..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Bilmezlik ile ne hoştum; hayalimde ne güzellik, ne de aşk vardı." -Fuzuli, Leyla ile Mecnun
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Güven ve Güvensizlik > Mustafa Cilasun




24 Mart 2007
Yanan Ev!  
İhbar gelmişti. Santralde ki telefonların hepside çalıyordu.

Mustafa Cilasun


Hangi şartta bulunursa bulunsunlar, uygun veya değil, Çok süratli bir şekilde, iniş direklerine sarılarak, bırakırlar kendilerini.


:BJEC:
İhbar gelmişti. Santralde ki telefonların hepside çalıyordu.
Santral memuru sıkışmıştı, adres doğrulatıyordu.
Nihayet alarm butonuna basarak, çıkış talimatı alınmıştı.
Alarm sesi duyulduğun da, hiçbir itfaiye görevlisi nereye
Ve hangi istikamete gideceğini bilemezler…
Hangi şartta bulunursa bulunsunlar, uygun veya değil,
Çok süratli bir şekilde, iniş direklerine sarılarak, bırakırlar kendilerini.
Duşta ise, spor da ise, yemekte ise, yatıyorsa, hatta namaz da ise
Derhal, bulunduğu hal üzerine, koşmak zorundalar…
Araçlardan, kılavuzluk yapan ufak minibüs yola çıkar.
Sreni açık vaziyette seyrederken, diğer büyük araçlara yol açar.
İtfaiye amiri telsizle istikameti öğrenir ve olay hakkın da bilgi alır.
Santral memuru, yangının veya olayın büyüklüğüne göre,
Beş ekibi konumuna göre yönlendirir, daha sonra gelecek,
Yangın veya kurtarma ihbarları da, hesaplamak zorunluluğundadır.
İtfaiye araçların da, her ihtimal göz önüne alınarak teçhizatlıdırlar.
Her aracın ve itfaiye erinin çok farklı görevleri vardır.
Bu teşkilatlar, ihmale, lakaytlığa, unutkanlığa, duyarsızlığa kapalıdırlar…
Ancak bir insan olunduğunu ve istisnaların bulunduğunu bilmemiz kaydıyla…
Şahsım, bir Büyükşehir belediyesinin itfaiye müdürlüğünü yapmaktaydı.
Adres belirlenmişti, Mimarsinan’ın kasabası olan, Mimarsinan’ın mahallesin de,
Ah bu vatandaşlarımız, trafikte araç kullanırken, biraz daha anlayışlı olsalar…
Süratle gitmek istiyoruz fakat çok zorlanıyoruz, nihayet dumanlar görünmüştü.
Aşırı bir rüzgâr vardı, poyraz rahat bırakmıyordu. Yaklaştık zor olacağını anlamıştık.
Durum çok vahim, sitenin üçüncü katı öyle bir yanıyordu ki hiç sormayın…
Araçları hızlı bir şekilde, konuşlandırdıktan sonra,
Yangının merkezine doğru koşmaya başladık, er olanlar, hortum çekiyorlar,
Onbaşılar, bir can olabilir kaygısıyla yangının mekânına fırladılar.
Asıl hedef, sebebi ve merkezi bulmaktır. Daha sonra nihai çözümdür.
Yanma fiilinin üç şartı bulunmaktadır. Oksijen ateş ve yanıcı madde.
Bunların üçü bir araya gelince, yanma fiili gerçekleşir.
Yangın ise, yanma fiilinin çoğuludur. İşte itfaiyeci bu üç birleşenleri,
Ayırarak yanma fiilini nihayetlendirir. Havanın olmadığı yerde yanma olmaz.
Çatı katı alevin merkeziydi, beş adet tüp gaz vardı. Bir adam da perişandı.
Oksijen maskeleri yetersiz kalıyordu, alevler gerçek yanmayı anlatıyorlardı.
Nefessiz kaldık, perişanlığı yaşadık, ciğerlerimize duman yudumladık…
Yangını söndürmüştük, fakat bizler de bitmiştik, adamı kurtardık,
Tüp gazları uzaklaştırdık, bu arada suyun yetersiz geldiğini anladık.
Nihayet durum tespiti için aşağıya indiğim de, suyun azlığının sebebi olarak,
Pompa arızalandı efendim demişlerdi. Peki dedim fakat karargâha anons yaptım,
Gönderdiğim aracın arızasını tespit edin ve bana bildirin diye talimat verdim.
Artık yangın mahallinden, merkeze gelmiştik, hemen kademeye giderek,
Kaygımın sebebini öğrenecektim. Çünkü bakım ve onarım konusun da çok hassastım.
Pompanın arıza yapması çok mümkün değildi, inanmamıştım, koruma kaygısıydı.
Evet, maalesef öğrendiğim gerçek, aracın tankı boştu, hiçbir dirhem dahi su yoktu.
Bu şoför, bir aile sahibiydi, güya mükellefti, yanan ev kendi evi dahi olabilirdi.
Araştırdığım da karşıma çıkan acı tablo, bir siyasinin akrabası olduğundan,
Korunuyormuş, mesai ücreti için burada bulunuyormuş.
Siyasiyle mücadele ederek, ilgili şahsı bir başka bölüme göndermiştim.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın güven ve güvensizlik kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yaşanmayan Tavsiyeler

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Öz Güven
Masum ve Zalim
Öyle Bir Müttefik ki Dostlardan Maada!
Zorundaydım!
Değerli Bir Yazar Arkadaşıma!
Kendi Halimde Şöyle Bir Düşünürken!
Suçlamakla Başlamak!
Bir Zamanlar Anlar İçinde Mahkûm Olanlar!
Vehimlerin Kuşattığı Darboğazda Nefes Almak!
İnsan ve Gerçek

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Buselerimi, Sessizliğin Pervazlarında Gizlerim! [Şiir]
Her Lahzada Bir Fark Var, Sırrını İçinde Saklar! [Şiir]
Beklemek Kar Etmedi, Nasip Sükût Ettirdi! [Şiir]
Yürekte Düğümlenir Sukut Ettiren An! [Şiir]
Ruhumun Suskun Hicranı ve Ah U Zarı! [Şiir]
Ey Hicran Aldanan Ben Olayım! [Şiir]
Kalp Hata Etmez, Nefs Vuslata Eriştirmez! [Şiir]
Söyleyemedim, Kalbimin Figanıyla Yetindim! [Şiir]
Kırdın Ümidimi, Yıktın Şu Gönül Lânesini! [Şiir]
Gönül Hüzne Ram Olunca Neyleyim! [Şiir]


Mustafa Cilasun kimdir?

Düşünmeye hassaten zaman ayıran, naifliği önceleyen, estetiği seven, güzelliklerden şevk alan, gönüllerin deşifresiyle uğraşan, halin dilinden haz alan, aşk için meşkin zaruretine inanan, hilkatin ve aidiyetin serinliğinde yazmaya çalışan bir can.

Etkilendiği Yazarlar:
Mehmet Akif Ersoy,Sezai Karakoç,Necip Fazıl Kısakürek, Cemil Meriç


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mustafa Cilasun, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.