"Gülün dikene katlanması onu güzel kokulu yaptı." -Mevlana |
|
||||||||||
|
Yaşar Doğan’a dünyada dostlar var Yaşar bilmediğimiz bütün ülkelerde bütün coğrafyalarda aynı damarda kan, aynı tende can aynı sete bir çığlık gibi ansızın ışıklar sönebilir gök yarılırcasına yağmur da yağar sonra mutlak ki ama mutlak güneş aynı yerden her gün yine doğar her tomurcuk yeniden bir sevdaya dönüşür ansızın susar bütün sesler ve anarşist bir aşk doğar ellerimize haykırsan sus derler sus! hak etmediğin kadar sus! yani çığlığını boğmak isterler ve sen adını isyan koyarsın yaşamanın sonra inkarı da var bu işin yüreğin ateşe düşer cehennemi de yakarsın “ille dostun bir tek gülü yaralar beni” demiş ozan inkar dedim Yaşar öyle az iş değil bu ihanet gibi koyar insana bilirim ücalarını dosta sunduğun o yürekte benim de var bir yerim diyorum ki bir elimi zirvesine koysam Munzur’un bir elimi o küçücük tek adasına Karadeniz’in tutup kaldırsam 15’leri sulardan tam orta yerinden tutuşsa yüreği ülkemin aşka sarınsa bastığımız topraklar ve karanfile dönse her yan gel yıldız toplayıp savuralım dostluğa seninle bütün kararan yüreklere ay şavkısın bu gece paslı kılıçları kırılsın düşman ellerin evreni gezelim diyorum Yaşar sonra inelim yeryüzüne yürek yürek dolaşalım türkü söylemenin, ana avrat küfretmenin şarapnel parçaları gibi barışı saplamanın tadında halka halka sökülüp atılsın bütün kin ve düşmanlıklar tanklarla, toplarla üstüne gelenlerin kağıttan kalelerini yerle bir etmenin aydınlığında uyansın bu yeryüzü bu gaflet Tanrılar’ı boğulsun döktükleri kanda bu kuşatılmış ateş hattı bu mevzi bizim sana şiirden bir tabur asker yolluyorum söz kuşanmış silahını kalemi dik Yaşar bin renge boyanmış atlılar geliyor üstümüze bir biz biliriz kendi yurdunda esir olmanın utancını durma zamanı değil kuşan bütün silahlarını dostluğun unutma! “kağıttan kaplan”dır şimdi düşman dediğin aşk dostun, sevgi yoldaşın olsun omuzla yüreği kıpkırmızı bir gelincik tarlası gibi tomurcuklarını başımıza serp söyle bana Yaşar dünyanın kan ile kinden değil aşktan kurulduğunu söyle Kerem gibi yananların küllerinde açan güller Ferhad’ın deldiği dağlar bu coşkun akış bu yürek atışı bütün varlıkların aşktan doğduğnu söyle bana “mutlu aşk yoktur” deme sakın biz mut-suz ve umutsuz doğmadık anamız gül koklamadı biz ağlarken yayan yapıldak yürüdük köz üstünde yürek gibi geçtiğimiz dağlarda kurtlar uludu biz turna sürülerine katıldık en mavisi bizimdir göklerin mahrumiyetimize mahrem dediler Yaşar kınandık adaletsiz tepemizde üstün ırklar alçaklığı horlandık, yerildik kovulduk her kapıdan ama yılmadık hiç bir zaman kenarına tutunmuşuz hayatın yaprak gibi düşebiliriz Yaşar yaşamak uçurumlarda sarmaşık gibi dayatırken bütün güzelliğini bu kanamak niye? ırmaklar yatağını bulup bitip tükenmez bir sabırla akıyor denize kuşlar tadına varıyor uçmanın papatyalar gebe kalıyor altın rengi gözlerini doğurmak için bahara baş döndürücü bir devinim bu hep yeniye, hep yeniden yana peki bu karanlık, bu zindan niye? yerküre susadıkça bulutlar döküyor cömertçe alıp alıp veriyor toprak ana candan, canandan kimi zaman da kan damardan alıyor veriyor, veriyor alıyor öyleyse bu hırs, bu kıyım, bu yıkım niye? yaşanmalı, yaşamalı Yaşar insanı insanda bulmanın hazzıyla yani hep tebessümle yüzün alabildiğince gözlerin ta iç bebeğinden yani yüreğin içinden yaşamalı ant olsun ki, zil zurna sarhoş olmalı varsın daralsın çember çeperlerimizi saran duvarları yıkarak zinciri-prangayı sevmek parçalamalı vura vura dünyanın göğsüne ölümüne, ölümsüzlüğe yaşamalı öyle ki yüreği mavzer gibi tetikte tutmalı... Meral Vurgun
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Meral Vurgun, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |