..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir deliyle başederken, yapılacak en mantıklı şey normal rolü yapmak. -Herman Hesse
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Roman > Aşk Romanı > TuğrulPekel




1 Ocak 2007
Dilinde Aşk Vardı Yüreğinde İhanet Bölüm - 21  
TuğrulPekel
Hasan Cevat Kartal: Aşkına ulaşabilmenin bir tek yolu vardı. Hayatını feda etmek O da gerekeni yaparak ölümü seçti. Efsane oldu. Veda Arasıl Kartal: Bir efsane varsa arkasında o efsaneyi yaratan bir kadın vardır. Selma Taşkan: Efsane onunla ayakta kaldı ve yaşatıldı


:BCDH:
Dilinde Aşk Vardı Yüreğinde İhanet Bölüm - 21

YİRMİBİRİNCİ BÖLÜM

Hasan Cevat’ın cansız bedeni hastanenin morguna kaldırıldıktan sonra, Hepsiyle vedalaşıp eve gittim. Ac-ımdan titriyordum. İçimdeki zehir bütün vücudumu sar-maya başladı. Daha fazla kendimi tutamadım olduğum yere çöktüm ve ağlamaya başladım. İçimden geldiği gibi sarsıla, sarsıla, o yok artık. Olduğum yerde ne ka-dar kaldığımı hatırlamıyorum. Ayağa kalktım. Etrafı dolaşmaya başladım Burada benimle devamlı şakala-şıyordu. Gömleğini yine ortada bırakmış. Bu adam ne-den çoraplarını kapı arkasına atar. Silkelen Selma ken-dine gel.
Banyo ya girdim buz gibi suyun altında çenelerim takırdayıncaya kadar kaldım Ev bomboştu. Kurulandım giyindim Hasan Cevat’ın müsveddelerini ortaya çıkar-dım. İki sokak aşağıda kırtasiye dükkanına gidip beş nüsha fotokopilerini çektirdim. Eve döndüğümde apart-man girişinde Himmet Dayıyı beni beklerken görünce aklım başıma geldi.koştum ellerine sarıldım.
Selma:
... Affet beni Himmet Dayı. İyi bir ev sahibi olamadım, seni unuttum.
Himmet Dayı:
... Üzülme benim güzel kızım. Önce başın sağ olsun. Ben bilerek geriden geldim düşündüm ki yalnız kalma-ya ihtiyacın vardır.
İçeri geçip salonda rasgele oturduk. Sanki bir yer-lerden çıkıverecekmiş gibi her an tetikte bekliyorum. Himmet dayının yüzüne bakınca dayanamadım yeniden bir ağlama dalgası geldi. Himmet Dayıya sarılıp ağla-dım gözlerimde yaş kuruyuncaya kadar ağladım. Him-met Dayının sesi çok uzaklardan geliyordu.:
... Bak kızım yaşadığın son iki üç ayı düşün, ve ağlama göz yaşlarınla onu huzursuz etme. O gitmeden evvel seni mutlu edecek bir şeyler bırakmıştır şimdi değilse bile daha sonraları fark edersin.Hem biraz geç gelmekle iyi ettin bende Hasan Cevat’la olan muha-sebemi yaptım. Benimde yalnız kalmaya ihtiyacım var-dı. Kızım bu akşam seninle gelmeyeyim. Babanla ko-nuştum Bahçeye ağaçların altına mezarı kazacaklar. Müdür bey de Ayşenaz’la annesini aldırmak için bugün adam gönderdi. Yarın öğleden sonra yola çıksak, Per-şembe günü ordayız. Bende bu gece can dostumla yalnız kalmak istiyorum. Sen yalnız git ama sakın ola Hasan Cevat’ı burada bırakma.
Elimde fotokopilerle Deniz’in zilini çaldığımda akşamın sekiz buçuğuydu. Kapıyı genç bir kız açtı adı-nın Nil olduğunu söyleyip beni içeri aldı. Salonda VEDA, Deniz, Nil ve Deniz’in eşi olduğunu tahmin et-tiğim bir beyefendi vardı. Ayça ve Lal henüz gelmemiş-lerdi. Beni görünce ayağa kalktılar.
Deniz:
... Seni daha evvel bekliyorduk Selma? Kız kardeşim Nil, eşim Mert. Veda’yı zaten tanıyorsun.
Selma:
... Rahatsız olmayın tanıştığımıza memnun oldum. Aslına bakarsanız Nil Hariç hepinizi tanıyorum.
Hasan Cevat hepinizden bahsetti bana.
Mert:
... Benden de bahsetti mi?
Selma:
... Deniz olur da siz olmaz mısınız? Tabi ki varsınız. Ayça gelecek mi?
Deniz:
...Geleceğini söyledi ama bilemiyorum.
Veda’nın yüzü çok solgundu ve gerçekten üzgün olduğu belliydi. Havadan sudan konuştuk. Aradan ya-rım saat geçmişti ki, kapının zili çaldı. Nil kapıyı aç-maya gitti. Gelenler Lal ile annesi Ayça idi. Ne tuhaf nihayet kadro tamamlandı diye düşündüm. Biraz sonra Hasan Cevat’ı parçalara bölmeye çalışacağız.Ayça biz-den uzakça bir yere yerleşti. Hal hatır sormalardan son-ra Deniz:
... Artık yavaş,yavaş konuya gelsek iyi olur. Ol-dukça zor bir gün geçirdik. Üzüldük ağladık ama önü-müzde çizmemiz gereken bir yol var. Hasan Cevat ne-reye gömülecek.
Ayça söz almak istediğini söyledi.:
... Hasan Cevat Her zaman şunu söylerdi İnsanın her şeyi kalbi olduğu gibi mezarı da kalbidir.Bugün öldüğünden beri o sözlerini düşünüyorum. Onunla bera-ber yaklaşık otuz yılım geçti. Çok iyi tanıdığımı söy-lemeliyim. Benim için artık hiçbir sakıncası yok Selma hanım götürebilirsin.Hepimizin olduğu gibi benim içinde hayatımızda Hasan Cevat’ın olmadığı yeni bir dönem başlıyor.
Veda:
... Bende son kaldığı yere gömülmesini istiyorum.
Deniz:
... Bu konuda anlaştık. Selma sen bir şey söyle-meyecek misin?
Selma:
... Ben başka bir konuya geçmek istiyorum. Hasan Cevat sağlığında hatıralarını derledi ve bir roman haline getirdi. Bana vasiyet etti. Bende son bölümü yazıp yayınlayacağım. Yanımda romanın ve şiirlerin fotoko-pilerini çekip getirdim. Şimdi sizlere dağıtacağım. Belki okursunuz yine vasiyetinde yazar olarak iki kişiyi gös-termemi istedi. Kitabın kapağına yazılacak ilk isim Ay-ça Kartal, altındaki isim ise Veda Arasıl. Burada bir ay-rıntı var. Eğer isterse Kartal soyadını kullanır isterse kullanmaz.
Ayça:
... Ben onun otuz yıldır hayatını okudum. Vasiyette olsa adımın yazılmasını istemiyorum. Sadece Veda’nın adı yazılsın.Hasan Cevat’ı benden kopararak zaten bunu hak etti Aslında seninde hakkın Selma sende adı-nı yazdırabilirsin.
Selma:
... Hayır beni istemedi onun kararına saygı duyu-yorum.
Veda:
... Kitap benim adıma yayınlansın. Kartal soyadını
da seve, seve kullanırım
Deniz:
... O zaman fotokopileri dağıt Selma
Hepsine birer kopya verdim. Ayça hanımda aldı. Adım gibi biliyorum. Hepside bir köşeye çekildiklerin de kitabın içinde kendilerini arayacaklar. Ama iyi ama kötü. Şimdi sıra mektuplara geldi.
Selma:
... Şimdi Hasan Cevat’ın hastaneye yattığı gece yazmış olduğu mektupları dağıtacağım. Lal bu mektup sana. Ayça hanım bu mektupta sizin. Veda bu mektupta senin, son mektupta benim. Elimde bir mektup daha var. O da Veda’ya. İzin verirseniz daha sonra Veda’ya ben okuyacağım. Veda ile de konuşmak istiyorum.
Deniz:
... Birazda kendimize bakalım. Nil, Lal’e mutfağın yolunu göster. Hem de bize yiyecek içecek bir şeyler hazırlayın.
Nil:
... Çay mı kola mı?
Deniz:
... Her ikisini de getirin Biraz Hasan Cevat’ı anlat bize. Boşuna değilmiş çok uzaklara gidiyorum demesi.
Yerimden kalktım ve Veda’nın yanına oturdum. Anlatmaya başladım:
... Desem ki Hasan Cevat anlatılmaz yaşanır. Acaba fazla mı abartı olur. Onunla olan ilişkim çok kısa ve az oldu o hayatı yaşadı, hayatta bana onu anlattı. Yanında kah güldüm kah ağladım. Bazen yazdıklarını okudukça Veda’dan nefret ettim. Şiirlerini okurken, Yarabbim bu adam hiç mi bu kızdan şikayetçi olmadı diye sorardım kendime. Bir zaman sonra fark ettim ki ben yanlış pen-cereden bakıyormuşum. Keşke Hasan Cevat ın gözle-riyle baksaymışım daha o zaman Veda’yı sevip kasaba-ma davet edeceğimi düşünürdüm. O kazanırken de kay-bederken de hayata hep iyi tarafından baktı İnan Veda O seni çok sevdi. Senide unutmadı Ayça hanım. Hasan Cevat’ın İstanbul’da hasretle bakıp ta ulaşamadığı son yer sizin arka balkonunuz oldu Yolun başından, çamaşır asılı balkonunuza bakarken ağladığına kendim gibi emi-nim. Ve sizden bahsederken Karşınızdaymış gibi ken-disine çeki düzen verirdi. Derdi ki ben ona hep ayak bağı oldum. Çok çektirdim. Gençliğimizi yaşama şansı-mız olmadı. Ve otuz sene idamlık Ali gibi bir kalemde kırıldı gitti. Bazen böyle espriler de yapardı. Bütün suç bende derdi. Merak ediyordu acaba beni affedecek mi diye?
Kızlar yiyecek ve içecekleri sehpanın üzerine dizdiler. Hepimiz bir şeyler atıştırmaya başladık. Kısa bir sessizlik oldu bende fırsatı kaçırmadım:
... Hepinizi Dere bükü kasabasına, Hasan Cevat’ın cenaze törenine davet ediyorum.Lütfen gelin benim için değil Hasan Cevat için gelin.
Hepsinin yüzüne baktım hiç kimseden ses çıkmı-yordu. Bu sırada Nil konuyu değiştirecek bir teklif or-taya attı.
Nil:
... Selma abla benim yayıncı bir arkadaşım var. Bu
çalışmaları ona gösterelim. Mutlaka bize yardımı olur. En azından olur veya olmaz diye bir cevap alırız
Deniz:
... Kız sakın şu uzun boylu esmer genç olmasın?
Nil:
... Aman abla çok fesatsın bir, iki kere çıktım diye konuyu nerelere çekiyorsun.
Lal:
... Biz Nil’le beraber bu işi hallederiz. Babamın kitabının çıkmasını bende isterim.
Selma:
... Araya başka konu girdi kimse bir cevap vermedi biraz evvel yapmış olduğum önerime ne diyorsunuz?
Deniz:
... Mert sen ne dersin. Ben Hasan Cevat’a karşı son görevimi yapmak isterim.
Mert:
... Bence sen git. O daha çok ikinizin arkadaşıydı. Ben buradaki işlerle uğraşırken seninde gözün arkada kalmaz. Sen ne dersin Veda?
Veda:
... Tabi ki, geleceğim
Deniz:
... Seni bazen ben bile anlayamıyorum. Veda, Önce söz verip’te sonra kadını üzme böyle bir şey yaparsan ben dahi kırılırım sana.
Veda:
... Ben Selma’ya söz vermiyorum. Kocam için geli-yorum.
Ayça:
... Ben baştan söylediğim gibi, onu iyi ve kötü yanlarıyla kalbime gömdüm. Gelmiyorum yerime kızım Lal’i gönderiyorum. O babasına son görevini yapar. Bir de benim bulunduğum toplum içinde bir daha Hasan Cevat’tan kocam diye bahsetme Veda hanım.
Lal:
... Tabi anne ben giderim sen hiç merak etme.
Selma:
... Hepinize teşekkür ederim. Problemlerin çözülme-sinde bana yardımcı olduğunuz için. Evimde bir misafir olduğunu biliyorsunuz. Bana izin verirseniz bir an önce gitmek istiyorum. Eğer sizce uygunsa bu akşam Veda yı da yanımda götürmek isterim. Yarın sağ salim teslim etmek şartıyla.
Bu teklife en çok Veda şaşırmıştı gözlerini iri, iri açarak Denize baktı kaldı. Ben ısrarla yüzüne baktım ve devam ettim, Hiç merak etme Veda Hasan Cevat’ın uğruna canını vermeyi düşlediği bir kadına benden asla zarar gelmez.
Deniz:
... Bu karar senin Veda bana sorarsan ben Selma’ya sonuna kadar güveniyorum. Git derim.
Veda:
... Öyleyse ben hazırlanayım.
Veda hazırlanmak için salondan çıkarken, Bende evdekilerle vedalaştım. Ayça hanıma:
... Bizi kaderin cilvesi karşılaştırdı. Benim hakkım-da ne düşünürsünüz bilemem ama sizinle tanışmaktan memnun oldum.
Ayça:
... Bende tanıştığımıza memnun oldum. Orada kızı-ma iyi bakın. Size güveniyorum.
Gece on bire doğru eve geldik. Himmet dayı daha yatmamıştı. Bir ihtimal beni bekliyordu.
Selma:
... Himmet Dayı Bak sana kimi getirdim. Hasan Cevat’ın bize kalan yadigarı.
Himmet Dayı:
... Hoş geldin kızım. Resminden çok daha güzel-miş’sin.
Veda:
... Hoş bulduk dayı.
Selma:
... Sakın sıkılma Veda burasını kendi evin gibi bil. Ailene haber vereceksen.Telefon televizyonun yanında.
Veda:
... Hayır aramayacağım benim Deniz’de kalacağımı biliyorlar. Bırakın öyle bilsinler.
Himmet Dayının yatacağı yeri hazırladım. Odasına çekildikten sonra Veda’nın yanına gelip oturdum. Bir müddet sessiz kaldık. Anladım ki veda önce benim konuşmamı istiyor:
... Onun bu evde o kadar güzel hatıralarımız var ki, bu yüzden kendimi çok şanslı görüyorum. Son iki ayın her dakikasını beraber geçirdik.Güldük oynadık, seviş-tik. Harika bir beraberliğimiz oldu. Bazen de kendimi çok şanssız gördüğüm anlarda olmadı değil Mesela ayçanın yerine ben olabilirdim. Onu sana kaptırmamak için ölümüne mücadele ederdim.
Veda:
... Onunla beraber olmak için beni öldürür müydün.?
O kadarı aptallık olurdu ama, onu sana kaptırmamak için bütün silahlarımı kullanırdım buna kadınlığım da dahil. Son çare seni öldürmek ise evet öldürürdüm.
Veda:
... Kim bilir belki doğru söylüyorsun.
Selma:
... Onu neden terk ettin?
Veda:
... Cevabı hemen verilecek bir soru değil. Belki bir gün anlatırım.
Selma:
... Söylediğine inanmıyordu ama son gece bana büyük bir iyilik yaptı. Beni bir nevi mükafatlandırmak istedi.
Veda:
Sen sus ben tahmin edeyim. Sana evlenme teklif etti.
Selma:
... Hay Allah Nasıl bu kadar çabuk tahmin ettin?
Veda:
... Onu Çok iyi tanıyorum. O es keza sana rastla-masaydı da ölecekti. Son günlerinde onun cankurtaranı oldun. Yaşamak için sana sıkı sıkıya sarıldı. Anladığım kadarıyla benden umudunu kesmişti. O mükemmel bir adamdı.
Selma:
... Benimle kasabaya gel ve benim yanımda kal desem, çok mu ileri gitmiş olurum?
Veda:
... Kafam çok karışık. Bana diyorsun ki burada her şeyini bırak bir ölünün hatırasını yaşatmak için benim yanıma gel. Şimdi sana düzgün bir cevap veremem.
Selma:
... O zaman ben sana ikinci bir mektuptan bah-setmiştim. Onu okuyayım. Belki fikrini değiştirirsin

Tuğrul Ahmet PEKEL / Devam Edecek



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın aşk romanı kümesinde bulunan diğer yazıları...
Dilinde Aşk Vardı Yüreğinde İhanet Bölüm - 22
Dilinde Aşk Vardı Yüreğinde İhanet Bölüm - 17
Dilinde Aşk Vardı Yüreğinde İhanet Bölüm - 18
Dilinde Aşk Vardı Yüreğinde İhanet Bölüm - 20
Dilinde Aşk Vardı Yüreğinde İhanet Bölüm - 23
Dilinde Aşk Vardı Yüreğinde İhanet Bölüm - 19
Kitap Hakkında Son Söz
Dilinde Aşk Vardı Yüreğinde İhanet Bölüm - 16
Dilinde Aşk Vardı Yüreğinde İhanet Bölüm - 6
Dilinde Aşk Vardı Yüreğinde İhanet Bölüm - 1

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Yağmura Ağıt [Şiir]
Ne Güzel Seninle Yaşamak [Şiir]
Seni Sen Yapan O Kadınsı Kokun [Şiir]
Bir Genç Kızın Masalı [Şiir]
Kırmızı Defterden [Şiir]
Allaha Ismarladık Kırşehir [Şiir]
Ayrı Kalpler (Akrostiş) [Şiir]
Arsız Bulut [Şiir]
Borçlu Değilim Sana [Şiir]
Bir Yudum Aşk [Şiir]


TuğrulPekel kimdir?

1949 Susurluk doğumlu yazı yazmasını ve okumasını seven bir kişiliğe sahibim.

Etkilendiği Yazarlar:
Faruk Nafiz Çamlıbel ve Orhan Veli favori şairlerim arasında


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © TuğrulPekel, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.