Mektubum sanýrým fazla uzun oldu, çünkü daha kýsa yazmak için yeterince vaktim yoktu. -Pascal |
|
||||||||||
|
Resmen hakaret silsilesi eþliðinde geçen bir iþ görüþmesinden sonra, hayatý ve insanlarý sorgulamanýn elbette ki þu an kendimi iyi hissetmeme bir yardýmýnýn dokunacaðýný sanmýyorum. Lakin kendimi alamýyorum sorulardan… Þimdi sorarým size? Hangi devirde yaþýyoruz? Zihniyet hala þu kendimizi bir türlü kurtaramadýðýmýz hilafet zihniyeti. Günümüz þartlarýnýn buna uygun olduðunu düþünmüyorum. Kaldý ki þartlar bu durumu desteklese dahi ben bir erkek egemenliðinde hayatýný idame ettirecek bir kýz hiç deðilim. Kadýn evde oturmalý, koca ona bakmalý; kadýnlarý eksik etek, yarým akýl diye adlandýran, evde oturmasýndan yana olan kesim nasýlsa prim yapabiliyor bu devirde ve git gide çoðalýyorlar ne yazýk ki. Baðnaz düþünce yapýsýna sahip insanlar kendilerini muhafazakâr kesim gibi deðerlendiriyor, hatta aþýrý milliyetçi bile olduklarýný söyleyebiliyorlar. Aslýnda onlar da bilmiyorlar ne olduklarýný ya neyse. Bunlar derin mevzular ve benim durumumla çok da ilgisi yok. Sadece konuþmalarda geçen birkaç cümle bu düþüncelerin belirmesine neden oldu zihnimde o kadar. Bir iþ görüþmesinde þayet size sözlü bir saldýrý söz konusuysa bu bilinçli olsun ya da olmasýn hiç fark etmez, ne insanlarýn maneviyatýný sorgulamak, ne geçmiþte yaptýklarý iþlerin olasý baþarýsýzlýklarýný (öyle olsun, olmasýn) yüzüne vurmak ne de bazý hakaret içerikli cümlelerle onun sabrýný ve sýnýrlarýný zorlamak, bir iþverenin ne kadar baþarýlý olduðunun ya da insan sarrafý olduðunun veya yýllarýn tecrübesinin konuþtuðunun bir göstergesi deðildir hiçbir zaman. Saygý ve terbiye sýnýrlarýný bilmeyen bir iþverenin çalýþma hayatýndaki baþarýsýndan da þüphe ederim ben. Çünkü bu davranýþ eðilimine giren insanlar çoðunlukla baþarýsý düþük, kendine güveni eksik ve toplumca da çok fazla saygý görmeyen insanlardýr. Egolarýný da böyle iþ baþvurusuna gelen, hayata yeni baþlayacak insanlar üzerinde tatmin etmeye çalýþýrlar ki bu da zaten onlarýn kiþilik bozukluklarýnýn temelini oluþturuyor. Bu þartlar altýnda yapmýþ olduðunuz görüþme esnasýnda ister istemez gerilen sinirleriniz ve kýrýlan gurur ve hayallerinizin peþine düþüp kendinizi savunmanýz “dil uzunluðu” ve “terbiyesizlik” olarak deðerlendiriliyor ve sayýsýz hakaretlere bir yenisi daha eklenerek sizinle konuþulmaya devam ediliyorsa biz gençlerin neden hayal kýrýklýklarýnýn çok olduðu ve intihar eðilimi yüksek bireyler olduðumuzu çok da sorgulamamak gerek. Çünkü kendimizi gösterme þansýndan yoksunuz. Ýþ görüþmelerindeki klasik ve sinir bozucu bazý sorularýn, bir zaman sonra bireylerin, özellikle de biz gençler üzerinde nasýl bir etki yarattýðýný, gerçekleþme olasýlýðý olan ancak sayýn iþveren ve insan kaynaklarý yetkililerinin bazý tutum ve davranýþlar nedeniyle hayal olmaktan öteye geçemediðini bu insanlar biliyorlar mý? Yoksa bunlar da denenmenin gizli bir parçalarý mý? Kaldý ki, “bu iþi ne yapacaksýn?..” “olup olabileceðin bu, bu kadar…” “burada ilerleme þansýn yok” türünden, hatta daha da ileri gidilerek “otur evde! çalýþýp da n’apacaksýn..??” cümleleri eleman arayan iþyerlerinin ne kadar iþine yarýyor çok merak ediyorum. Bu cümleler bizim için bir denenme kriteri olmamalý. Madem bu iþlerden bir þey olunmuyor sizler ne diye bu iþleri yapýyorsunuz? Hadi tamam biz sizin gibi davranýp sorgulamayalým tercihlerinizi. Peki neden eleman arýyorsun be kardeþim. Siz asýl bu sorunun cevabýný verin. Eleman arýyoruz yoluyla, Ýnsanlara hakaret ederek egolarýnýzý mý tatmin etmeye çalýþýyorsunuz? Yoksa bir zamanlar size yapýlan ayný tür davranýþlarýn intikamýný bizim gibi iþe ihtiyacý olan ya da hayata tutunmaya çabalayan gençlerden mi çýkarýyorsunuz? Sizin çabanýz hayallerimizi kýrmak, bizi örseleyip körleþtirmek olmamalý. Çabanýz, eðer geliþmiþ ve zengin bir toplum hayal ediyorsanýz biz gençleri teþvik etmek, sizin yaþadýklarýnýzý bizim yaþamamýzý engellemek olmalý. Hayattan, yaþamdan ya da bir zamanlar size zorluk çýkararak durumunuzu etkileyenlerden intikam alma yolu olarak biz gençleri görmeyin. Hayatý kendiniz için kolaylaþtýramadýysanýz, bunu baþkalarý için yapýn. Bunu yapamýyor musunuz? Öyleyse baþkalarýnýn hayatýný zorlaþtýrmayýn, çabanýz bu yönde olmasýn. Biraz aðýr olacak belki ama belirtmeden de geçemeyeceðim. Bazý iþyerlerinin iþ yapmak ve yaptýrmak yerine insanlarýn dinsel durumlarýný sorgulamalarý, hadsizce maneviyatlarýný ölçmeye kalkmalarý artýk çok canýmý sýkýyor. Ýlla ki bir þeyleri bu açýdan sorgulamak mý istiyorsunuz, maneviyatlarý ve iþlerin caizliðini mi tartýþmak istiyorsunuz, madem öyle býrakýn þu an yaptýðýnýz iþleri gidin Diyanet’e baþvurun. Atasýnlar sizi bir camii ya da baþka bir dinsel kuruluþa orada yapýn bu iþleri, orada verin vaazlarý. Ýþ görüþmelerinde insanlarýn dinsel bütünlüðünü yargýlamayýn, bunu da bir kriter olarak görmeyin. Ve unutmayýn bu devirde parayla imanýn kimde olduðu belli olmaz. Bu konuyu artýk bir sorunmuþ gibi topluma empoze etmekten, ve bundan prim yapmaya çalýþmaktan vazgeçin. Biz gençler sizlerin bu oyununa gelmeyeceðiz… 4 EYLÜL 2007
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Dilek, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |