..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşama karşı sımsıcak bir sevgi besliyorum... -Dostoyevski
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Gözde Burcu Çan




11 Eylül 2006
Duvarları Yıkmak  
Gözde Burcu Çan
Hayatta göz ardı edip, üzerine düşmediğimiz gerçeklerin bize üzgü olarak yansıması..


:BEGG:
Sen belki de biliyordun. Gözlerinin arkasına saklanmış bazı gerçekler vardı. Ama bu gerçekler kendini göstermek istemiyordu nedense. Kimi doğrularla yüzleşmek iyi gelmiyordu insana. Her gün bin kat daha lanet ederek, ‘neden’ sorusunu sorarak geçiyordu.

İçindeki sesle çatışıyordun sürekli. Arada kalmışlıktan kurtulmak istiyordun artık. Dünyanın bin bir yükü üstündeydi sanki. Yavaş yavaş kemiriyordu beynini çelişkiler ve bedenini ele geçirmeye başlıyordu. Sen de mücadeleye girdin artık. Ne pahasına olursa olsun kurtulacaktın o lanet düşüncelerden. Arındırmak istiyordun kendini. Söyleyip kurtulmaktı tek çözüm. Ama yapamıyordun. İradene yenik düşüyordun her seferinde. İstemen yetersiz kalıyor, olmuyordu. Ne yaparsan yap düşüncelerine karşı hakimiyeti ele geçiremiyordun. Sanırım başaramayacaktın. Zira içten ve güçlü bir dilekle istemiyordun bunu. Ve o zamandan bu zamana hiçbir şey değişmedi.

Benliğinde içinde kendi yarattığın varlıkla tartışıp duruyorsun. Gözünde büyütüp, ütopik boyuta taşıdığın bu hayalle kavgan bir türlü bitmiyor.

Aklın ölçütlerinin dışına çıkmanın zamanı geldi. Karşında koyu renklerle tasvir ettiğin o duvarlar duruyor. Kimi zaman gereksiz cesaret örnekleri sergilerken, şimdi tam zamanı olduğu halde neden bu illet duyguyu dışa vuramıyorsun? O engin duvarlarla donanmış ve dolayısıyla sıkışmış evreninde o varlıkla savaşmaya devam ediyorsun. Seni güçsüzlüğe iten, amacını çok açık olarak ortaya koymaktan çekinmeyen o varlık içindeyken yeniden hayata dönmek senin için olanaksızdı.

Aslında o sandığın kadar olağanüstü niteliklere sahip değildi. Bunun farkına varman için sana bir çok alternatif sundum ama sen ne bunları anlamak istedin ne de kumandayı ele geçirmeye, o varlığa hükmetmeye çabaladın.

Peki. Sen bilirsin. Bu davranışının sana nelere mal olabileceğini hiç düşünmeden bu saçma tavrı sergilemeye devam ettiğin sürece dipte olmaktan öteye gidemeyeceğini bil. Yeryüzünün bol seçenekli yaşantısından mahrum kalmayı, bu tutarsız düşüncelerinin esiri olarak duvarlarla çevrili o küçük dünyanda yaşayabilmeyi tercih ettin sen. Başkaları tarafından aptal sayılmaktan korkan kişiydin sen. İşte bu tutumun korkunun gerçekleşmesinde etkin oldu. Artık aptal olarak kabul gören bir şahsiyet oldun. Bunu sen yaptın. Ve akıbetin ceremesine katlanmak zorundasın bundan böyle.

Önyargılardan örülmüş duvarların arasında geçireceğin tekdüze ve yenik yaşamında seni öylece bırakıyorum. Onları yıkmayı bir kere bile denemediğin için.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: DUVARLARI YIKMAK’ DAKİ ARADA KALMIŞLIK
Gönderen: Özgür AMMAS / İzmir/Türkiye
20 Eylül 2006
Arada kalmışlık... Çok defa gidip gelip de bir yerlere sonunda hiç birisinde kalamamak. Kalırım deyip de kendini bir daha orada görememek. Tarafını bilememek. Ve sonunda tarafının olmadığını kabullenmek. Gidiş-gelişlerde ucunu bir tarafa bağlamanın gerekli olmadığını fark etmek. Bir döngünün farkına varıp başı sonu aramamak. Sürekli sallanan sarkacın ucunu bir yere bağlamaya uğraşmamak. Ömrü boyunca aynı yerde, aynı fikirde sabit kalmasının yapısına -bileşenlerine- aykırı olan insanın, özüne aykırı hareket etmemesi için, yani git-gellere karşı koymaması, sarkacı bağlamaya çalışmaması için belki de en güzel yer ara denilen yer… İşte bu "ARA"da hiç bir duvar, hiç bir set, hiç bir engel, hiç bir önyargı olmadan yaşamak. Bir döngü olan hayatta yerinden memnun, anlayışı engin, hareketi dingin, tırmalayan değil sevecen... Tarafgirlikten, körü körüne bağlanmadan, taassuptan uzak; anlayışlı, haklı olana hakkını veren, haksıza haksız diyebilen yerde... Kendini dahi eleştirebilme tarafsızlığına sahip... Arada kalmışlık aslında kaçınılması gereken bir yer değil farkında olunması gereken bir yer sanki... Bağnazlıktan, körü körüne bir tarafa bağlanmaktan kurtaran bir yer. Belki de başkasının düşüncesine saygı gösterebilenin, kendinden farklı olanı da dinleyebilenin yeri.. Belki de en demokratik tavır...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yitik Çırpınışlar
Acı ve Zevk
Mucize Arzusu
Çıkmaz
Hayal Olan Hayal

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
'Dtcf'li Olmak
Arayış
Yazmak
Yüzleşmenin Azizliği
'Ben'li Geniş Zaman


Gözde Burcu Çan kimdir?

Kızlarla ilgili ön yargılara tepki olarak doğdum.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Gözde Burcu Çan, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.