Gerçek sanat, gizlenmesini bilen sanattır. -Anatole France |
|
||||||||||
|
"Ben hiç bir yere sığmam, yalnız kulumun kalbine sığarım" diyen bir terbiyecimiz var bizim. Ne kadar şansılıyız ki, kalbimizi dolduran bir yaratıcımız var. Ve öyle bir yaratıcı ki, "rahmetim gazabımı aşmıştır" diyor. Her açıdan şanslıyız yani. Ama, bunları söyleyerek, sizlere ölüm sonrasına hazırlıklı olun gibi bir mesaj vermek istemiyorum. Tamamen, bitişi yaşamadan önce ki hayatımızla alakalı birşeylerden bahsediyorum. Yani yaşamımıza dair bir şeylerden. Dünya da, mutlu olmanın sırrına kadar ulaşabiliriz belki. Çok zor bir olasılık değil bu çünkü. Sadece, neyi ne zaman nasıl yapacağımızı iyi bilmeliyiz. Seviyoruz, diyoruz ama, bize sevgiyi verendan bi haber hareket ediyoruz. Olmaz.. olması mümkün değil. Sevginin kontrolünü elimizde bulunduramazsak, saçma sapan insanlara aşık olmaya devam eder, ihanetlere uğrar ve oturup ağlayarak, daha düne kadar seven kalbimiz olduğuna inanırken, herşeye ama herşeye küfretmeye, kin kusmaya başlarız. İşte tüm bu olumsuz ve negatif davranışlara baştan engel olmanın yolları vardır. Bu yollardan gitmeliyiz ki, doğru yoldan ulaşalım sonuca. Bakış açımız çok iyi olmalı yani. Hangi yöne, ne şekilde bakmayı bilmeliyiz. Yavaş yavaş mutluluk sırrını çözücez herhalde... Şimdi, bu iki sözü entegreliyelim; Yunus Emre'nin sözünü biliriz hepimiz; "yaratılanı severim, yaratandan ötürü". Ve "ben ancak kulumun kalbine sığarım". Bir yanda, sadece kulunun kalbine sığabileceğini söyleyen Allah, öbür yanda, neredeyse, bütün kulların tasdik ettiği, bir kulun sarfettiği söz olan "yaratandan ötürü". Örnekleyelim; ben Allah'ı çok seven, ve onu kalbimi tam olarak doldurmuş olarak hisseden bi insanım. Ve bir yandan da, onun yarattığı bir insanı sevmek istiyorum. Onun sevgisi kadar yüce bir sevginin yanına onun yarattığı "üstün insanı" iliştiremem doğal olarak. O zaman, kalbimi dolduruşu konusunda yalancı olmuş olurum. Ohalde nasıl yapmalıyım? Çok basit. Onun yarattığını, ondan bir sevgi ile sevmeliyim. Kalbimi dolduran o yücelikten bir parça sunmalıyım. Bu yolla hem, sevdiğim insana çok gerçekçi ve yüce bir sevgi vermiş olurum. Hemde, ihanet edersem aslında, beni yaratana ihanet etmiş olurum korkusuyla sadakatimi güçlendirmiş olurum. Yani ruhum, Allah'tan bir ruhtur. Ruh-u beşer denilen şey sanırım. Ondan daha yüce bir sevgi olma ihtimali var mıdır. Muhakkak ki, yoktur. Bide madalyonun öteki yüzü vardır. Ben bu kadar yüce bir sevgi ile severken, muhatabım bana ihanet ederse ne olur? Az kaldı sırrı çözdük.. Mutluluğun sırrını.. Böyle bir yüce sevgiye ihanet eden, Bna değil, benim güç aldığım kaynağa ihanet etmiş olur. Peki benim güç aldığın kaynak, bana ihanet edeninde yaratıcısı değil midir? Elbette yaratıcısıdır. Dolayısıyla, ihanet Benden çıkmış olmakla birlikte, Allah'a havale olmuş demektir. Yani artık beni ilgilendiren bi yönü yoktur. Ve güzel tarafı, üzülecek hiç bir şeyim yoktur artık, çünkü bendeki sevgi hala yücedir ve hala bende mevcuttur. Hak eden gelir ister, haketmeyen görüldüğü gibi çeker gider. (belkide yüceliğin kaynağıdır onu bizden uzaklaştıran). Ben eksiklik hissetmeyeceğim için, hüznün kaynağı beynimide, rahat tutmuş olur, ve hiç bir üzüntüye kapılmamış olurum. Bu yolla, ihanet acılarının tükeneceğini bilmemiz gerektiği kadar şunuda bilelim ki, onu kalbimizde ne kadar çok hissedersek, o bizde o kadar vardır. Var oldukça üzülebileceğimiz hiç bir şey yoktur. Ve ve ve.. Bitiş başladığında, yanımızda iki metrelik beyaz kumaş değil sadece, dopdolu bir emanette götürürüz. Hemde emanetin en emini olarak.. Mutlumuyuz?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © NUMAN MAS, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |