BİR GÜLÜN MÜJDESİ

Akrabalar, yakınlar, dostlar, davetliler; davetli oldukları alana gelmeye başlamalarıyla birlikte ev sahibinin davetlileri karşılayarak mutlulukların en iyisini ve güzelini kalplerinde duymalarına , bir de günün güzelliği eklenirse;dahası, bir aksilik veya bir hoşnutsuzluk da vuku bulmazsa eh.. böyle güzel bir günde Tanrı’dan ne istenir ki?...
Yorgo Nikolov, oğlu Peter’in çocukluktan kalma korku psikozunu belki de bu düğünle atacağını umuyordu kim bilir!.Yorgo’nun kendi evladı için yapamayacağı bir şey olmamalıydı.
İşte böyle güzel ve anlamlı bir günde bazı tatsızlıklar olabilirdi ama böyle bir talihsizlik yerine komşu bir fakir kadının kocası ölen Hatice Hanımın daveti, eve üç kez gelerek kürekle ateş istemesi gibi bir sebep, gerçekten de Yorgo tarafından garip karşılanabilirdi.Hattızatında benzeri sebeplerle vuku bulan münferit durumlarla karşılaşmak mümkündür. Fakat olayın gerçek olan yönüdür, asıl irdelenmesi,tetkik edilmesi ve üzerinde durulması gereken…
Gülün Müjdesi, isimli kitabın hikayelerinden biride yukarıda bahse konu olan hadiselere adını veren Gülün Müjdesi isimli hikaye ve diğerlerine imzasını atan Ümit Fehmi
SORGUNLU’dur.
Ümit Fehmi, Acılar Nerede Başlar la hikayelerimize adımını atan; Yağmur Yağmıyordu ve Eylül Vurgunu adlı hikaye kitaplarıyla adını duyuran bir yazarımızdır. Alt yedi yıl kadar önce Ümit Fehmi’nin hikayeleri için : Anadolu insanlarına seslendiğini ve yaşantılarını konu edindiğini ifade etmişiz;toplum hayatına yönelmesi;Anadolu insanlarının örf ve davranışlarını hikayeleştirmesi,sosyal çözülmelere dikkat çekmesi ve toplumun sağlıklı yapılanmasında ailenin önemi üzerinde durduğundan hareketle, yazarın toplumcu hikayeleri yansıtmada başarılı olduğunu söylemişiz.Bu görüşlerimizin değişmediğini Gülün Müjdesi isimli kitabını okuyunca bir kez daha görmüş olduk.Başka bir yazımızda da Eylül Vurgunu kitabında yer alan “Buruk Duygular” da aile içi geçimsizlikler ve huzursuzlukları konu edindiği toplum içi çözülmelere bir örnek olması açısından buruk duygular konu olarak isabetli bir seçim olmakla birlikte yazar’ın bu hikayede;insanların manevi dünyasına fazla eğilmediğini bir tespit olarak ileri sürmüşüz.
“Gülün Müjdesi”nde insanların manevi dünyalarına yaklaşmada bir eksiklik söz konusu değildir.Sadece bu hikayede değil elbette;kitap tamamen nerdeyse bir manevi hava içinde yazılmış. Birkaç hikaye dışında bu kitabı dini hikayeler olarak da nitelendirmek mümkündür.
Toplum hayatına eğilen yazar’ın toplum yapısına göre ve bu yapıyı biraz da idealize ederek “Gülün Müjdesi”ni bizlere sunuyor.Hikayelerdeki manevi bir atmosfer içinde toplum hayatına sanki bir neşter vurmaktadır.Bu sebeple bu son kitabını toplum hayatını anlatmasında dini vecibeleri;inançları da içtimai hayatla birlikte bizlere sunan yazar,hikayelerin tamamı düşünüldüğünde toplumun her kesimine yöneldiği görülür.
Türk insanının son yıllarda faydacılıkta karar kıldığı gerçeğinden bakıldığında yazar, kendi toplumu içinde göremediği İslami hayat tarzı davranışları, taatları Yorgo’ya kısmet etmiş ya da şöyle diyelim: rol biçmiş görünüyor.Bu biraz da Yorgo’nun hayırlı bir hizmette, yardımda bulunmasıyla kutsanmış gibi bir durum vaki olunmuş ki bu isimde, yani:”Gülün Müjdesi” bunu doğruluyor olmalı.
Hikayelerin tamamına bakıldığında olağan, olağan olduğu kadarın da ötesinde gerçekçi bir nitelemede bulunmak mümkündür. Müslüman Türk denildiğinde bazı hasletler ya bir yerlerde unutulmuş ya da yukarıda sözünü ettiğimiz faydacılık bizleri bu hale getirmiş demekte bir sakınca görmüyoruz. Nitekim hikayelerdeki İslami duyarlılık da; son yıllardaki toplum üzerinde artarak devam eden yozlaşmanın bir sonucu olarak görmek gerekir.
Ümit Fehmi,”Gülün Müjdesi”ne daha önce yayınlanmış:Dönüş,Hacda Ziyafet(Cemil Baba),iki gül,çaresizler ve Ağıtçı Kadın hikayelerini de eklemiş.Bu ve yeni hikayelerde Cemil Baba’nın müstesna bir yeri vardır.Cemil Baba gibi kerameti kendinden menkul hoş ve zarif insanlar bizim toplumumuzda daima var olmuşlardır.Bu zatlar bizlere manevi dünyamızı hatırlatan;bizi bize getiren,döndüren kimi zaman deli (meczup), kimi zaman veli güzel insanlar topluluğudur.Benzeri gerçekçi hikayeleri edebiyatımıza kazandırmak insanlarımızın içtimai hayatlarına yön verilmesi açısından faydalı olacağı mülahaza edilmelidir.
“Gülün Müjdesi”nde merak unsuru hiç ihmal edilmemiş görünüyor.Bazı hikayelerini bu husus daha da önemli kılıyor.Bu durum ilk hikayelerinde olduğu gibi (Altın Taç);Beterin Beteri’nde de mevcuttur.Romanda merak faktörünün ne kadar önemli olduğu romanın var oluşunda olmazsa olmaz şartlarından olduğu bir gerçektir.Hemen her romanda bu husus mevcuttur.
Dönüş,Gecenin Nefesi,Ağıtçı Kadın…vs.gibi hikayeler toplum hayatındaki gerçekler olarak karşımıza çıkarlar.Filhakika;Ön Teker’in de buna bir misal teşkil ettiğini belirtmeliyiz.
Yazar Ümit Fehmi Sorgunlu;kendi insanına hem objektif hem de subjektif bakabilen, toplumun çözünürlüğündeki sebepleri fazla derine;teferruata girmeden,kendi üslubunca yerine göre hal çarelerine de eğilebilen hikayecilerimizdendir.
“Gülün Müjdesi” sade bir dille zengin kelime dağarcığı ile yazılmış bir eser:rahat ve zevkle kendini okutturuyor.
16 Hikaye,104 sayfa ve güzel bir baskı.
KİTAP ADI:Gülün Müjdesi
YAZARI:Ümit Fehmi SORGUNLU
Kaynak Yay.İst.-2005 Tel. 0216 318 42 88