..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Gülün dikene katlanması onu güzel kokulu yaptı." -Mevlana
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Sevgi ve Arkadaşlık > Meral Vurgun




28 Kasım 2005
Bu Mevzi Bizim  
Yaşar Doğan’a

Meral Vurgun



:BDGF:
Bu Mevzi Bizim



Yaşar Doğan’a

dünyada dostlar var Yaşar
bilmediğimiz bütün ülkelerde
bütün coğrafyalarda
aynı damarda kan, aynı tende can
aynı sete bir çığlık gibi

ansızın ışıklar sönebilir
gök yarılırcasına yağmur da yağar
sonra mutlak ki
ama mutlak
güneş aynı yerden her gün yine doğar
her tomurcuk yeniden bir sevdaya dönüşür
ansızın susar bütün sesler
ve anarşist bir aşk doğar ellerimize
haykırsan sus derler
sus!
hak etmediğin kadar sus!
yani çığlığını boğmak isterler

ve sen adını isyan koyarsın yaşamanın
sonra inkarı da var bu işin
yüreğin ateşe düşer
cehennemi de yakarsın
“ille dostun bir tek gülü yaralar beni” demiş ozan
inkar dedim Yaşar
öyle az iş değil bu
ihanet gibi koyar insana

bilirim
ücalarını dosta sunduğun o yürekte
benim de var bir yerim
diyorum ki
bir elimi zirvesine koysam Munzur’un
bir elimi o küçücük tek adasına Karadeniz’in
tutup kaldırsam 15’leri sulardan
tam orta yerinden tutuşsa yüreği ülkemin
aşka sarınsa bastığımız topraklar
ve karanfile dönse her yan

gel yıldız toplayıp savuralım dostluğa seninle
bütün kararan yüreklere ay şavkısın bu gece
paslı kılıçları kırılsın düşman ellerin
evreni gezelim diyorum Yaşar
sonra inelim yeryüzüne
yürek yürek dolaşalım
türkü söylemenin, ana avrat küfretmenin
şarapnel parçaları gibi barışı saplamanın tadında
halka halka sökülüp atılsın bütün kin ve düşmanlıklar
tanklarla, toplarla üstüne gelenlerin
kağıttan kalelerini yerle bir etmenin aydınlığında
uyansın bu yeryüzü
bu gaflet Tanrılar’ı boğulsun döktükleri kanda

bu kuşatılmış ateş hattı
bu mevzi bizim
sana şiirden bir tabur asker yolluyorum
söz kuşanmış silahını
kalemi dik Yaşar
bin renge boyanmış atlılar geliyor üstümüze
bir biz biliriz kendi yurdunda esir olmanın utancını
durma zamanı değil
kuşan bütün silahlarını dostluğun
unutma!
“kağıttan kaplan”dır şimdi düşman dediğin
aşk dostun, sevgi yoldaşın olsun
omuzla yüreği
kıpkırmızı bir gelincik tarlası gibi
tomurcuklarını başımıza serp

söyle bana Yaşar
dünyanın kan ile kinden değil
aşktan kurulduğunu söyle
Kerem gibi yananların küllerinde açan güller
Ferhad’ın deldiği dağlar
bu coşkun akış
bu yürek atışı
bütün varlıkların aşktan doğduğnu söyle

bana “mutlu aşk yoktur” deme sakın
biz mut-suz ve umutsuz doğmadık
anamız gül koklamadı biz ağlarken
yayan yapıldak yürüdük köz üstünde yürek gibi
geçtiğimiz dağlarda kurtlar uludu
biz turna sürülerine katıldık
en mavisi bizimdir göklerin

mahrumiyetimize mahrem dediler Yaşar
kınandık adaletsiz
tepemizde üstün ırklar alçaklığı
horlandık, yerildik
kovulduk her kapıdan
ama yılmadık hiç bir zaman

kenarına tutunmuşuz hayatın
yaprak gibi düşebiliriz Yaşar
yaşamak
uçurumlarda sarmaşık gibi
dayatırken bütün güzelliğini
bu kanamak niye?

ırmaklar yatağını bulup
bitip tükenmez bir sabırla akıyor denize
kuşlar tadına varıyor uçmanın
papatyalar gebe kalıyor
altın rengi gözlerini doğurmak için bahara
baş döndürücü bir devinim bu
hep yeniye, hep yeniden yana
peki bu karanlık, bu zindan niye?

yerküre susadıkça bulutlar döküyor cömertçe
alıp alıp veriyor toprak ana
candan, canandan
kimi zaman da kan damardan
alıyor veriyor, veriyor alıyor
öyleyse bu hırs, bu kıyım, bu yıkım niye?

yaşanmalı, yaşamalı Yaşar
insanı insanda bulmanın hazzıyla
yani hep tebessümle
yüzün alabildiğince
gözlerin ta iç bebeğinden
yani yüreğin içinden yaşamalı
ant olsun ki, zil zurna sarhoş olmalı

varsın daralsın çember
çeperlerimizi saran duvarları yıkarak
zinciri-prangayı sevmek parçalamalı
vura vura dünyanın göğsüne
ölümüne, ölümsüzlüğe yaşamalı
öyle ki
yüreği mavzer gibi tetikte tutmalı...

Meral Vurgun







Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve arkadaşlık kümesinde bulunan diğer yazıları...
YaĞmur Şiir Yazıyordu
Aşk Can Suyumuz

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gülüşün
Seni Bende Tümledim
Eksik Kalmış Bir Masal
Gece Susunca Gel
Seni Düşünmek
Sen Yoktun
Ay Destanı
Yüzündü ÖzlediĞim
Bir Bahçe Çiz
Sadece Seninle


Meral Vurgun kimdir?

İnsan kendi tanımını nasıl yapar bilemiyorum ama. . . Yaşamayı inadına boynuna asmışsan, nerde ve nasıl yaşadığının hiç önemi yoktur. Sadece kim ve ne için yaşadığının bilincinde olup, uğruna yaşanacak değerleri ölümüne sahiplenebiliyorsan, sevdiklerinden ayrı da olsan her yer vatandır sana. Ve her ezilen insan sevdiğinse eğer, hiç bir zaman yalnız değilsindir. Bir yerlerde mutlaka senin gibi, seni düşünenler vardır ve hep var olacaktır. Yeter ki, soldurma sol göğsündeki kızıl karanfili. . . Meral Vurgun ESERLERİ 'yaşamak ağrısıdır bu sancısı volkan henüz doğmamış bir bebek çığlığıdır geceler boyu duvarları parçalayan geceyle gündüzün ayırdına varılamayan duvarlar arındında çınlayan içli bir haykırıştır o siz hiç ana karnında doğmamış bebeklerin duvarları parçalayan ve atomlara bölünüp dağılan gökyüzünü kaplayan o çığlıklarını duydunuz mu? ' Sürgünname Meral Vurgun

Etkilendiği Yazarlar:
Nazim Hikmet, Ahmed Arif, Enver Gökce.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Meral Vurgun, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.