..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Başka dillerle ilgili hiçbir şey bilmeyenler, kendi dilleriyle ilgili de hiçbir şey bilmiyorlar. -Goethe
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > İnceleme > Tasavvuf > mehmed arif




30 Eylül 2007
Gerçeğin Peşinde Koşmak  
mehmed arif
hiç ölmeyecek gibi sevdik sevince bir kez olsun duraksamadan


:AEFA:
gerçeği aramayan yaşadım demesin, insan gerçekle anlamlı bir ilişki kuramadıkça yatağa rahat giremez, varlığın sırrına mazhar olmadan yaşamak, körebe oynamakla eşanlamlıdır.


to be or not to be değil esas soru

varsın, o halde gerçeğin peşine düştün mü ? olmalı

etrafınıza bir bakın kaç kişi göreceksiniz insan olarak varlıklanmakla nasiplenmiş olmanın gereği olarak gerçeğin peşinde koşan kaç kişi var,

yoksa bir yığın mı gördüğünüz,

akşama kadar yaptıklarınızı bir düşünün

hangileri gerçekten insan olmanın gereğidir ?

24 saatin kaç ta kaçını gerçekten anlamlı faaliyetlerle geçiriyoruz ?

güneş hergün doğuyor ve batıyor, ancak bu herkes için geçerli değil, bazıları için son defa , bazıları için de ilk defa gösteriyor yüzünü o sabah

her sabah doğuda güneşi görmemiz bizde her sabah bizim için doğuyor ve bundan sonra da doğmaya devam edecek fikrini uyandırıyor ve bizi bu fikre alıştırıyor,

işte şimdi hapı yuttunuz, artık uzun akıllısınız!!!!!!!!!

ne demek uzun akıllı

uzun vadeli plan yapan demek

güneş hergün doğuyor ya

ertesi gün için, ertesi hafta için, ertesi ay için ve ertesi yıl için , hatta ertesi yıllar için plan yapabilirsiniz artık

işte şimdi yandınız:))

bu fikre kapıldınız mı ipin ucunu kaçırdınız demektir artık,

çünkü hayatın geçici olduğuna dair bir emare yok artık etrafınızda

katıla katıla gülebilir, dans edip hoplayıp zıplayabilirsiniz, zaman sermayesini anlamsız uğraşlarla ezmek için bir engel de yok önünüzde artık

ne zamana kadar

-mezarlığa herhangi bir sebeple yolunuz düşene değin

-hastahaneye yolunuz düşene değin

-amansız bir hastalığa yakalanıncaya değin

-namaza yaklaşıncaya değin

-kutsal topraklara gidinceye değin

-bir bebeği kollarınıza alıncaya değin

-bir cenaze arabası görünceye değin

- çaresiz bir halde kalıp yaradana sığınma ihtiyacı hissedinceye değin


o yüzden şairin dediği zümreye dahil olmak sürüden ayrılmak demek

''bana ölen gelir.... ben ölümden sonrasına bakan doktorum...''

evet dostlarım hakikatın peşinde koşanlardan olmak bir ayrıcalıktır, lütfen şapkayı önünüze koyun ve gerçekle yüzleşin yaşadığınız sahte şimdiki zamanları baki kalan bir nimeti aramakla geçirin, yarın çok geç olabilir...

Sözü bir şirimle bağlamak istiyorum müsaade ederseniz



Hiç Ölmeyecek Gibi



hiç ölmeyecekmiş gibi geçtik tarladan
dolu başaklara gülümseyerek
doyasıya kandık çeşmeden
bir nefes soluklanmadan
katıla katıla güldük taşkınlıkla
hiç ölmeyecekmiş gibi

hiç ölmeyecekmiş gibi yedik kazandan
kaçırdık gözümüzü yetimin nazarından
yapıştık dalına dünyanın
-ki toprağa bağlıydı köklerimiz
esirgedik gözyaşımızı
gidenlerin ardından
hiç ölmeyecekmiş gibi

hiç ölmeyecekmiş gibi sevdik sevince
bir kez olsun duraksamadan
çağırdılar musallaya
nasıl bildiğimizi diyebilmek için
yapıştık salın ucuna
hiç ölmeyecekmiş gibi

hiç ölmeyecekmiş gibi baktı yüzüme
boşlukta sallandı gözleri
halbuki çürütür teni toprak
damıtır yağmuru yaprak
bir bileydim
bir bileydi
bir bileydik
bir bilebilseydik eğer
insan denen varlığın mecrası sonlanacak
ölürdük ölmeden önce
hiç ölmeyecekmiş gibi.







Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın tasavvuf kümesinde bulunan diğer yazıları...
Dolap Beygiri

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Mahkumun Anatomisi [Şiir]
Çocuk II [Şiir]
Şehir [Şiir]
Çocuk IV [Şiir]
Serçe [Şiir]
Yalınız Bizim İçin [Şiir]
İrfan Bey [Şiir]
Bir Mahkumun Anatomisi [Şiir]
Çocuk I [Şiir]
Çocuk III [Şiir]


mehmed arif kimdir?

yerinde yeller esmesin diye eser vermeye çalışan bir ademoğluyum. Yüzleşi isimli Ferfir yayınlarından yayınlanmış bir şiir kitabım var

Etkilendiği Yazarlar:
ismet özel, necip fazıl, mehmed akif


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © mehmed arif, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.