"...Ve hepimiz az ya da çok rüyacı değil miyiz!" -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
En çok korktuğum şey anne, Benim en çok korktuğum şey ruhumun, ruhumdaki o küçük, örgülü saçlı kızın bir gün ölüp, mezara girmesiydi. Tabii bununla birlikte çiçeklerim, sulu boya kabım, klavye tuşları, yerde gezinen küçük hamamböcekleri, kimin olduğu belirsiz bir fotoğraf makinesi, ve cinayetler de mezara girecekti. Çünkü senin küçük kızın, giysi dolabıydı anne. Küçük kızının içinde her türlü kemer, eşarp, sapsarı pabuçlar, bol kazaklar, dar pantolonlar, her türlü, aklına gelebilecek ne cins abuk sabuk pamuk parçası varsa, hepsi, Hepsi Hepsi Hepsi Kızının ruhunu parçalıyor, zehirliyor, kutucuklarına küçük el yapımı napalmlar yerleştiriyordu. Kızın kendini aç bırakmaktan, midesini çürütmekten, akciğerlerini zehirlemekten, karaciğerini su toplatmaktan manyakça bir zevk alıyordu. Klavyenin tuşlarına bakakaldığında kendinden, ölmüş ruhundan, sokaklarda dolaşırken yere sürünen bütün pantolonlarından, garip sesler çıkaran eteklerinden nefret ederek, her gün biraz daha, biraz daha Biraz daha Biraz daha Biraz daha Arsenik döküyordu üstüne Bacaklarına Karnına Yüzüne Saçlarına Simsiyah olmuş ellerine, parmaklarına Sonra çok güzelim, diyordu Güzelim, aklım çalışıyor, otobüste gördüğüm insanlara yer vermiyorum, elinde kocaman yırtık torbalarla gezen kadınlar görünce tiksinerek bakıyorum, daha önce hiç gitmemiş olduğum bir barın pis tuvaletine yatıp kafamı duvarlara çarparak çığlıklar atabiliyorum Ama hala Hala Yüz metrekare genişliğinde odam var, duvarlarım pespembe, vazomda her gün değişik bir çiçek, sevgilim bana sırılsıklam aşık, algım açık, zihnim felaket, tuvaletim lavanta kokuyor, her gün elbiselerim yıkanıyor, Ve sanki Zindanında çürüyen bir fare gibi Evi barkı olmayan eli şaraplı, köpeği uyuz olmuş bir sokak serserisi gibi, Çoktan kapanmış bir tiyatro harabesinin içinde yaşadığı için üstü başı sahne tozu, yüzü gözü boyalı, ayaklarına kadar gelen mosmor bir kostüm giymiş, deli bir evsiz gibi Çürümüş Kokuşmuş Ve aç hissediyorum kendimi Nedensiz ağlamalarım, saatlerce fotoğraflara, sönmüş bir sigara izmaritine, boş bir bardağa bakakalmam, sorun çözmekten hiç mi hiç hoşlanmamam, kendimi bir tavşan sanmam Bundandır anne Doğrudur..
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © peri sim eldivenoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |