..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir klasik herkesin okumuş olmayı istediği ancak kimsenin okumayı istemediği eserdir. -Mark Twain
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > düşge su




21 Eylül 2005
Öksüz  
düşge su
Oysa hakikat bu karanlıkta gün gibi ortadadır. Lafı bulandırmanın, işi sulandırmanın anlamı yoktur. Bu karanlık bir gece Dipsiz bir kuyudur!


:AIEI:

Öksüz

Şimdi hiç ihtiyacın yok biliyorum bu sözcüklere, yaralarına merhem bulmak değil niyetim.
Deşmek de. Gecenin içinde kalmak öylece, senin gibi.

Hayatın zor ve karanlık koridorları var bizim gibiler için.
Sanki bizler - sen ben ve belki bildiğimiz bir kaç kişi daha-
bu karanlık koridorlarda yapayalnız
ve ürkek
ve tedirgin
el yordamı yürürken bir boşlukta, rastlaşmışız öylesine.

Kimse kimsenin acısına, kimse kimsenin boşluğuna bulaşmadan, dinlendirmiş yüreğini. Bir dönem yan yana yürümüş, bir dönem ayrı düşmüşüz. Karanlık bir labirentin ortasında sayıklayan öksüz çocuklar misali, üşümüş titrek yürekler!

Zaman zaman birbirine tutunan,
Zaman zaman usulca birbirine sokulan,
Derin nefes alma ihtiyacı duyan öksüz çocuklar misali!

Kim baksa dışardan acınası bir hal gibi!

Nedenlerimiz, sonuçlarımız ne kadar farklı olsa da, bu koridora ne zaman girdiğimizi, bazılarının neden dışarıda kaldığını bilmememize rağmen, her şeyi saatlerce anlatsak değişmeyeceğinden, suskun ve ürkek halimiz.
İşte bu yüzden biz hep karanlıktan korkmaya devam edeceğiz ve bu koridorda yürümeye devam edeceğiz, içimize batanlarla birlikte...

Ama yine de insan yüreğinin üstünde bir el istiyor bazen, sesinin yankısında bir ses, teninin kıyısında bir başka ten. İnsan yorulmuş ruhunu bir başka öksüzün koynunda uslandırmak, dinlendirmek istiyor bazen. Oysa kimsenin yarasına merhem yok bu alemde, bunun başka yolu yok, çıkış yok!

Biliyorum abarttığımı söyleyenler olacaktır aramızda, iyimserlik üstüne bir kaç söylem ile yahut gerçekçilik adına atılmış nutuklar ile..

Oysa hakikat bu karanlıkta gün gibi ortadadır.
Lafı bulandırmanın, işi sulandırmanın anlamı yoktur.
Bu karanlık bir gece
Dipsiz bir kuyudur!

Tanrı’nın varlığında gerçekçi bir şüphe duyanların alemidir burası
Ve palyaçolar burada sadece geçici bir duraktır.

Sözcükler ağırlaşıveriyor bazen benim için de,
“Huzur” en zor bulunanı oluyor genelde benim içinde.

Sevgilim, bin kere anlatsam bitmez, aynı şarkıyı bin kere dinlesen geçmez, hep aynı kelimeleri seçsem değişmez. Bu böyle olmaya devam edecek, biz yan yana yürümeye devam edeceğiz.

Karanlık koridorların, ıslak dehlizlerin ellerine düşmeden öncesi var mıydı?
Sevilmemiştik küçükken ondan mı buradayız?
Yeterince anlaşılmamıştık, yüreğimiz fazla naifti, ondan mı buradayız?
Beynimizin içindeki girdaplar derinleşti ve biz soluk alamaz olduk, ondan mı buradayız?

Yani geçmiş başka türlü yazılsaydı, burada olmaz mıydık?
DNAlarımız mı bizi buraya sürükleyen?
Sebep neydi? Bilmiyorum gerçekten?
Buradayız ve bu değişmeyecek
Bunu biliyorum.

Buralarda olacağım.








Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Islak Yatak
Elim
Hatırladım
Yanılgı
Hoyrat
Ürperti
Yılan
Su Akar

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Evlilik
Kaktüs
Ulus Kayboldu
Seviş Üstüne
Şiir Sarhoşluğu 4
Üzgünüm
Delirmiş Deliler
Aşk Herşeyi Affeder mi, Doğumu
Şiir Sarhoşluğu3
Şiir Sarhoşluğu2

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Masal [Şiir]
Paket [Şiir]
Benek [Şiir]
Hüzün [Şiir]
Zü'nün Karanlık Koridorları - I [Şiir]
Türkü [Şiir]
Zaman [Şiir]
İstanbul [Şiir]
Ankara Çıkmazı [Öykü]
Makara [Öykü]


düşge su kimdir?

uygun gördüğüm bir yol yok, uygunsuzum.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © düşge su, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.