Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız. -Atatürk |
|
||||||||||
|
İşin aslı bir rüya ile başladı geçenlerde. Rüyamda sen vardın elbette. Bir mum yanıyordu sehpanın üstünde, sehpa tam önümüzde. Bir kanepede oturuyorduk, loş bir oda ki hatırlayamıyorum şimdi ne var ne yok. Sadece bir mum vardı sehpanın üstünde ve senle ben loş bir odada, sen tam karşımda, sessizce duruyordun öylece. Saçların değiyordu galiba omuzlarına, üzerinde çiçekli bir elbise vardı, hiçbir kadına yakışmazdı senin üzerinde olmasaydı. Bir elin yumruk olmuş yanağındaydı, diğer elin kucağında, gözlerin vardı rengi gelmiyor aklıma, o kadar güzeldi ki eritiyor beni hala hatırlamaya çalıştıkça. Bir elinle aldın saçlarını attın kulağının ardına ki o anda açıldı boynun, ilk defa farkettim boynunun o kadar güzel olduğunu. Her halinle o kadar muhteşemdin ki, değiştirdin güzel bir kadın imajını aklımda. Ah o bakışın varya, hala eritiyor beni, hatırlamaya çalıştıkça. Ve konuşmaya başladın sonra, huriydin sanmıştım, meleğe dönüştün o anda. Sesinin tınısı ilk duyduğum ki kadar hoş, işin aslı hoş olmayan bir yanını aramak boş. Nasılsın dedin hafif bir tebessüm yanaklarında, o gül dudaklarından dökülen ilk sözcükler sersemletti beni daha da fazla. İlk defa halimden yüzde yüz hoşnutum dedim. Sanki yakalıyordum dudaklarından dökülen her sözü ve yazıyordum hafızama, şimdi hafızamda kalan ne varsa silinmiş gibi uyanınca. O kadar şey konuştuk ki senle, hiçbir rüyam bu kadar uzun olmamıştı herhalde. Bir an için durduk, ve beni seviyor musun dedin, seni sevdiğimi biliyorsun dedim, yüzünde biraz kızgın, biraz küskün bir ifade ile tekrar sordun, beni seviyor musun? Susmuştum. Neden bana sevdiğini söylemiyorsun dedin, sende sustun. Ve uyandım ki kurtulamadım hala etkisinden. Şimdi sevmek zamanı, haydı meleğim haydı. Saat sabahın 6 sı, güzelliğinin en doruk noktası, ben senin aynan olduğumdan beri, çekiyorum güzelliğinin ıstırabını. Bugün ikinci kez girdin rüyama, beni sevdiğini söyle dedin bana, ellerimi aldın ellerinin arasına ki tatmadım böylesi bir sıcaklık hiçbir kadında. Sen dünyalar güzelisin ama nasıl söylerim seni sevdiğimi sana, gerçi sen soktun seni sevmeyi aklıma, seni seviyorum desem şimdi sana, ya beni terkedersen sonra. Yarın ayın 14 ü, sen gördüğüm en güzel ayın 14 üsün oysa. Yeliz’in bir şarkısısın şimdi benim için. Oldu olacak söyle, aklım fikrim yalnız yalnız sende, seni ilk gördüğüm gün varya uyku girmedi gözlerime. Kimsin nesin bilmeden, daha önce seni görmeden, nasıl oldu bilmiyorum, gitmiyorsun gözlerimden. Oldu olacak söyle, aklım fikrim yalnız yalnız sende, seni ilk gördüğüm gün varya uyku girmedi gözlerime. Bir ümit ver gözlerime, aşkla dolu sözlerime, duymak istediğim senden, yalnız o iki kelime. Bu ne bir sevda masalı, ne bir aşkın karşılığı, biliyorum bu sadece bir rüya, uyanınca da devam eden bir rüya. Olsa olsa bir rüya masalı, tadı damağımda kalacak olan, yediğim en güzel tatlı. Şimdi ise ayrılık vakti, ayrılamam senden gayrı. İçime işledin benim, bu aşktan sevgiden ayrı. Bu iki kişinin değil sırrı, bu sadece olsun senin sırrın, zaten sen benim halihazırda, ilelebet bir sırrımsın. İstediğim senden duymak değil şarkıdaki gibi o iki kelime, sen bana söyledin rüyamda, istediğim benle konuştukça uyandırma beni o rüyadan. Şimdi sabahın yedisi, güzelliğinin arttıkça artıyor daha bir büyüsü, biraz olsun rahatladım, hesabı kitabı yapmaya, kalmamıştı zaten mecalim. Büyüsü vardı belki bozdum, ki büyüye de inanmazdım, sınırlarını sen koydun, ben sana umarsız kalamadım, rüyamdaki seni sen de görsen, emin ol ki umarsız kalamazdın. Bu ne aşk, ne bir sevda, bu bir rüya sadece uyandırma. Değişen hiçbir şey olamaz hayatlarımızda, bir rüya görüp ferahlarsın ya, bu da öyle birşey benim hayatımda, aslını bu hayata bıraktım, sen benim hayalim oldun, hayal halini gerçeğine, belki de değiş tokuş yaptım. Sen benim rüyama girdin, bundan sen sorumlu değilsin, bende sen istersen rüyana geleyim, istemezsen de başım üstünde bir taçsın. Sana söz vermiştim, seni sevdiğimi söyleyecektim, şimdi sözümü tutuyorum, seni çok seviyorum. Yarın ayın 14’ü, sevgililer günün kutlu olsun, ben artık senin için hayaletim, buda sana sevgililer günü hediyem olsun. Ben çok gül gördüm, sen en güzel gülden daha güzelsin, sana olan sevgim hiç bitmeyecek, gülümse sevdiceğim güller yanında solsun. Seninle tanıştığım günü hatırlamıyorum, seninle yıllardır sanki tanışıyorum, sende bir tılsım var şimdi daha iyi anladım, dilerim güzelliğini benim gibi herkes anlasın. Kilometrelerce uzaktan seni sevdiğimi söyledim, mesafeler hiç kısalmayacak bilsem de, dünyadaki en güzel kadın sensin. Seni çok seviyorum, sevgililer günün kutlu olsun.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mahmut Demir, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |