..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
En bilge insanlar bile arasıra bir iki zırvadan hoşlanırlar. -Roald Dahl
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Anı > onur orkun kara




26 Eylül 2006
Uzun Gecler  
iliklerine kadar işlemş soğuk

onur orkun kara


Bol yıldızlı bir yayla gecesi, taşların arasına çamur konularak yapılan binalar... Bizimkisi yöresel faşizim oldu bazı yerlerde özelikle kuzeyde karadeniz kıyılarında kütükleri üst üste koymak suretiyle yapılır evler.


:BGEC:
Bol yıldızlı bir yayla gecesi, taşların arasına çamur konularak yapılan binalar... Bizimkisi yöresel faşizim oldu bazı yerlerde özelikle kuzeyde karadeniz kıyılarında kütükleri üst üste koymak suretiyle yapılır evler.
Ama illaki hepsinin çatısında kerende dediğimiz kalın ağaçların ortadan geçmesim binayı dikey kesmesi ve yan yana dizilmiş tahta parçaları lütfen dikkat yayla insanı tahta parçalarını yanyana dizer yana yana değil. Üstünede şayet boz kırsa toprak, yok hayır yeşilin bol olduğu bir yer ise klasik çatı şeklini alır çarpık üçgenler bütün geometrik yaklaşımları alt üst etmeye aday olur.
Duvarlar... Duvarlar mıdır? Ağaç mıdır, kerpiçmidir,üst üste konulan büyük taşlar mıdırfark etmez. Duvarlar hep duvardır. İçinizdeki "pakt" dağılmadıkça yıkılmaz onlarda...
Elektirikler geldi artık herkes mert; neden mi? Siz hiç elektiriği olmayan yaylalarda klamadınız mı? Çok ayıp dinleyin o zaman.
Zor iştir, serinizdeki yiğit gocunmasın ama karanlık çöktükten sonra dışarı çıkması, zifiri bir karanlık, gök yüzünde sizi korkutacak kadar yıldızların olması, yüzünüze vuran dağ meltemi ilikleirnize kadar işleyen tüyleirnizi dikleştiren hem korku hem serinlik, hem korkularınız hem karanlığınız... Ne ! yok mu dağ meltemi diye bir şey... Var efendi var... Deneyin bir kere sizde öğrenirsiniz.
Cırcır böcekelrinin sesi , çimleirn üzerindeki çiğ taneleri, sesleri uzak uzak gelen köpek havlamaları ulumaları... Sizdeki cesareti kendi rüzgarı sanıp savurur yayla geceleri...
En yakınınızda, nazınızın geçebileceği birini arasınız... Eee tabiki annenizdir daha dokuz yada on yaşınızdasınız kim olabilir ki başka...
- Anneee su verseneeee ses tonuna büründürüp sesinizi.
- Aneee....
Hiç kaygısız bir ses, kaygısız diyorum çünkü bu aynı zamanda sinir bozucudurda, sizin düşlerinizdeki canavarlarla boğuşan kahramanın ses tonu yoktur ortada.
- Ne var evladım.... yumuşak, çok yumuşak, bir akdeniz gecesindesiniz ve sevgilinizin giydiği ipekli geceliğe dokunuyorsunuz, narin yorgun yumuşak....
- Anne çişim var...!
İşte bu söz, ne kadar kısık, ne kadar - aman kimse duymasın- edasında söylensede ... Pis pis sırıtmalar, kardeşlerinizin hele ki kız ise kardeşalriniz kikirdemeleri ... İçinizde bir şeyleri kırar.
Hayır nasıl kırmasın ki annenizin bile yüzünde bir tebessüm belirmiştir, akşama kadar yorulan kadın o an gülmüştür diye sizde gülmüşsünüzdür. Hatırlayın bazı geceler o ağladığı için siznde ağladığınız gibi...

Bol yıldızlı bir yayla gecesinde evin uzağında olan yere doğru yürümek annenizin elindeki gaz lambası ile, ayağınızın altında ezilen çimlerin ve toprağın ve cırcır böcekleirnin ve uzak uzak sesleri gelen köpek havlamaları ulumaları içinde hedefe ulaşmak iyi bir şöle bütün yüzünüze hakim olan bir sırıtma ile görevi yerine getirmek ve tam ortasında .........................!
-Evladım korkuyorsan lambayı yaklaştırayım, geliyim mi biraz daha !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! ????????
-Yaaaaaaaaaa hayırrrrrrr!!!!

***
Anne şimdi düşündümde ... Yaaaa evettttttttt gelllllll!
ışık içinde gel, gölgeni koyulaştırarak ve küçülterek.
Ya yıldızlı bir yayla gecesi yada ışıklar içinde bir kent sülüeti
Anne gel!



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Raslantısal Hizafiyet.
Yüzüm Yarım.
Onbeşinci Gün
Replay

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Gidiş. [Şiir]
Sayıklama Tarifleri [Şiir]
Yüzüne Vuran Işık mı? [Şiir]
Bitmesi [Şiir]
Fazla Konuşamam Serceler İzin Vermez... [Şiir]
Rüya Niyetine Üç Taş [Şiir]
Yılan ve Akrep [Şiir]
Piyonlar Çapraz Ölür [Şiir]
Kara... [Şiir]
İtiraz [Şiir]


onur orkun kara kimdir?

Atlayınca omuzlarımdan kendime, Gölgeme çakıldım, Yuttuğum dişlerim ağrımaya başladı işte o zaman. . . Kaburgalarımın arasından hava'yı var edemedi tanrı o gün bu gündür. Kırılgan dokunuşlarım var demişlerdi. Dokunurken kanadığım bedenler. . . . Ölümünü öldürmüş bir ölümlünün diliyle susuyorum. Kaç zamandır düştüğüm gölgemin içinde. İncilerimi yosunlar kaplıyor. Hüzünlü bir şarkı ile yaşıyorum. Sesimi kısıp iç cebinize koyun beni. . Saklanmak ve belkide aklanmak istiyorum, Hiç işlemediğim suçlardan, Nehirlerinizle aksam Denizlere varmayacak sonum. Kendimin bataklığında kendimin çöküşünü izliyorum. . . İzlerim avcıların göz bebeklerinde. Ciğerlerime çektiğim ateş böcekleriyle kül olup sönüyorum. Begonyaların yapraklarında biriken sularda boğulup, Ve hiç olmadık yerde aşık olup Gülümsüyorum yüzünüze. . . Kendime atladığım yerde. Bir başkasına gömülüyorum

Etkilendiği Yazarlar:
altay öktem,nazım hikmet,küçük iskender,muratan mungan,ahmet telli,yaşar kemal,


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © onur orkun kara, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.