|
Anasayfa |
Son
Eklenenler |
Forumlar |
Üyelik |
Yazar
Katılımı |
Yazar Kütüphaneleri |
|
|
27 Haziran 2006
Böyle Haklı Çıkmaya Lanet Olsun!
İnsan Hüsn-ü Zanlarında Haklı Çıkmak İster
NUMAN MAS
Ve görüldüki, imparatorun kelime manasını dahi bilmeyen kıçı kırık bir zümre, bu halkın karşısına her fırsatta imparator diye sunmaya çalıştı |
|
Her zaman eleştirmişimdir kamera karşısındaki popüler insanları. Hoş sizleri ve ailenizi eleştirecek değilim. Kamuoyunu meşkul eden onlar. Kötü örnek olan onlar. İnsanlara öğreti anlamında hiçbirşey kazandırmayan onlar. Neden onlar yerine başkalarını eleştireyim ki?.. Eleştirirken, (izedebiyat ya da başka bir platformda) hiç statükocu olmadım, gah küfür ettiğimi düşünenlerin, gah hakaret ettiğimi düşünenlerin, gah çok ağır eleştirdiğimi düşünenlerin, düşüncelerini doğrularcasına yazılar yazdım. Ama hep içimden geleni, her insan! gibi doğru gördüklerimi ya da gördüğüm yanlışlıkları ele almaya çalıştım. Bunu yaparken de, hiç bir bireye iftira atmadım. Ama bazıları benim, bu kamuoyu önündeki insanların kamera arkası durumları hakkında söylediğim şeyleri iftira sandı. Ya da kendi adıma marjinalite kazanmaya çalıştığımı sandılar. Ama ben bu konuda en azından hep haklı çıktım, ve muhtemelen bundan sonra da haklı çıkacağım. Düne kadar, halkın sevgilisi! tabiri ile anılan insanların, aslında kamera arkasında halka küfür ettiklerini anlatmaya çalıştım. Ve bunları tecrübelerim arasından nakletmeye çalıştım elimden geldiğince. Ve görüldüki, imparatorun kelime manasını dahi bilmeyen kıçı kırık bir zümre, bu halkın karşısına her fırsatta imparator diye sunmaya çalıştı. İbrahim Tatlıses'in halkını ne kadar sevdiğini gördük hep beraber. Bir zamanlar, en iyi küfürbaz, pardon şovmen olan Mali'yi gördüğümüz gibi. Evet, belki de, bana gene kızıp, her insanın aslında küfür ettiğini savunacaksınız. Ama böyle bir savunma, o küfürü üzerinize aldığınızın teminatı olmaktan öte gitmeyecektir. Evet belki herkes bir nebze küfür eder ama, hiç kimse aslında olmadığı şey gibi insanlara sunulmaya çalışılmaz. O zaman, biz çocuklarımızın matematik öğrenme isteklerini, az da olsa matematikten anlayan edebiyat hocalarına karşılatalım. Kimse kimseyi kandırmasın. O Tv ye çıkıp, her hareketleriyle, dünya da yiyemeyecekleri paraların peşine düşen o insanların peşinden gitmeyi bırakalım artık. Haksız kazançlarına ortak olmayalım. Elbetteki istisnaları olacaktır aralarında, rahmetli Barış Manço gibi. O tür insanları aralarından seçmeyi bilelim. Bunlara prim yaptırdıkça, onlar bizlere küfür etmeye devam edecekler, ve bizde onları izlemeye devam edeceğiz. Yazımı Metin Akpınar - Zeki Alasya ' nın bundan 20 yıl kadar önce bir tiyatrodaki diyologlarıyla bitiriyorum...
Dualarımla...
Oyunda bir küfür geçer ve..
Zeki - Ya bunlarda herşeye gülüyorlar ya,
Metin - Gülerler tabi, gülmeye geldiler onlar buraya
Zeki - Her şeye gülünürmü ya (mizahi bi hava içerisinde..)
Metin - Ya bunlara küfür etsen bile gülerler... bak şimdi.. Sizin ananızı avradınızı....
Ve tiyatrodaki izleyiciler gülüşür....
Söyleyeceklerim var!
Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?
Yazıları
yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz
ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız,
yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.
Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.
|
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
|
Hep insanı, insanı ve insanı düşünürüm. İnsanı düşündükçe, Allah'a ulaşırım, insanı ona sorarım, Hep sevdiğini söyler bana, rahmet edeceğini, istedikçe affedeceğini. Allah'ı düşünürüm, insana ulaşırım, insana sormama gerek bile kalmaz, hep ihanet! ihanet! ihanet!. . .
Etkilendiği Yazarlar:
Okuduğum herkesten, ama az ama çok etkilenirim. Abdurrahman Dilipaktan tutun, Dostyevskiye kadar...
|
|
|