Dünyada birbirinin eşi ne iki görüş vardır, ne iki saç kılı, ne de iki tohum. -Montaigne |
|
||||||||||
|
Samerra'da neye saldırıldı? Bu bir mezhep çatışması değil, bir şi'a yada sunni despotloğu değil, ne denli olursa olsun, cehaletin getirdiği sermaye de degil! Pekala neyin saldırısı ve neden? Saldırı ile ne amaçlandı? ABD - İsrail ve İngiltere şeytan üçgeninin ürünü olan ve böylesi alçakca eylemi yapan acak ve ancak Şeytan üçlüsüne bağımlı olan ve onların çıkarları doğrultusunda hizmet eden, onların yapması gereken eylemlerin taşeronluğunu üstlenen örgütler tarafından yapılmıştır! ABD-İsrail ve İngiltere üçlü'sünün taşeronları (ki bunlar portatif örgütlerdir, istenildiğinde istenilen yerlere konuşlandırılabilirler) gerçekte ne tür bir ruh sorunlarının olduğu anlaşılır gibi değil. Bu ve bu tür saldırıların hamileri İslam'a karşı besledikleri kin ve düşmanlıklarını genelde dolaylı yansıtmayı tercih ederler, bazen sürç-ü lisan ederlerse karşı tepkinin ne denli şedid olduğunu bildiklerinden, hemen sürç-ü lisanlarını telafi etmenin yollarını ararlar. Papa ve papaz'ları da böyledir bunların ve tabi ki, liderleri de. Zira çok iyi biliyorlar ki, açık ve net bir lisan-ı hal ile İslam ve İslam değerlerine saldırırlarsa, İslam ümmet'i top-yekun ve tek vücut karşı eyleme geçerek gereken cevabı verecektir. Eylül 2000 yılında katil Şaron'un mescid-i Aksa'ya küstahça girişi, İslam değerlerine hakaret ve açık saldırı olarak kabul edildi(ki öyle idi) ve II. intifada'nın başlamasına neden oldu. ABD ve yaverleri açık eylem olarak müslümanların Samerra'daki kutsal mekanlarına saldırsaydı inanıyoruz ki, özelde Yiğit Irak halkının şia'sı sünni'si, genelde Dünya müslümanlarının hücumuna uğrayacaktı! Samerra'ya saldırının amacı ne idi? Bir mezhep çatışmasının dinamitini mi ateşlemek? Kalıcılığının haklılığını ıspatlamak mı ? BOP Planı'nın işlevselliğini sürdürmek mi? İsrail'in hegemonyasını daha da güçlendirmek mi? Elbette bunlarda etkenler arasında, hem güçlü etkenler. Ancak kanı şunu gerektiriyor, saldırı mekanlarının özellikleri dikkati çekiyor. Tradisyonel ve yapaylaştırılmış İslam'dan ziyade ''Devrimci'' ve ''özislam'' mensuplarının ilham öncülerinin Ravza'ları olması ilginç bir misyon taşıyor gibi. İsrail-ABD-İngiltere üçlüsü bu eylemlerle "Evrensel yaptırım gücüne ulaşan genç Devrimci İslam Devletine mesaj verme" eğilimini taşıyor! Kim ne düşünür bilemem. Ama İran'ın sahip olduğu "İslam'i Nükleer'' birgün ''Nikaragu'lı Ortega'nın evine misafir olur" sa şaşmayalım! Ademiyet ve İnsaniyet Mektebi ile onurlanmayan kişi, kurum, örgüt ve Devletlerden onurlu mücadele metodlarını beklemek tabiidir ki şık olmaz. Mezopotamya coğrafyası tarih boyunca nice ''Batılla - Batıl'' ve ''Hak ile Batıl'' savaşlarına sahne olmuştur, bunların gerçek sayısını Alim-i Mutlak'tan başka kim bilebilir ki? Şu bilinendir ki! Bugün yine aynı coğrafyada tarihin sahnelerinden bir sahne tekrarlanmaktadır ve biz inanıyoruz ki, sonunda zafer mazlumlar dan yana olacaktır. "Zulüm ile olanın abat Olur akibeti berbat" İnsaniyet mektebinden kaydını sildirmiş bir medeniyetin getireceği medeniyeti, kabul ettirmek ne tür seramoniler gerektiriyormuş meğer! Biz Ortadoğu'nun evlatları tek bir nida halinde diyoruz ki; "Bizim sahip olduğumuz İlah'i değerlerin yanında senin dayatmaya çalıştığın medeniyetin bir kuruş değeri yok." Yok, çünkü değersiz olana değer verilmez. Verilmez, Çünkü; Mezopotamya da Hürriyet ve istiklal'in sembolu Huseyn var! Mezopotamya da Dünya'yı evrensel Nur'a gark edecek Mehdi'nin Kademgah'ı var! Mezopotamya da tek suçu Adalet olan Ali var! Mezopotamya da İnsanlığın Nur Kandili olan Hadi var! ...Ve daha nice niceler var! Mezopotamya da övmekle sayıp bitiremeyecek lerimiz varken, zalimin zulmünden öte öğünecek neyi var? Mezopotamya çocukları zulüm üstüne kurulmuş ''Babil Kulesi''ni, zalimlerin övünç kaynağı olan ''asma bahçeleri''ni yıktı! Ve birgün Mezopotamya'nın çocukları senin zulüm saraylarını da yıkacak. Kutsal ''Armageddon''un uğruna sonun yaklaştı ey İsrail! Buna rağmen birileri çıkar iğrenç saldırıyı ( içinde Allah'ın adının anıldığı yerlere saldıranlar ) üstlenir ve İslam adına yaptığını söylerse,bu da İsrail-ABD-İngiltere'nin uşaklığı ile özdeş olan Harici zihniyet İslam'ıdır! Irak ve İslam alemi"nin degerli Alim'leri sergliledikleri metanetli davranışlar ve halkı sağduyu ya davet etmeleri, üzerinde düşünülmesi gereken hassas konudur. Sonsöz: Huseyn gibi onurlu eylemlerde bulunma eksikliğini taşıyorsak, Zeynep gibi haykırmak şi'ar'ımız olsun! Muhammed CAN Frankfurt mcan313@yahoo.de
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mehmet CAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |