Hiçbir zaman karakterlerimin hüzünlü olduklarını düşünmedim. Tersine yaşam dolular. Trajediyi seçmediler, trajedi onları seçti. -Juliette Binoche |
|
||||||||||
|
Sevdamızın Adı ve Sırrı Kudüs! 06 Ocak 2007 Medeniyetler arası diyalog ve küresel barış safsataları İslamı hakkı ile tanıyamadığımız müddetce Küfr'den medet dilemek ve Cihad'ıda isyan sanmanın eşiğine getirir... Gerçek bir diyalog'un ancak manüpülasyona uğramamış İlah'i temel değerler baz alınarak yapılacağı tartışılmaz bir gerçek olmakla birlikte bazı kişi ve kuruluşların diyalog adı altında özislamın başkalaştırılması miyonunu yüklendiği de başlı başına bir kaygı... Medeniyetler arası ittifak yada diğer adıyla Dinler arası diyalogun ilk tebliğcisi gerçekte İslam peygamberi -ilahi emir gereği - başlatmıştır ve bu tebliği sonra ki dönemlerde yeri ve zamanı geldiğinde İslami büyük şahsiyetler ve önderler de üstlenmişler "Yakın tarihimizde İmam Humeyni'nin Gorbaçova, Sayın Ahmedinecat'ın W. Bush'a ve Almanya Şansolyesi bayan Merckel'e sondukları mesajlar gerçekte bu anlamda " Bizler açısından medeniyetler arası diyaloga bütünsel karşı çıkalım anlamında değil > vecib'e olan bu misyonun sorumlusu! Bir diğer anlamda islam adına kimin ne zaman ve nasıl yapması sorunudur. "Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu Mescidi-i Haram'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir. O, gerçekten işitendir, görendir. "16-1 Ve İslami İran'ın Kudüse olan ilgisinin uluslararası siyasi platformlarda dikkatleri üstüne çekme stratejisi olarak algılayanların dikkatine sunulması gereken bazı hususlar. İslami iran ümmetin bireylerini insan-ı Kamil olma yoluna çekiyor.(insan-ı Kamil yetişen bir ümmetin ne yapabileceği ise malum) Bunu da dayatma istilacı bir yöntemle değil, tamamen islami adab ve terbiye metodu ile yapmak istiyor. Bu noktada devreye Mesci-i Aksa giriyor. - Zira Mekke'nin işgal altında olduğunu ümmet'e anlatmak muhal - Zaten işgal edilmiş ve işgalden kurtarılması her müslümana VACİB'iyet yükleyen Kudüs bu vesile ile İslam ümmetinin vahdetinide beraberinde getirecektir. Her yıl kutlanan Kudüs günü de bu açıdan değerlendirilmeli. İşte bu noktayı müslümanlardan ziyade İslam düşmanları ve yerli işbirlikçiler fark ettiklerinden. Her ne pahasına olursa olsun Vahdeti oluşturmak isteyen, böylelikle ümmeti hem emperyalizm belasından kurtaracak, hem münafık yöneticilerden azade edecek, ve hemde İsrailin sonu olacak bu oluşumdan uzak tutmalıdır. Bu da İran aleyhine binbir entrika ve komployu beraberinde getiriyor. Son gelişmeler -Hizbullah ve Hamas direnişi ve zaferi- ile birlikte malum çevrelerce Kudüs sorunu coğrafi bir arap ve yahudiye sorunu > argümanını terennüm ederek müslümanlara empoze etmeye çalışılması Tertemiz -İlahi rızaya ulaşmak- pak ve pakize duygularla Kudüs davasını kendilerine şiar edinmiş kardeşlerimizin şahsında gerçekte yukarıdaki hedeflere ulaşmayı engellemektir. Ve gayet tabiidirki buda İsrail - ABD. patentlidir. Acaba hiç düşündük mü? Neden İslam peygamberi Mescid-i Aksa'dan Mirac'a yükseldi? Mirac; Yani özgürlüğün zirvesi! Fiziki ve Maddi olgulardan soyutlanmanın sembolü ve realitesi. Namaz gibi ibadetlerle de bizim için ayrıca bir arınma filitresi Mirac Ruhuna yücelebilen mü'minlerde miraca kalkış garı Kudüse, Mescid-ül Aksaya nasıl kaygısız ve uzak kalabilir ki? Mirac Ruhunu hayata indirgeyebilmek kardeşliğin ve imanın gerekliliği ve sorumluluğu değimi? "Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar biribirinin dostudurlar. İçinizden onları dost tutunanlar, onlardandır.Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez " 5-51 Oysa İsa Mesih'in Havariliğini üstlendiğini iddia eden Vatikan Şovalyesi adının İncilde Ahmet -a.s- olduğu bildirilen ve İsa Mesih tarafından müjdelenen Nezih İslam peygamberine karşı yaptığı küstah açıklamalardan çok net bir şekilde anlaşılmaktadır kı diyalog düzmece bir safsatadan ziyade vahdeti bölme, İslami değerleri başkalaştırma ve mü'min leri asimile operasyonudur. İsa Mesih'in ve şanı yüce Mehdi -a.f -nin birlikteliğinin ve harekatının başlangıç noktası kabul edilen bu yere! Bilmem, Neo-diyalogcular, mirac,İranın Küdüse olan ilgisi, Siyonizmin oratadoğu yenilgisi ve yeni geliştirilmek istenen oyunla bir bağ kurabildim mi? Siz buna bir de Tamamen Siyonizme ve emperyalizme izmet etme amacini güden postmodern misyonerlik kavramını eklerseniz o zaman...?! Ama Şa'ir in dediği gibi: Ecel korkusunun kıralım kanadını, sonsuzluk aşkının çıkaralım tadını ve şimdi koyalım bu sevdanın adını, Sevdamızın adı berrak,sonu toprak Dönen alçak olsun!............ama bize: Sevdamızın adı KUDÜS, sonu zafer, dönen alçak olsun! Muhammed CAN
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mehmet CAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |