Yaşamım boyunca, ondan birşey öğrenemeyeceğim kadar cahil bir adamla karşılaşmadım. -Galilei |
|
||||||||||
|
Doğdum…yaşıyorum…aşk yapıyorum ya da neyse onu yapıyorum. Neyi neden diye sorgulamadan yapıyorum çünkü öyle olmalı. herkesle aynı olmadığımı sanarak, sanal gerçeklik içinde seri üretim yaşıyorum… Ofisteyim, sigaramı içiyorum. hayatımı ve bedenimi tüketiyorum. ikisini de aynı anda yapmanın keyfine varıyorum bir an.. Oyunu biz mi oynuyoruz, yoksa birileri oynuyor mu bizimle? Hala bulamadım. Evet, gereken tüm silahlarım var. üniversite mezunuyum, sağlıklıyım ve bir işim var. Bir numarayım oyunumda! “kendimi ve herkesi seviyorum” yanılması içindeyim. Peki geceleri neden uyuyamıyorum? ya da ,sabahları uyanmak istemiyorum? Bazen herkes gülümsüyor bana, bazen de herkes karşı varlığıma… Kulağımdaki müzik mi aynı ritimde takılı, yoksa artık duyamıyor muyum? Algılayabildiğim sert bir bas sesi sadece. güm güm güm Hayat da geliyor üstüme,sert adımlarla güm güm güm... Ne zaman yürüsem arkamdan takip eden biri var beni. Kendi varlığım kadar hissediyorum arkamdaki simsiyah bedeni.. Ben seri üretim bir hayat yaşıyorum: Hala evlenmemiş, Çocuk yapmamış, ve ailesinden nefret eden biriyim... ben tam olması gerektiği gibi biriyim: tertemiz; yaratıldığım ilk günkü gibi… Bu hayatı reddedemem ki, biliyorum kuş bakışı bakınca içinde gezdiğim labirenti. “hayatımı ben yönetiyorum” egosuyla dolaşırken sokakta, bir minibüs şoförünün kornasıyla çıkıyorum kaldırıma işte beş saniyelik kendime olan inancım ve kontrol hevesim bitiyor küfrederek söylenerek kendi kendime, Merak ediyorum!! neden yazdığım her “de” ayrı olmalı ya da neden aşık olunmaz evli adama? kim bu tecrübeli insanlar, akıl vermekte biz koyunlara? Sonsuz yaşamın sırrını çözen var mı? ya da neden geldiğimizi dünyaya? Benim için uzaya çıkmanın ya da teknolojik hiçbir kutucuğun anlamı yok bu sırrın yanında… Yalancı şaşırmalar yalancı bakışlar etrafta.. Ben miyim zeki, yoksa yerleri paspaslayan o adam mı? İnsanların beyinlerinin ısınması küresel ısınmadan daha kötü değil mi? içim de bir şey yavaş yavaş şişiyor. Bedenim enine büyüyor bu aralar, patlama zamanımın geldiğini hissediyorum artık. son olarak ne yapmalıyım? su mu içsem? sigara mı? viski mi? sanırım bu sefer suyumdan içmek istiyorum. çünkü seri üretim bir hayat yaşıyorum ve yaşamak için su gerekli...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © pelin yetkin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |