..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Zamanı gelen bir düşüncenin gücüne hiçbir ordu karşı koyamaz. -Victor Hugo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Roman > Aşk Romanı > TuğrulPekel




16 Aralık 2006
Dilinde Aşk Vardı Yüreğinde İhanet Bölüm - 4  
TuğrulPekel
Hasan Cevat Kartal: Aşkına ulaşabilmenin bir tek yolu vardı. Hayatını feda etmek O da gerekeni yaparak ölümü seçti. Efsane oldu. Veda Arasıl Kartal: Bir efsane varsa arkasında o efsaneyi yaratan bir kadın vardır. Selma Taşkan: Efsane onunla ayakta kaldı ve yaşatıldı.


:AEEC:
Dilinde Aşk Vardı Yüreğinde İhanet Bölüm 4

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Ayşenaz’a çok kırıldım.Dün akşam üzeri eve biraz erken geldim. İçeri girince, Ayşenaz’ı dolabın çekmecelerini karıştırırken suçüstü yakaladım. Neden benden gizli olarak böyle bir işe kalkıştığını anlamak için sıkıştırınca, bana haber vermeden ona yazmış olduğum üç mektubumu Veda’nın adresine göndermiş. Bağırsam bir türlü ses çıkarmasam bir türlü. İçimde kabaran öfkeyi engellemeye çalışarak, Yazmış olduğum bu mektupları niye göndermediği mi anlattım. Sonunda anlaştık. Bir daha bana sormadan hiçbir şeyi karıştırmayacak.
Beni düşünerek yapmış olduğu bu hareket, düşüncelerimi ve yapmak istediklerimi hızlandırmaya yaradı. Akşam yemeğini beraber yedik.Ve ben odama çekildim. Bu odadan sevda çiçeğime son defa yazacağım

SEVDA ÇİÇEĞİM’E

Bir tanem, bu evde, senin hatıralarınla geçen son gecem ve sana yazdığım son mektup olacak. Bahar geldi toprak üzerinde oturacak kadar ısınmaya başladı, kapıları pencereleri açıyoruz. Dışarıda mehtaplı bir gece var.
Baharla beraber, ağaçlar ve bitkiler canlanmaya başladı. Bu gecenin şerefine bir kadeh içki içip, bir sigara yakacağım.
Uzun bir gece ve uzun bir hesaplaşma olacak. Ufak resmin vardı tutku ile baktığım. Dargındık, son zamanlarda yüzü duvara dönüktü tozlanmış. Temizlerken içim cız etti. Gülümsüyordun yüreğimin ta derinliklerinde bir şeyler harekete geçti. Seni gülümserken görmeyeli epey zaman olmuş doğrusu.
Seninle tanışalı kaç yıl oldu. Hiç düşünmedim üç, beş, yedi, yılların ne önemi var. Ben dakikalardan yıllık yapıyorum dağarcığıma. Belki ama belki bir Gün beraber okuruz diye. Neden ayrıldık onu da anlayabilmiş değilim. Benden sonra hala kadehlerin ardından mutlu, mutlu bakıyor musun? Yoksa seni de mutsuz edenler oldu mu? Büyük bir ihtimalle hangi durakta olduğunu kendin de bilmiyorsundur.
Bundan evvel ki mektubumun sonunda, sabah ezanı okunurken kalmıştık bir tanem. Uykuya yatmadım yorgun ama huzurlu olarak, fidanlığa gidip, iki ağaç fidanı aldım. Bahçeye diktim.Birine senin iki heceli adını verdim. Diğeri benim isimsiz fidanım ikisi sonsuza kadar beraber yaşasınlar.
Sevda çiçeğim bu gece yaktığım ikinci sigara, beni terk edip gittikten sonra, birkaç dakikanı ayırıp, bu adam bana niye bu kadar bağlandı diye düşündün mü
hiç? Eğer düşündüysen nasıl bir sebebe dayandırdın.
Sadece sıradan bir aşk mı sandın? Yoksa sadece kadın erkek ilişkisi içinde, salt duygusallık ve ya
cinsellik mi algıladın. Beni kendince hangi konuma yerleştirmeyi uygun gördün. Ama bilemezdin sevda çiçeğim, ilahi bir kuvvetin yazmış olduğu bir oyunda ikimizde piyonduk. İkimiz de kaybettik. Ben seven, sen ise sevildiğini bildiğin halde kaçıp giden.
Ah sevda çiçeğim, hayatımda oynadığın rolü bir bilsen, bir anlasan. Komşu kızının adını bile değiştirdim sana daha yakın olabilmek,seni yanı başımda yaşatabilmek için.Terliklerimi geri aldım.Bir gün onları sahibine geri vereceğim. Benim için ne kadar önemli olduğunu anlamadan hayatımdan çıkıp giden ikinci kişi oldun. Hoşça kal hayatım. Şimdi burada sevdiğim iki kişiye ayrılık mektubu yazacağım.
Bu gecelikte bu kadar. Hoşça kal sevgim.

Hasan Cevat


Yazıma ara verip kendime çay demledim. Hafif bir kahvaltı yaptıktan sonra, biraz dışarısını seyrettim. Uzaklardan cırcır böceklerinin sesleri geliyordu, bunun dışında, kasabaya ağır bir sessizlik hakimdi. Biraz daha vakit geçirip yazı masama geri döndüm.
Bu kasabayı geçmişte yaşamış olduğum acı, tatlı anılarla yüklü olarak terk edeceğim.

Kızım Ayşenaz

Sen kahvaltımı bırakmaya geldiğimde, ben buralardan uzaklaşmış olacağım. Burada kalmanın bana faydadan çok zarar vermeye başladığını anladım.
Her gece geçmişle geleceğimin çatışmasını yaşıyorum. Bu durum beni boğuyor. Yok ediyor kızım.
Dairenin anahtarını kapının kilidine takılı olarak bulacaksın. Bu daire sana emanet tabi ki etrafı karıştırmamak şartı ile biliyorum ikimizde seviyorduk ikimizde mutsuz olduk inşallah sen mutlu olursun. Senin şansın benden daha fazla bir sene içinde buraya dönmezsem annenin ne yapması gerektiğini mektuba yazdım. Fidanlarıma iyi bak onları sula uzaklarda olsam da fidanların varlığını bilmek beni daima mutlu edecek.
Not: Daireyi kiraya verirseniz oradaki eşyalarımı koruyun.
Hoşça kal kızım.

İhtiyacım olan birkaç parça eşya ile, terlikleri sırt çantama koyup, kapıyı sessizce kapattım.

Gürültü çıkartmadan bahçeye çıktım. Bahçe kapısından çıkıp sokağa adım atınca rahat bir nefes aldım. Kimseyi uyandırıp ortalığı velveleye vermeden, yokuşu tırmanmaya başladım. Tepeye vardığım da nefes nefese kalmıştım. Arkama dönüp baktığımda, iki iyi insanı habersiz bırakıp buralardan uzaklaşmanın acısı bütün vücudumu sarmaya başlamıştı. Ama bu acılar dahi, geçmişimin film şeridi gibi, gözlerimin önünden geçmesini önleyemedi.
Annem, babam, kardeşlerim, kendisini terk edinceye kadar bütün kahrımı çeken eşim, çocuklarım. Yaşayıp yaşamadıklarını bilemediğim, Aslı, Fatoş, Hatice vede yaşamı için yaşamımı bir kenara attığım Veda Hatırlayamadığım diğerleri, hayat bana da onlara da çok acımasız davrandı.
Yıllardır bana ev sahipliği yapan kasabayı ilk defa bu kadar yüksekten seyrediyorum. Kasabanın üzerini sis beyaz bir bulut gibi kaplarken, yavaş, yavaş gün ışımaya başladı. Bulunduğum yerden güneşin doğuşunu seyretmeye başladım. Her insanın bir kere de olsa görmesi gereken bir doğa olayı. Çöktüğüm yerden kalkıp, sırtımı evime dönüp ağır, ağır yürümeye başladım. Geleceğin bana iyi şeyler hazırladığına inanmak istiyorum. Bu yol sevda yolu, bu yol ince uzun bir yol. Yolunu kaybedenler için. Benim için. Sevda çiçeğim, yolumu kaybettim, kendi içimde kendimi arıyorum.









ARA
Bende bulamıyorsan soruları,
Cevapları özde ara.
İyileştiremiyorsan yaraları,
Ateşte ara közde ara.
Göremiyorsan hataları,
Bakışlarda ara gözde ara.
Çok konuşma yanlışa düşersin,
Kelamda ara sözde ara.
Dindiremiyorsan acını,
Bir damla akan yaşta ara.
ARA
ARA
ARA
Yılma sonsuza kadar ara
Eğer aramak istemiyorsan
Geç aynanın karşısına
KAŞLARINI al saçlarını tara.

Sevda çiçeğim, bu kalp bu ayrılığa
Nasıl dayanacak, gözümden akan bir
Damla yaş mı? Yoksa bir damla kan mı olacak.


Tuğrul Ahmet PEKEL / Devamı var



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın aşk romanı kümesinde bulunan diğer yazıları...
Dilinde Aşk Vardı Yüreğinde İhanet Bölüm - 22
Dilinde Aşk Vardı Yüreğinde İhanet Bölüm - 17
Dilinde Aşk Vardı Yüreğinde İhanet Bölüm - 18
Dilinde Aşk Vardı Yüreğinde İhanet Bölüm - 20
Dilinde Aşk Vardı Yüreğinde İhanet Bölüm - 23
Dilinde Aşk Vardı Yüreğinde İhanet Bölüm - 19
Dilinde Aşk Vardı Yüreğinde İhanet Bölüm - 21
Kitap Hakkında Son Söz
Dilinde Aşk Vardı Yüreğinde İhanet Bölüm - 16
Dilinde Aşk Vardı Yüreğinde İhanet Bölüm - 6

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yağmura Ağıt [Şiir]
Ne Güzel Seninle Yaşamak [Şiir]
Seni Sen Yapan O Kadınsı Kokun [Şiir]
Kırmızı Defterden [Şiir]
Bir Genç Kızın Masalı [Şiir]
Allaha Ismarladık Kırşehir [Şiir]
Arsız Bulut [Şiir]
Ayrı Kalpler (Akrostiş) [Şiir]
Borçlu Değilim Sana [Şiir]
Bir Yudum Aşk [Şiir]


TuğrulPekel kimdir?

1949 Susurluk doğumlu yazı yazmasını ve okumasını seven bir kişiliğe sahibim.

Etkilendiği Yazarlar:
Faruk Nafiz Çamlıbel ve Orhan Veli favori şairlerim arasında


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © TuğrulPekel, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.