğer elin kucağında, gözlerin vardı rengi gelmiyor aklıma, o kadar güzeldi ki eritiyor beni hala hatırlamaya çalıştıkça.


:BFJE:
Bugün ayın 13 ü, sabahın tam da körü. Şimdi yalnızlık zamanı, haydı güzelim haydı. Sanki şarkı gibi hüzünlü, kadife bir ses söylerse bir o kadar hoş, bir o kadar farklı. Şimdi alnımın akı, süt beyazı, doğruluk tacı, bir kış sabahı. Üşümekse üşütüyor insanı, kalkıp camı açtım, bir sigara yaktım ki yanıyor insanın bağrı, ateş ateşe düşmüş, alev aleve değmiş, söndürmek ne kelime kimse incinmemiş dahi. Şimdi hazan zamanı, haydı güzelim haydı. Bir düş kadar içten, bir düş kadar düş, sakıncalı bir gülün dikeni, gül ki zamanın harikası. Uykusuz keçen 50 saatin ardından, kim bir saat sonra bir rüya ile uyansa, aynı derdi çeker galiba. Tekrar uyumak mı ne mümkün, şimdi sabahın dördü, tamda körü, içimdeki ateş ise ısıtıyor dört bir yanı. Yer penceremin önü, pencerem açık olsa da titremiyor vücudumun hiçbir yanı. Bir kış sabahı, yazmalıyım artık, bu gördüğüm ikinci rüya, içten içe dayanamıyorum artık. Seni sana anlatamadan içimdeki sen çıkınca karşıma, hesap soruyorsun rüyalarımda dayanamıyorum uyandığımda. Şimdi haykırmak zamanı, haydi güzelim haydı. Saat sabahın dört buçuğu, gönlümün en huysuz duruşu, kelimeleri yitirmişim şimdi, titremeyişimin olsa gerek nedeni, kanım uyuşturuyor bedenimi, gözlerin gitmiyor silüetinle karşımdan, gelde çık çıkabilirsen işin içinden.

İşin aslı bir rüya ile başladı geçenlerde. Rüyamda sen vardın elbette. Bir mum yanıyordu sehpanın üstünde, sehpa tam önümüzde. Bir kanepede oturuyorduk, loş bir oda ki hatırlayamıyorum şimdi ne var ne yok. Sadece bir mum vardı sehpanın üstünde ve senle ben loş bir odada, sen tam karşımda, sessizce duruyordun öylece. Saçların değiyordu galiba omuzlarına, üzerinde çiçekli bir elbise vardı, hiçbir kadına yakışmazdı senin üzerinde olmasaydı. Bir elin yumruk olmuş yanağındaydı, diğer elin kucağında, gözlerin vardı rengi gelmiyor aklıma, o kadar güzeldi ki eritiyor beni hala hatırlamaya çalıştıkça. Bir elinle aldın saçlarını attın kulağının ardına ki o anda açıldı boynun, ilk defa farkettim boynunun o kadar güzel olduğunu. Her halinle o kadar muhteşemdin ki, değiştirdin güzel bir kadın imajını aklımda. Ah o bakışın varya, hala eritiyor beni, hatırlamaya çalıştıkça. Ve konuşmaya başladın sonra, huriydin sanmıştım, meleğe dönüştün o anda. Sesinin tınısı ilk duyduğum ki kadar hoş, işin aslı hoş olmayan bir yanını aramak boş. Nasılsın dedin hafif bir tebessüm yanaklarında, o gül dudaklarından dökülen ilk sözcükler sersemletti beni daha da fazla. İlk defa halimden yüzde yüz hoşnutum dedim. Sanki yakalıyordum dudaklarından dökülen her sözü ve yazıyordum hafızama, şimdi hafızamda kalan ne varsa silinmiş gibi uyanınca. O kadar şey konuştuk ki senle, hiçbir rüyam bu kadar uzun olmamıştı herhalde. Bir an için durduk, ve beni seviyor musun dedin, seni sevdiğimi biliyorsun dedim, yüzünde biraz kızgın, biraz küskün bir ifade ile tekrar sordun, beni seviyor musun? Susmuştum. Neden bana sevdiğini söylemiyorsun dedin, sende sustun. Ve uyandım ki kurtulamadım hala etkisinden. Şimdi sevmek zamanı, haydı meleğim haydı. Saat sabahın 6 sı, güzelliğinin en doruk noktası, ben senin aynan olduğumdan beri, çekiyorum güzelliğinin ıstırabını.

Bugün ikinci kez girdin rüyama, beni sevdiğini söyle dedin bana, ellerimi aldın ellerinin arasına ki tatmadım böylesi bir sıcaklık hiçbir kadında. Sen dünyalar güzelisin ama nasıl söylerim seni sevdiğimi sana, gerçi sen soktun seni sevmeyi aklıma, seni seviyorum desem şimdi sana, ya beni terkedersen sonra. Yarın ayın 14 ü, sen gördüğüm en güzel ayın 14 üsün oysa. Yeliz’in bir şarkısısın şimdi benim için. Oldu olacak söyle, aklım fikrim yalnız yalnız sende, seni ilk gördüğüm gün varya uyku girmedi gözlerime. Kimsin nesin bilmeden, daha önce seni görmeden, nasıl oldu bilmiyorum, gitmiyorsun gözlerimden. Oldu olacak söyle, aklım fikrim yalnız yalnız sende, seni ilk gördüğüm gün varya uyku girmedi gözlerime. Bir ümit ver gözlerime, aşkla dolu sözlerime, duymak istediğim senden, yalnız o iki kelime. Bu ne bir sevda masalı, ne bir aşkın karşılığı, biliyorum bu sadece bir rüya, uyanınca da devam eden bir rüya. Olsa olsa bir rüya masalı, tadı damağımda kalacak olan, yediğim en güzel tatlı. Şimdi ise ayrılık vakti, ayrılamam senden gayrı. İçime işledin benim, bu aşktan sevgiden ayrı. Bu iki kişinin değil sırrı, bu sadece olsun senin sırrın, zaten sen benim halihazırda, ilelebet bir sırrımsın. İstediğim senden duymak değil şarkıdaki gibi o iki kelime, sen bana söyledin rüyamda, istediğim benle konuştukça uyandırma beni o rüyadan. Şimdi sabahın yedisi, güzelliğinin arttıkça artıyor daha bir büyüsü, biraz olsun rahatladım, hesabı kitabı yapmaya, kalmamıştı zaten mecalim. Büyüsü vardı belki bozdum, ki büyüye de inanmazdım, sınırlarını sen koydun, ben sana umarsız kalamadım, rüyamdaki seni sen de görsen, emin ol ki umarsız kalamazdın. Bu ne aşk, ne bir sevda, bu bir rüya sadece uyandırma. Değişen hiçbir şey olamaz hayatlarımızda, bir rüya görüp ferahlarsın ya, bu da öyle birşey benim hayatımda, aslını bu hayata bıraktım, sen benim hayalim oldun, hayal halini gerçeğine, belki de değiş tokuş yaptım. Sen benim rüyama girdin, bundan sen sorumlu değilsin, bende sen istersen rüyana geleyim, istemezsen de başım üstünde bir taçsın. Sana söz vermiştim, seni sevdiğimi söyleyecektim, şimdi sözümü tutuyorum, seni çok seviyorum.

Yarın ayın 14’ü, sevgililer günün kutlu olsun, ben artık senin için hayaletim, buda sana sevgililer günü hediyem olsun. Ben çok gül gördüm, sen en güzel gülden daha güzelsin, sana olan sevgim hiç bitmeyecek, gülümse sevdiceğim güller yanında solsun. Seninle tanıştığım günü hatırlamıyorum, seninle yıllardır sanki tanışıyorum, sende bir tılsım var şimdi daha iyi anladım, dilerim güzelliğini benim gibi herkes anlasın. Kilometrelerce uzaktan seni sevdiğimi söyledim, mesafeler hiç kısalmayacak bilsem de, dünyadaki en güzel kadın sensin. Seni çok seviyorum, sevgililer günün kutlu olsun.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ayrılık Sonrası
Sol Yanın Acıyor Mu Senin de Anne
Yıldızlar da Üşürdü, Farkettik Biz...

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gidiyorum
Evlilik Teklifi
Yaşama Dair

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Felsefi Açılımlarım, Yalnız Başlıklar... [Bilimsel]


Mahmut Demir kimdir?

İstanbul sende kaldım, oysa çok yer dolaştım, hayata atılmaya, yine kollarında karar kıldım.

Etkilendiği Yazarlar:
Kant gibi körüm ben.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mahmut Demir, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.