..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gerçeği arayan bir insan, öncelikle her şeyden gücü yettiğince kuşku duymalıdır. -Descartes
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > BİNNUR EDİSAN




6 Temmuz 2007
Huysuz ve Tatlı Kadın  
BİNNUR EDİSAN
Erkekler neden ‘huysuz ve tatlı’ kadınları hiç unutamadıklarını söylerler ve bu söylemlerinde ne kadar inandırıcıdırlar?


:BBHH:
‘Şarkılar seni söyler; dillerde nağme adın

Aşk gibi, sevda gibi huysuz ve tatlı kadın

En güzel günlerini demek bensiz yaşadın

Aşk gibi, sevda gibi huysuz ve tatlı kadın’



Erkekler neden ‘huysuz ve tatlı’ kadınları hiç unutamadıklarını söylerler ve bu söylemlerinde ne kadar inandırıcıdırlar? Saatler süren tartışmalar sonunda- haksız da olsa- sevdiğinin gönlünü alan kadınlar mı hem huysuz hem de tatlıdır? Eğer öyleyse ben bu kategoriye hiç girmiyorum; hem de hiç!

Bu merakımda, evime gönderilen papatya buketine iliştirilmiş kağıtta yazan, şarkı sözlerinin etkisi var sanıyorum… Gönül almayı beceremeyen bir ‘huysuz’ olarak bu sıfatın yanında geçen ‘tatlı’ sıfatını -doğal olarak- üzerime alınmıyorum; her ne kadar lütfedilmiş olsa da... Aşk gibi, sevda gibi anıldığımı ise ne hikmetse ya giderayak ya da gittikten epey zaman sonra duyuyorum.Ay bacayı geçmiş, ikinci baca turu için hazırlık yapıyor durumları…

Kaybetme anı, terk edilen erkekler için bir muamma. Giden kadının ardından kaç filme -kendi kendilerine- imza atıyorlar orasını bilmesem de bildiğim, her filmde senaristin, yapımcının, yönetmenin, oyuncunun terk edilen adam olduğu! Hani kadın, olur da filmin bir karesinde dayanamayıp rol almak istese, ilginç bir telaşa kapılıyor erkek.Hayır, sensizken seni sevmeliyim; sen olunca olmuyor, nidaları...Bu film sadece benim filmim, şımarıklığı! Eee, tepeden tırnağa şapşallık içeren bu durumda biz kadınlara da : Buyur, film senin olsun; paşa gönlün bilir. Hatta al o filmi, başına çal! Dağları izlemeye ve beni düşünürken o hayalden öteki hayale zıplamaya da devam et dengesiiiiiiiz adam! demek düşüyor.

Tabii, terk eden kadının ardından rüyalara riyayla dalıp, gözleri yeni bir kadını hayatına almak için fer fecir okuyan erkek modelleri var ki onlar için bir fikir yürütemiyorum.Çünkü; beni severken ve ayrılığımıza dayanamazken başka bir kadını hayatına alma isteğiyle yanıp tutuşan; hatta bulduğu ilk kadını kendinden geçe geçe bana göstermeye çalışan; marifet gibi bana salak salak nispet yapan, canımı acıtmaya çalışan, benim canım acıdıkça zevkten dört köşe olan, intikam aldığını zannedip komik duruma düşen bir eski sevgilim olmadı. Kimsenin hakkını yiyemem(!) Eğer öyle biri olsaydı, psikolojik bir travma geçirebilirdim. Bu adam bir de çok güvendiğim, çok önemsediğim, hiç kırmadığım, incitmediğim, her saçmalığını makul karşılamaya çalıştığım bir adamsa gerçekten çok üzülebilirdim.O adamı ve yaşadığım güzel anları unutmam uzun zaman almasa da zalimliğini unutabilmem ömrümü alırdı.

Hülasa; şarkılardan fal tutacak yaşı geçtiğimi düşündüğüm ve aşk adına bir cümle dahi duymak istemediğim şu son dönemlerimde artık hiçbir nağme yüreğime işlemiyor işte. Zaman zaman gözlerimin önünden geçen anılarım bile, el sallayıp uğurlayacak kadar anlamlı gelmiyor bana. İnkar denilen duygusuzluk böyle bir şey olsa gerek! Geriye sarıp onarmak mümkün olsa bazı şeyleri, kılımı bile kıpırdatmayacağımı biliyorum. Çünkü; vurunca duymaz oldum, bakınca da görmez.

Oysa eskiden ben sevince dünya dururdu; dört mevsim çiçek açardı aşk bahçemde…Gelecek planlarımda sevdiğim adamın adının geçmediği, bir an bile olmazdı. Hesapsız severdim ben, hem hesapsız hem de telaşsız .İnce ayrıntılar içinde boğulmazdı düşlerim ve sadece onunla yan yana olabilmek için dakikaları sayardım. Sevda nankörü değildim ben!
Şimdi, hiçbir şey eskisi gibi değil, hiç kimse dün gibi anılmıyor ve hiç kimsenin hayatımın kıyısından bile geçmesini istemiyorum!

BİNNUR EDİSAN



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Mutlu Kal... Hoşça Kal
Silmedim, beyaza boyadım
Anlatıyor Gibiydim
Gidiyor Bu Şehirden
Yokluğun Bir İç Deniz
Yıldızlar Savrulurken
Hep Aynı Erkeği Sevmek İsterdim
Eylül
Tam da Alışıyorken
Serin Bir Ankara Gecesi

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ayrılıklar da Şerefli Olmalı
İş Yeri Kuralları!
Bir Aşk Daha Bitti
İnsan İlişkileri
Çapkın Erkek (Kadın)
Erkek Kalbi
Göl Kuşları ve Hayat
Kadın Çıldırınca
Facebook Çılgınlığı
Bir Tatlı Huzur

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Ağladığın Gecelerin Hatırına [Şiir]
Merak Et! [Şiir]
Kadın ve Saçları [Öykü]
Sevmeyi Öğretin! [Eleştiri]
Ne Aydın Bir Bilgelik! [Eleştiri]
Teşekkürler Ebru Gündeş [Eleştiri]


BİNNUR EDİSAN kimdir?

Yazarak, konuşarak, öğrenerek, öğreterek ve susarak yaşıyor:) Daktilo şaryosundaki parmak dansına bayılıyor:) Bir yudum insan. Binnur Edisan :)

Etkilendiği Yazarlar:
William Shakespeare, George Orwell, Albert Camus, Henry Miller, Franz Kafka, Borges, Ahmet Arif, Can Yücel, Ahmet Altan...


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © BİNNUR EDİSAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.