..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
En büyük mutluluk ve en büyük sýkýntý anlarýnda sanatçýya gereksinme duyarýz. -Goethe
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > Denizci




26 Mart 2007
Köprüleri Yýkmak Ýçindi Yaptýklarým…  
Denizci
El eleydik birlikte olduðumuz her dakika da, her saniye de… Birbirimize dokunmak nefes almak gibi gerekliydi, zorunluydu adeta bizim için, hayat buluyorduk birbirimizin gözlerine derinlemesine bakmaktan, doyulmaz bir haz alýyorduk dudak dudaða konuþmaktan… Aþk-sevgi denilen þeyin ta kendisiydi yaþadýðýmýz, hem de görenleri kýskandýran, nazarlara davetiye çýkaran türden bir sevgi ve aþktý… Ben bazen bundan endiþelenir ve sana söylerdim, sen de bana aklýna getirme getirirsen baþýna gelir derdin, haklýsýn derdim ve getirmemeye çalýþýrdým, sonra bu endiþemi unutur yeniden kaybolurdum mutluluðun kollarýnda seninle…


:BEEA:
Aþk’a ve sevgiye olan inancýmý yitirmek üzere olduðum bir anda çýkmýþtýn karþýma… Sen de beni çeken bir þeyler vardý, eksik bir yanýmýn tamamlanmaya baþladýðýný farkettim hayatýma arkadaþlýk köþesinden yaptýðýn ani giriþle… Yüzümü uzun zaman önce terkeden tebessümler de geri dönmüþtü geliþinle birlikte, hatta her þeye güler olmuþtum, senin pencerenden bakmaya baþladýðým hayatta meðer ne çok þey vardý mutlu olabilmek için, yeniden görür ve duyar olmuþtum seninle…

Ben, seninle yaþadýðýmýz þeyin tam bir adý, tarifi olmasa da, aldýðým haz ve bana uzaktan bile olsa sürekli verdiðin pozitif enerji nedeniyle bir adým ileriye taþýmaktan korktum hep bu iliþkiyi… Sen bana yaklaþmak istedikçe ben senden kaçtým… Zaman zaman görüþme isteklerini türlü bahanelerle geriye çevirdim, aslýnda ben de en az senin kadar istiyor ama senin hiç hissetmediðin kadar da korkuyordum bu güzel paylaþýmýn bozulmasýndan, aramýzdaki iliþkinin olumsuz yönde deðiþip bizi birbirimizin ilgisinden uzaklaþtýrmasý olasýlýðýndan…

Günler günleri, aylar aylarý kovaladý. Sonra bir gün ( Harika Cuma’lardan birinde ) serzeniþti artýk bana sarfettiðin sözcükler, yanlýþ anlamaya baþlamýþtýn senden kaçýþ nedenimi, bana hissettiðin duygunun sýradan bir arkadaþlýðýn ötesinde bir beðeni olduðunu hissettiðimde ise tamam dedim bu böyle gitmeyecek… Aslýnda benim sana karþý hissettiðim duygular da senin bana hissettiklerinden farklý deðildi, ama sen içimdeki korkulardan bihaberdin… Her þeyi göze alarak, ne olacaksa olsun artýk yaþanacaklarý yaþamanýn zamanýdýr þimdi dedim ve o gün akþam yemeðine davet ettim seni… Sen de beni zorlamamýþ olduðundan emin olduktan sonra kabul ettin bu davetimi…

Her þey harikaydý ilk andan itibaren, yemek ve sonrasý sohbetimiz, senin ve benim daha önceden de aþina olduðumuz sýcak bir mekandý seçtiðimiz yer, küçücük bir balkonda diz dize oturuyor ve birbirimizin gözlerine bakýyorduk bir an ayýrmaksýzýn… Benim yüreðime düþen kývýlcým gözle dahi görülür haldeydi, aþk kokusu vardý olaðanüstü güzel bir temmuz akþamýnda, ýlýk bir meltem tenimizi okþuyor, kokularýmýzý birbirimizin üzerinde dolaþtýrýyor, ve bu güzel baþlangýcý hýzlandýrýyordu… Bakýþlar da aþk, sohbetler de aþk, þarkýlar da aþk vardý, hatta her yerde, gece de, yýldýzlar da, istiklal caddesinde yürüyen çiftler de, garsonlarýn gülen yüzlerinde, içtiðim raký da, içtiðin þarap da, soluduðumuz havada dahi Aþk vardý…

Küçücük bir cumba da,
Diz dize oturulup,
Kadehler kaldýrýldý geceye dair,
Ve göz, göze bakýþýldý uzun, uzun…
Bakýþlarda aþk,
Sohbetlerde aþk,
Gecede aþk,
Þarkýlarda aþk vardý.
O gece Aþk bize,
Sýmsýký yapýþmýþtý…

Saðanak bir yaðmur du adeta,
Her yanýmýza aþk yaðýyordu.
Sýrýlsýklam olmuþtuk,
Üþümüyor yanýyorduk.
Bakýþýyor, gülüþüyor,
Gözlerimizle, sözcüklerimizle,
Dokunmadan seviþiyorduk…
Yýllarýn yanmýþlýðýyla,
Kana kana içiyorduk,
Doyamýyorduk…

Aradan saatler geçmiþti, gecenin sonu yaklaþýrken, bakýþlarýmýzla, ellerimizle, sözcüklerle birbirimize dokunur olmuþtuk artýk… Ýkimizin aklýnda da ayný düþünce vardý, o mekandan çýktýktan sonra “kesinlikle birbirimize iyi geceler dileyip ayrý yönlere gitmemeliydik” O gecenin büyüsü bozulmamalýydý, o gece asla bitmemeliydi, bitecekse de sabah güneþin doðuþuyla gelen yeni güne birlikte uyanmalýydýk…

Öyle güzeldiki her þey,
Kapýlmýþ büyüsüne, yaþýyorduk.
Hýzla geçtik ilk adýmlarý,
Hýzla yaklaþtýk birbirimize,
Coþkuyla sevdik, doyasýya seviþtik,
Adeta baþka bir dünyaya geçtik,
Sen ve ben, mavi bir cennetteydik…

Sabah ilk uyanan bendim, alkol ve gecenin hala geçmemiþ olan yorgunluðundan zoraki aralayabildiðim gözkapaklarýmýn arasýndan sana baktým… Yanýmdaydýn gerçekten, bir rüya deðildi yaþadýðým, sen ve ben biz olmuþtuk iþte… Öylece izledim seni uyandýrmaktan korkarak, bir melek gibiydin sanki ve uyurken bile sana olaðanüstü yakýþan bir tebessüm vardý güzel yüzünde, doyamýyordum seni izlemeye ama dokunmadan da edemedim ve ben saçlarýný okþarken uyandýn nihayet… Hafif bir þaþkýnlýkla baktýn önce güneþin aydýnlattýðý yüzün ve parlaklýðýndan kýstýðýn gözlerinle, ve ayný güzel tebessüm tekrar yayýldý yüzüne…
-Günaydýn… dedin
-Günaydýn caným dedim…
Ve sonra yeniden yaslandýn arkana, açýlmaya gecenin uyuþukluðunu üzerinden atmaya çalýþýyordun… Bir sigara istedin, yakýp derin bir nefes çektikten sonra verdim sana… Ellerim saçlarýndaydý hala, ve hissettiðin huzur ve mutluluðu yüzünden, bakýþlarýndan anlayabiliyor görebiliyordum… Acýkmýþtýk… Aklýma yýllardýr gitmediðim bir mekan gelmiþti, böyle bir gecenin sonunda güzel bir kahvaltý güne daha iyi baþlamak adýna harika bir fikirdi… Hazýrlanýp çýktýk teknenin kamarasýndan, küpeþtenin kenarýndan rahat geçebilmen için elini tutup yardým ettim sana, ve elini hiç býrakmadan devam ettik yolda yürümeye… Sen bir ara sordun bana: - El eleyiz.! ne yani þimdi biz sevgili mi olduk.?
Ben de yüzüne sevgiyle bakýp, ve en güzel tebessümümü takýnýp: - Ne yani zaten öyle deðilmiydik. Demiþtim… Seni biraz daha rahatlatmak adýna bunu söyleyebilmiþtim ancak, hala toparlayamadýðým zihnimin kurabildiði en doðru, en söylenesi cümle buydu sanki… Ýþe yaramýþtý da, bu sözüm üzerine yanaðýma uzanýp yol ortasýnda öpmüþtün beni ve sonrasýnda daha bir sýkýca tutmuþtun elimi, o an hissetiðim duyguyu sözcüklerle anlatamam nasýl da güzeldi ellerini avuçlarýmda tutmak…

Çok kýsa bir yolculuk sonrasýnda varmýþtýk kahvaltý edeceðimiz mekana… Bahçe içerisinde ve aðaçlar altýnda, gölge de kalan bir masa seçtik kendimize… Saat henüz sabahýn onu olmasýna raðmen Temmuz sýcaðý ortalýðý yakmaya baþlamýþtý bile, altýnda oturduðumuz geniþ yapraklý ulu çýnar aðacý koruyordu bizi güneþin yakýcý ýþýnlarýndan… Sen kahvaltýnla ilgilenirken ben gözlerine, hep gülen mutlu yüzüne bakýyordum büyülenmiþ gibi, gözlerimi senden alamýyordum… Kahve faslýnda dahi ayýlamamýþ bir haldeydik ve hala alkolün etkisinde olmamýza raðmen paylaþtýðýmýz olaðanüstü güzel sohbet sonrasýnda senin hep hayatým da olman gerektiðine karar vermiþtim bile…

Ýstekli takýndýðýmýz bu aþk çok da yakýþmýþtý bize, hýzla geçen zamanýn böyle mutlu bir anda durmasý için çok þeyden vazgeçebilirdim inan… Güzel olan þeylerin fazla uzun sürmediðini bilmemin tedirginliði zihnimi kurcalýyordu arada bir, ama yaþadýðým anýn ve aþkýn güzelliði, ne olursa olsun buna deðer diyordu, ne getirecekse gelen zaman seninle yaþanmalýydý… Sen uzun yýllardýr yaþayamadýðým, varlýðýný dahi unuttuðum, olaðanüstü güzel ve yaþanýlasý bir duyguya yeniden hayat vermiþtin hayatýma giriþinle, yeniden aþýk olmuþtum iþte, hem de delicesine…

Nadide bir çiçektin adeta sen benim için, öpüp koklarken zarar veririm, incitirim diye korktuðum, bir kelebeðin kanatlarýndaki büyülü toza dokunur gibi okþadým hep tenini, bir çiçekle konuþur gibi konuþtum seninle, özenle seçtiðim kelimelerden kurabildiðim en güzel cümlelerle, sesimin sevgimi en iyi yansýtan vurgusu ve tonuyla konuþtum hep…

Aþk sevgiye dönüþtü zamanla bende… Baðýmlýn olmuþtum adeta sensiz yapamýyor, her gün seni görebilmek için akþamýn olmasýný iple çekiyordum… Nihayet mesai biter ve kavuþma saatimiz gelirdi, büyük bir coþku ve sevinçle koþardým sana, aramýzdaki yürüyüþ hýzýyla on beþ dakikalýk mesafe bitmek bilmezdi, günde üç paket sigara içen ben þiþhaneden tünel yokuþunu koþarak çýkar ve nefes nefese kalýrdým her akþam sana gelirken, ama hep mutlu bir ifade olurdu yinede yüzüm de… Çünkü bilirdim özlendiðimi, bilirdim beklendiðimi ve yürekten gelirdim sana …

Ben o zamanlar kendimi seni mutlu etmeye adamýþtým birtanem… Saçlarýmý senin istediðin gibi taramayý, giyim tarzýmý senin göz zevkine uydurmayý, hep bakýmlý, þýk ve centilmen olmayý hayatýma geçirmiþ ve alýþkanlýk haline getirmiþtim… Oysa bilirdin sen beni, rahat giyinmeyi, salaþ hatta daðýnýk olmayý, sýradan görünmeyi severdim hep, tarzým buydu benim ve sen beni o halimle de çok beðenirdin… Ýlk baþlarda kendime, böyle hýzla deðiþmeme bir anlam verememiþtim, sevgi neler yaptýrýyormuþ meðer insana, birileri söylese güler geçerdim o zaman yaptýklarýma… Ama yapýyordum iþte hem de seve isteye yapýyor, her þeyimle seni mutlu etmeye çalýþýyordum…

El eleydik birlikte olduðumuz her dakika da, her saniye de… Birbirimize dokunmak nefes almak gibi gerekliydi, zorunluydu adeta bizim için, hayat buluyorduk birbirimizin gözlerine derinlemesine bakmaktan, doyulmaz bir haz alýyorduk dudak dudaða konuþmaktan… Aþk-sevgi denilen þeyin ta kendisiydi yaþadýðýmýz, hem de görenleri kýskandýran, nazarlara davetiye çýkaran türden bir sevgi ve aþktý… Ben bazen bundan endiþelenir ve sana söylerdim, sen de bana aklýna getirme getirirsen baþýna gelir derdin, haklýsýn derdim ve getirmemeye çalýþýrdým, sonra bu endiþemi unutur yeniden kaybolurdum mutluluðun kollarýnda seninle…

Aylar hýzla geçip gitti ve güneþli yaz günleri sonbahara býraktý yerini, doða yeþil kýyafetlerinden sýkýlmýþ ve hüzün sarýsý elbiselerini giyinmiþti… Ben seni ve sevgimi ilk günün heyecaný ve mutluluðundan hiçbir þey yitirmeden yaþarken, sen de anlam veremediðin bir durgunluk hissediliyordu, gün be gün artan ve bir çýð gibi hýzla büyüyen anlamsýz bir durgunluk… Bir akþam yemeðinde birkaç kadeh þarabýn da yardýmýyla açýkca ifade edivermiþtin bu yoðun ilgi ve sevgiden sýkýldýðýný bir, istifa etmek istiyordun sanki sana çok yakýþtýrdýðým ve çok da sevdiðin prensesliðinden… Böyle düþünmene neden olan þeyin aldýðýn alkolün etkisinden olduðunu sanýp bu konuyu daha sonra konuþmamýzýn doðru olacaðýný söyledim sana, aslýnda hýzla yaklaþtýðýný hissettiðim hüzünlü gerçekten bir süre daha kaçabilmek adýna… Ama bu kaçýþ, kurtaramazdý seni yakalandýðýn amansýz hastalýktan, kurtarmadý da… Renkler git gide solmaya ve günlerin rengi griye dönmeye baþladý ve adýný koydun nihayet tutulduðun amansýz hastalýðýn, kopmaya baþlamýþtýn bu iliþkiden… Anlam veremediðim birkaç basit nedeni gerekçe göstererek biraz nefes almak adýna benden uzaklaþýyordun her geçen gün, ve ben bunu görüyor ama inanamýyordum… Nasýl deðiþmiþti duygularýn ve isteklerin ? Bu ilgi seni her zaman mutlu etmiþti, zamanla azalmasýndan eksilmesinden korkar bitmesini felaketin sayardýn sen, “sakýn beni býrakma diye aðlardýn gecenin bir yarýsýnda”ne olmuþtu sana böyle neler geçiyordu aklýndan… Tartýþmalara dönmüþtü en sýradan sohbetlerimiz, hiçbir konuda iki medeni insan gibi konuþamýyor sürekli tartýþýyorduk artýk… Öncesinde kabul ettiðin doðrularýma dahi muhalefet olmaya baþlamýþtýn son zamanlarda, ben konuþmak isterken sen adeta kinini kusuyordun, ben ise bu davranýþýna bir anlam veremiyor, ancak ortamý daha fazla germemek adýna sadece susuyordum…

Biraz ara vermenin birþeyleri düzeltebileceðini düþündüm bir süre sonra, acaba bir süre görüþmezsek yeniden özlermiydin beni? Yoksa doðrumuydu gözden uzak olanýn gönülden de uzak olacaðý söylentisi, göze alamadým ve senden bunu isteyemedim nedense… Sen sorduðum anlar da hala sevdiðini sözcüklerle ifade ediyor ama bunu eyleme dönüþtüremiyordun bir türlü… Benim ellerimse üþümeye baþlamýþtý yüreðim gibi, üþüyen ellerini ýsýtamýyordum artýk avuçlarým da, buzdan iki eldivendi ellerim sanki dokunduðu yeri soðuktan titreten… Böyle gitmiyordu artýk, senin yanýnda senden uzak kalmak aðýr gelmeye baþlamýþtý bana, sana dokunamýyordum, okþayamýyor, öpemiyor, koklayamýyordum, gözlerindeki mutluluk pýrýltýlarý kaybolmuþ, ifadesiz bakýþlara býrakmýþtý yerini… Gidiyordun gün be gün benden, hýzla uzaklaþýyordun ve ben bir þey yapamýyor tamamen gözden kaybolacaðýn günü bekliyordum çaresiz, sana belli etmemeye çalýþýyor ama buna dayanamýyordum…

Son gecemizde sabaha kadar uyumadým ve uzun uzun düþündüm… Sen benden zaten gitmiþtin ruhunla, cansýz bedenindi sadece yanýmda sessizce yürüyen, akþamlarý bana zaman geçirmekte eþlik eden… Ama bu böyle olmamalýydý, ýsrarla senden kopamýyor olmam onurumu kýrmaya baþlamýþtý artýk, gülüþlerinin hatta her davranýþýnýn yapmacýk olduðunu biliyor ve her an ben artýk gidiyorum diyeceðin zamaný bekliyordum, sen bilmiyordun ama bu bekleyiþ çok canýmý yakýyordu, içten içe kanýyor günden güne bitiyordum hem fiziksel, hemde duygusal anlamda… Bitecekse bitmeliydi bir son bulmalýydý bu iþkence, sürekli içiyor ve beni etkileyemeyecek miktarda alkolle bile sarhoþ oluyordum, direncim kýrýlmýþtý sürekli hasta ve uyuþuk, yaþamdan bezmiþ bir adam olarak dolanýyordum ortalýkta ve bu halimi de kendime yakýþtýramýyordum… Ne yapmýþtýn bana böyle? Neden bu hale gelmiþtik böylesine yoðun bir ilgiyle sevip seviliyorken…

Sonra anladým senin aþk dediðin þeyin aslýnda geçici bir heves olduðunu… Sonra anladým yüreðinin gerçek sevgiden bihaber olduðunu, inançlarým dediðin inançsýzlýðýn hiç kimseyi yürekten sevmene, hiç kimseye gönülden baðlanmana izin vermeyeceðini ve bencilce bir özgürlük içgüdüsü ile beslendiðini çok sonra öðrendim yazýk-ki… Ama neyleyim sevmiþtim seni bir kez, hem de çok sevmiþtim… Sonra da madem bunu istiyor, bensiz bir hayatýn özlemiyle yaþýyor, benimle mutlu deðil ama bensiz olabileceðine inanýyor, o zaman vermeliyim ona çoktan hakettiði bensizliði dedim kendi kendime… Son Cuma gecemizden sonra yüz yüze görüþmeden, oturup konuþmadan, durumu çirkefliðe dönüþtürmemek adýna bir telefon görüþmesiyle bitirmeye karar verdim bu iliþkiyi… Böylesi daha iyi olacaktý, ne sen benim gözümün önünde süklüm püklüm, salya sümük aðlamalýydýn, ne de ben senin gözlerinin önünde dudaklarýmý ýsýrýp kanatmamalýydým… Bize yakýþan birbirimize þans dileyip sessizce gitmekti, ve elveda dedim sana kýsa bir telefon görüþmesinin sonunda…

Sonrasý karanlýðýna kapandýðým küçücük odamda þiþelere sarýlýp yattým haftalarca… Her gece tek bir mumun ýþýðýnda sabahlarý bekledim, hiç bir þey yiyemiyor ama sürekli içiyordum, sadece alkolle besleniyordum, aradan sadece beþ hafta geçmesine raðmen dokuz kilo vermiþtim sürekli seni arzulayan, sürekli seni özleyen nefsimi islah etmek adýna… Geçirdiðim mide kanamasýndan sonra alkole ara vermek zorunda kaldým bir süre, kendi baþýma üstesinden gelemeyeceðimi anladýðýmda bir doktorum yardýmýna ihtiyaç duydum ve kullanmak zorunda olan insanlara üzülüp acýrken ayný ilaçlarla yaþamaya ben de mahkum olmuþtum nihayet yitip giden bir aþk sonrasýnda…

Ýçimde bitiremediðim sevgimden kaynaklý bir umut vardý hep aslýnda sana dair… Bir gün dönecek prensesim, yaptýðýnýn büyük bir hata olduðunu anlayacak ve bu anlamsýz ayrýlýðý fazla uzatmadan dönecek bana diye teselli bulmaya çalýþýyordum… Aylar aylarý kovaladý ve nihayet sevgililer günü gelip çattý, belki o gün bu gündü, belki bu gün bizim için büyük bir fýrsattý diye düþünüp, seni sürpriz bir akþam yemeðine davet etmeye karar verdim… Kabul etmeyebilir, gelmeyebilirdin, ya da gelsen bile bir yemek ve konuþmalar hiçbir þeyi deðiþtiremeyebilirdi, sonra bu endiþeyi atýp bir kenara yine de eski bir dost, arkadaþ gibi bile olsa seninle bir akþam yemeði harika olurdu…

Saç ve sakal traþýmý akþamdan oldum, lacivert takým elbiselerimi içine de beyaz gömleðimi giydim o sabah evden çýkarken, çok da þýk olmuþtum yine aylardýr olmadýðým kadar… Ofise ulaþtýðým an ilk iþim birlikte keþfettiðimiz o güzel balýk restaurantýnda akþam için rezervasyon yaptýrmak oldu… Gün geçmek bilmedi, dakikalar saatlere, saatler ise güne dönmüþtü sanki çok zor da olsa mesai bitti nihayet ve ben yýllarca mapusta yattýktan sonra sürpriz bir af dan dolayý tahliye olmuþ bir mahkum sevinci ile attým kendimi dýþarý… Yine büyük bir coþkuyla yola koyuldum, sana geliyordum aylar sonra, ne güzeldi sana doðru adým adým gitmek, nasýl da özlemiþtim seni, harika bir duyguydu bir süre sonra seni görebileceðimi düþünmek… Bir ara yüreðime yeniden “ya gelmezse” kaygýsý düþtü.! Çabuk atlattým bunu ve gelir diye telkin ettim kendimi, eminim o da özlemiþtir benim kadar dedim içimden…

Nihayet vardým Aspera’ya… Güzel bir masaydý bize ayrýlan… Ben sýrtýmý sokaða dönüp seni izleyebilirdim oturduðum yerden, sen de arada bir yoldan geçenleri izleyebilirdin senin için ayýrdýðým yerden “severdin yoldan geçenleri izlemeyi unutmamýþtým”… Masayý hazýrlatýp ortaya güzel de bir çiçek koydurttum, þamdan istedim ve üzerine de renkli mumlar, her þey mükemmel olmalýydý, bu gece belki de bizim kendi küllerimizden yeniden doðuþumuz olabilirdi; hatta kesinlikle olmalýydý… Her þey hazýr olduðunda aylardýr görüþmemiþ olmanýn da verdiði heyecan ve çekingenlikle seni telefonla aradým, iki ya da üçüncü çalýþýnda açtýn nihayet… Kýsaca hatýrýný sorduktan sonra bulunduðum yeri ve yalnýz olduðumu, nezaketi de elden býrakmadan bir proðramýn yok ise o gece bana eþlik edip edemeyeceðini sordum sana… Sen konuþmaya baþladýðýnda ise söylediklerin bir kurþun olup tam alnýmýn ortasýndan vurmuþtu beni, gayrý ciddi ve hatta alaycý bir ses tonu ile bana ben zaten yemekteyim yaw yanýmda arkadaþlarým var gelemem dedin.! Ýnanamamýþtým senin bunlarý söylediðine, ama doðruydu iþte telefonun ucundaki sendin ve bunlarý söylemiþtin bana… Peki dedim ve rahatsýz ettiðim için özür dileyip kapattým telefonu, sen bilemez, göremezdin ama ben yýkýlmýþtým yeniden… Ben olsam dedim içimden ben olsam.! Ama o sendin iþte yine yanýltmýþtýn beni, yine hakkýnda düþündüklerimi boþa çýkarmýþtýn ve bütün ümitlerimi, bütün hayallerimi yeniden uçurmuþtun çýlgýn martýlar gibi…

Ýçkileri hýzla içtim ve o aralýkta sana son bir mesaj yazdým telefonumdan… Çok da hoþ þeyler deðildi yazdýklarým ve centilmenlikten, nezaketten uzak sözcüklerden kurulmuþ zehir zemberek cümlelerdi bir çoðu… Bir piþmanlýk da duymadým bunu yaptýðým için, bilirsin sana daha önce de söylemiþtim “gidersem dönmem” aþkýndan özleminden öleceðimi bilsem de geriye dönmem demiþtim sana daha önce, ama bu sözlerimi de hayatýmda ilk kez senin uðruna yemiþ ve hazmedememiþtim… Sana o mesajý yazarken yapmak istediðim þey, bir daha kendimi ayný duruma düþürmemek için “gemileri yakmak”, “ köprüleri yýkmak” dý sadece… Bu arada biraz kýrýlýp incinmeni de göze aldým elbette, çünkü bana yaþattýðýn hayal kýrýklýðý ve utanç karþýlýðýnda bu kadarýný haketmiþtin… Týpký benim senin için yaptýðým onca þeyden, sana olan sevgimden sonra son bir kez, dost gibi arkadaþ gibi bile olsa baþ baþa bir akþam yemeðini hakettiðim gibi haketmiþtin sen incitilmeyi…

Son ümidim de bitmiþti iþte, söylenecek son sözcükler de söylenmiþti bize dair… Ama içimdeki asla bitmeyecek sevgiyle nasýl savaþacaktým? Öyle güçsüzdümki anlatamam, hiçbir þeye tutunamýyordum, kendimi oyalamak adýna neye atsam elimi, bir süre sonra kayýyordu ellerim, ve sen ne yapsam çýkmýyordun aklýmdan… Nefretle karýþýk bir sevgiydi sana dair içimde kalan duygu, bir þeyler yapmalý ve seni de beni düþürdüðün benzeri bir duruma düþürmeliydim, sen de benden nefret etmeliydin ve piþman olup geriye dönme olasýlýðýn da kalmamalýydý, çünkü o geceden sonra dönsen bile bulduðun ben olmayacaktým, bunu yaptým da…

Ýlk iþim eski defterleri karýþtýrýp bana özel ilgi duyduðunu bildiðim ama iliþkimi uzak arkadaþlýk düzeyinde tuttuðum güzel kadýnlara varlýðýmý yeniden hissettirmek oldu… Ýçlerinden bana hep hazýr, hep amade olduðuna emin olduðum birini seçerek akþam yemeðine davet ettim, seve isteye ve büyük bir heyecanla kabul etmiþti bu sürpriz davetimi… Buluþtuk nihayet ve bir kahve içimi sohbetten sonra daha önce seninle birlikte gittiðimiz bütün mekanlarý dolaþmayý almýþtým bile o gece için yaptýðým proðrama… Nevizadeden baþladýk, sokaktan el ele geçerken en yakýn arkadaþýna Z…. ye rasladýk ve ayak üzeri selamlaþtýk onunla, ve hemen yan taraflarýnda bulunan Sanat cafeye oturduk… Aperatifler ve içki söyledik ardýndan da koyu bir sohbete baþladýk, bir süre sonra aylar önce yitirdiðim gülüþümü yeniden bulmuþtu yüzüm, yaptýðým þey ve senin en yakýn arkadaþýn tarafýndan görülmüþ olmak yüreðimdeki yangýna bir avuç da olsa su serpmiþti… Bir süre sonra oradan kalkýp Aspera’ya geçtik…

Cam kenarýnda bulunan ve seninle son bir akþam yemeyinde birlikte oturmamýz için bize ayrýlan masa boþtu, buna da çok sevinmiþtim, þans o gece sanki benden yanaydý, hemen yerleþtik ve tanýdýðým garsonla merhabalaþtýktan sonra sipariþleri verdim… Bana eþlik eden kadýn þarap ben ise raký sipariþ ettim, týpký seninle olduðu gibiydi her þey, tek farký duygularýn seninle yaþadýðýmýzýn tersi oluþuydu bu kez, Kadýn içtendi yani ben ise sadece rolümü oynuyordum… Karþýmdaki kadýnýn gülüþleri içten benimkiler ise yapmacýktý, karþýmdaki kadýnýn sözcükleri yürekten, benimkiler ise sadece beynimde kurulup dilimden dökülen ve geceyi istediðim noktaya taþýyabilmek amaçlý zekice kurulmuþ sözcüklerdi… Ýþe yaradýklarýný anladým bir süre sonra, kadýnýn gözlerimin içine büyük bir istek ve arzuyla bakmaya baþladýðýný farkettim, bakýþlarýmla da karþýlýðýný verdim… Çakýr keyif olmuþtuk bir süre sonra, kadýn kendisini tutamýyor ve neþeyle kahkahalar atýyordu yaptýðým espriler karþýsýnda, çok eðlendiði her halinden belliydi ve ben bir kez daha þunu anladým, normal yaratýlýþtaki her kadýn benimle birlikte olmaktan çok mutlu olabilirdi…

Saatler ilerledi ve kadýn dans etmek istediðini söyledi… Kabul ettim ve mekan olarak da Barakayý seçtim, bir süre sonra senin orada olabileceðin geldi aklýma ve tereddüt ettim doðru ya da yanlýþ bir karar olup olmadýðý konusunda… Sonra olsun dedim ne çýkar? O zaten hayatýmda yokki..! Ve el ele yürüyerek vardýk Barakaya, kapýda O…. Karþýladý bizi her zaman olduðu gibi, içeriye girdikten sonra ise Ý… yi gördüm kabinde, selamlaþýp sahnenin yanýnda bulunan yüksek masaya yerleþtik içkilerimizi söyledik, kadýn þarapla devam etti içkisine ben ise bira söyledim, her þey bir zamanlar seninle olduðu gibiydi, gülüþüyor konuþuyor ve dokunuyorduk birbirimize, ben git gide daha da yakýnlaþmaya baþladým sürekli gözlerimin içine bakan kadýna… Son bir þey daha vardý sen ve benim yeniden biz olabilme ihtimalini ortadan tamamen kaldýrabilmek için yapýlmasý gereken, orada bulunan dostlarýna birkaç kare fotoðraf vermeliydim sana ilk gördüklerinde anlatmalarý üzere, verdim de… Kadýnýn dudaklarýna uzanýp arzu ve istekle olmasa da öptüm onu, bu davranýþým ve medeni cesaretim çok beðenildi kadýn tarafýndan ve karþýlýðý verildi hemen ardýndan… Uygun bir müzik baþladý az sonra ve biz dansa kalktýk, alkolün de etkisi ile ikimiz bir beden olarak, birbirimize sýkýca sarýlarak, bedenlerimizi okþayarak, arada kaçamak öpücüklerle bitirdik uzun dansýmýzý, kadýn çok mutluydu ve bana büyülenmiþ gibi bakýyordu týpký bir zamanlar senin baktýðýn gibi… Dikkatleri yeterince çekebildiðimize emin olduktan sonra sordum kadýna.
-Kalkalýmmý artýk?
-Kalkalým.! Dedi kadýn gülümseyerek ve hesabý ödeyip el ele çýktýk oradan…

Sýrada bir baþka yakýn arkadaþýn olan Z…… ye görünmek vardý, yürüyerek vardýk mekana ve el ele girdik içeriye, Z…… ile selamlaþýp dipte bulunan boþ bir masaya oturduk, þarap ve bira söyledik yine ortaya da çerez, Türkü isteðinde bulunduk, birlikte söyledik… Kadýna göre gece harikaydý, benimse göðsümün tam ortasýna daha önceki mekanlarda hissetmediðim bir sýzý oturmuþtu, içtiðim bira dahi geçmiyordu boðazýmdan, halbuki bilirsin severim bira içmeyi ve asla hayýr demem günün yirmi dört saati… Kalkmak istedim sonra oradan, amacýma ulaþmýþtým çünkü ama bu yaptýðým mutlu etmedi beni, hatta yüzüm, yüreðim hüzüne büründü yeniden, kadýn bunu farketti ve bana daha da yaklaþýp, kulaðýma hadi beni evime gidelim dedi,… Kabul ettim bu daveti, tek düþüncem seninle bir çok aným olan o mekandan bir an önce uzaklaþmaktý çünkü, yüreðime saplanan sancýnýn tek nedeni buydu… Nihayet çýktýk ve yola koyulduk… Bir süre sonra kadýnýn evine gelmiþtik, içeriye girdik ve paltomu, ceketimi üzerimden aldý kadýn, ev gayet sýcaktý, yalnýz yaþýyordu kadýn ve hayatýnda baþka biride yoktu, üzerine rahat birþeyler giyip yanýma oturdu, elinde dolu iki þarap kadehi vardý ve birini bana verip “Hoþ geldin” dedi…

Egzotik bir havasý vardý bulunduðumuz odanýn, mavi loþ ýþýklý bir abajur ve renkli birkaç mum yanýyordu köþelerde, abartýsýz, sade ve güzel bir zevkin ürünüydü odada bulunan eþya ve dekor için kullanýlan aksesuarlar… Ben çevreyi incelerken kadýn da beni inceliyordu, göz göze geldiðimiz anda, aldýðýmýz alkol ve yaþadýðýmýz uzun süreli cinsellik orucundan sonra biriktirdiðimiz karþý konulmaz arzu, istek ve enerjimizle sarýldýk birbirimize, saatler geçti aradan ve okunan sabah ezanýndan sonra bitkin düþtüðümüzü farkedip artýk uyuyup dinlenmemiz gerektiðine karar verdik…

Küçük, sýcak ve yumuþak bir elin yavaþ ve zarif hareketlerle yüzümü okþayýþýyla uyandým, gözlerimi açtýðýmý farkettiðinde günaydýn dedi kadýn… Günaydýn diyebildim bir yandan ona belli etmeden nerede olduðumu anlamaya çalýþarak, birkaç saniye sonra hatýrlamýþtým onun evinde ve onun yataðýndaydým iþte, fazlasýyla þaþkýndým, ne yapmam, ne söylemem, nasýl davranmam, nasýl tepki vermem konusunda bir karar veremiyordum… Çok acýktýðýný ve kahvaltýnýn hazýr olduðunu söyleyerek böldü kadýn düþüncelerimi, iyi de olmuþtu bunu duymak, hem sýyrýlmýþtým kararsýzlýðýmdan hem de çok acýkmýþtým… Banyoya geçip ellerimi ve yüzümü yýkadým, her þey olaðanüstü bir incelikle düþünülmüþtü, temiz ve hiç kullanýlmadýðý belli olan havlular asýlýydý her yerde, sonra yanýma geldi kadýn ve yeni aldýðý diþ fýrçasýný uzattý bana… Ben önceki þaþkýnlýðýmý üzerimden atmaya çalýþýrken kadýn her geçen dakika yeniden þaþýrtýyordu beni, yýllar önceki “aile” yaþantým geldi aklýma ve gerçek bir yuvada olmanýn huzurunu duydum kýsa bir süreliðine de olsa….

Güzel bir sofra hazýrlamýþtý kadýn, çay demlenmiþ her þey yerli yerinde ve kolay ulaþabileceðim gibiydi, geceye dair tek kelime etmeksizin iþtahla güzel bir kahvaltý yaptýk… O güne dair içinde benim de olduðum yeni proðram yapmak istedi kadýn, ben ise iþlerim olduðunu ve gitmem gerektiðini söyledim kadýna, önce biraz asýldý yüzü, hemen sonrasýnda toparlanýp haklýsýn gitmen gerekiyorsa git tabi dedi gülümseyerek, ama kalmamýn onu ne kadar mutlu edeceðini de bir kez daha hatýrlatarak… Giyinip yola koyuldum, bindiðim otobüste en arka koltuða oturdum ve geceye dair hatýrlamam gereken þeyleri toparlamaya çalýþtým bir süre, arada kopukluklar olsa da toparlayýp ekledim hepsini, kayýp anlarý da bir önceki anýn devamýna uyarlayarak… Sonra da harika bir kadýn ve harika bir gece olduðuna karar verdim, içimde bir piþmanlýk olmadýðý gibi çok da huzurluydum ayrýca… Ben o geceyi hayatýmýn dört ayý boyunca yaþadýðým, her günü ayrý bir ýzdýrap olan karanlýk dönemi sonrasýnda hala ayakta kalabildiðim ve kendisini asla unutmadýðým, tek bir an bile inancýmý yitirmediðim ve hep ona sýðýndýðým için, Tanrýmýn bana verdiði bir armaðan olarak kabul ettim…

Yüzümden tam dört ay önce düþürmeme neden olduðun gülüþümü, yeniden takýndým þimdi, ve bu gülüþümü yeniden takýnmamý saðlayan sana olan inatla bitirmediðim Aþkým, sevgim deðil, bir on dört Þubat akþamýnda yüreðime ektiðin nefret tohumu oldu… Bilirim edebiyatý yapmacýk ve sahte bulursun, duygusallýktan uzak, katý ve realist yaþam felsefenle þiir sevmez, kolay kolay tek satýr dahi okumazsýn sen içinde inanç edindiðin zýrvalardan bahsedilmediði sürece… Ýþte bu yüzden yazdýklarýmý asla okumayacak, bir zamanlar seninle hep el ele, hep dudak dudaða birlikte ve çok mutlu bir çift olmamýzla tanýndýðýmýz, hatta kýskanýldýðýmýz o mekanlarý, yanýmda baþka bir kadýn olduðu halde neden birer birer dolaþýp boy gösterdiðimi asla bilmeyeceksin… Seni bana yeniden getirmesi olasýlýðý olan köprüleri yýkmaktý yapmaya çalýþtýðýmýn þey ve yaptým iþte... Þimdi benim senden ettiðim gibi sen de benden nefret edeceksin ve beni bir daha asla görmek istemeyeceksin... Ben de bunun farkýndalýðý ile içinde senin olmayacaðýn yeni bir hayat inþa etmeye çalýþacaðým nihayet sevgili Prensesim…


24/03/2007 .. Denizci…




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bir Büyüðe Danýþmak Lazým...
Ne Çok Þey Öðrendim Senden Sonra Bir Bilsen.

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Mevsim Hala Kýþ, Üþüyorsundur Þimdi Sen. [Þiir]
Senli Sözcükler Tükendi Nihayet... [Þiir]
Sen Benden Giderken. [Þiir]
Bitiþin Son Çýðlýðýdýr Bu; ve Deniz'in Son Aþk'a Son Vedasýdýr... [Þiir]
Gittiðinde [Þiir]
Denize Ýhanet Düþtü [Þiir]
Sen Yaþadýðýný Sanýyor, Tükeniyorsun... [Þiir]
Her Akþam Ayný Yerde [Þiir]
Bir Denizci Kayboldu Fýrtýnalarýmda... Biraz Deliydi, Biraz da Mavi... [Þiir]
Sen Yaþamýn Ta Kendisiydin. [Þiir]


Denizci kimdir?

Nesli hýzla tükenmekte olan bir sevgi neferiyim ben. . . Eskilerden geldim, Yeniyi gördüm ve yine eskiye döndüm. . . Þimdi Yýl 2007 Anlýk hazlarýn adýna Aþk, Günlük aþk'larýn adýna ise sevgi denilen kýyamet alameti bir zaman da yüreðime çamur sýçratmadan yaþamaya çalýþýyorum hala. Gerçek sevgi ve aþk için, Tüm manevi deðerlerin devamlýlýðý için: Ýnatla, Onurla, Gururla, Erdemle, Vefayla daha nice yýllara diyorum. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Ü.Yaþar OÐUZCAN, Ahmet Telli, Ahmet ARÝF


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Denizci, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.