Demokrasi Þaklabanlarý!


Bu Makalenin dayanaðý,(Tevbe/71) Ayetinin yüklediði ilahi sorumluluktur!

Bugün Ýslam ümmetinin Ýzzetli evlatlarýnýn, ’’Fil diþi kulesi’’ ne çýkýp oradan halka ahkam keserek, halk adýna halký yönettiðini sananlarý tanýma zorunluluðu ehem bir hal almýþ. Bu zorunluluk her insanýn en tabii hakký olmakla birlikte, Özellikle ’’Hürriyet’’ ve ’’Adalet’’ Mektebi aþkýnlarýnýn en temel öncelikli zorunluluðudur.

Biz Demokrasi adýna sömürünün geçmiþ tarihine deðinmeden bugünü deðerlendirelim, acaba ayný sonuca varacakmýyýz?

Batýlý ülkeler; ’’sömürünün ve zulmün kara pençesi’’ne düþürdükleri milletlerin gençlerinden birinci derecede korkmaktadýrlar. Neden? Zira gençlik kendi haline býrakýlýrsa kendi deðerlerine, kendi kültürüne, kendi öz inançýna dönüþ yapabilir! Ve böylece kara pençelerini geçirdikleri ülkelerin gençliði, batýya karþý yeniden kendisi olma mücadelesini baþlatabilir. Böylece ’’Batýnýn örümcek aðý gibi bütün deðer ve zenginliklerini tar-u mar eden elleri’’ni kýrabilir, sömürü aðlarýný kesebilir ve onlarýn sahte özgürlük ve eþitlik kavramlarýnýn altýnda gerçekte kendilerini sömürmek için yatan çýngýraklý yýlan zehiri gibi öldürücü bir zihniyetin olduðunu keþf edebilir!

Ýþte bu desise’lerin anlaþýlmamasý için batý, sahte kahramanlar yetiþtirip sözde üçüncü dünya ülkeleri (gerçekte birinci dünyadýr, zira medeniyetin, ilim ve irfanýn beþiðidir) yada geri kalmýþ dedikleri ülkelerin halklarý adýna mücadele verdirip, onlarý Özgürleþtirmek ve ’’Adalet kemerini kuþandýrmak’’ adýna! Kendi kahramanlarýný piyasaya sürer. Elbette planýný uygularken, bu tür kahramanlarý kendisine düþmanmýþ gibi lanse ettirmeyi de ihmal etmez!...

Haklarý gasp edilmiþ, bütün deðerleri talan edilmiþ ve arayýþ içinde olan milletler, zavallýlaþýp adeta köle halini almýþ mensuplarý ve özellikle gençiliði, sahte kahramanlarýn sunduklarý Hürriyet ve Adalet sloganlarýna isteyerek/istemeyerek takýlýr. Uzun ve yorucu uðraþýlardan sonra tam oyun ve tuzaklar deþifre edilmek üzere iken, daha önceden hazýrlanan Bir baþka planlarýný tekrar onlar adýna bir baþka sahte kahramanla ayný sahnede bir baþka oyun adý ile sahnelerler. Batýnýn bu oyunu Asya ve Afrika da dönme dolap gibi tekrarlanýr durur!

Demokrasi anlayýþý iþgal ve cinayet ise; Amerika demokrasisini vazgeçilmez kýstas olarak algýlayan zümrenin yaratýlýþ felsefesine dokunmadan devam edelim! Ancak þu soruyu da Asya ve Afrika’nýn Demo-krasi’sinin ’’Mutlak Havarileri’’ne sormadan geçmeyelim. “Liberal”, “muhafazakar”, “çoðunlukcu”, “parlementer”, “temsili”, “sosyal” gibi düzinelerce çeþitleri adýna kim? Ne kadar ekmek parsý kazanýyorlar!?

Chomsky’den;’’Beþinci Özgürlüðü ön planda tutan, diðer özgürlüklere ancak Beþinci Özgürlüðe zarar vermedikleri sürece yaþama hakký tanýyan proðramlarýn hayata geçirebilmesi için devlet; yalan üzerine, aldatmaca üzerine, hile üzerine dayalý bir yapý oluþturma durumunda kalmaktadýr. Bunun için ideolojik kurumlarla iþbirliðine gitmektedir. Ülke içinde gelir ve güç dengelerinin oluþturulmasýnda, „serbest pazar fikri“nin iþleyiþ tarzýnda devletin bu politikasýnýn izlerini açýkca görmek mümkündür.’’

Demokrasi þaklabanlarýnýn dünyaya zorla dayatýp kabul ettirmek istedikleri ve kendilerince halkýn ’’necat gemisi’’ kabul ettikleri ’’sözde demokrasi’’lerinin temel kýstaslarý nelerdir?
1-     Konuþma (fikir) özgürlüðü
2-     Ýnanç özgürlüðü
3-     Eylem özgürlüðü
4- Temel ihtiyaç özgürlüðü olmak üzere ’’dört ana ilke’’den oluþur. Dünya halklarý hangi kültür, inanç ve medeniyetten olurlarsa olsunlar, istisnasýz bu nimetten faydalanma lütfuna ermeliler! Þayet Demokrasi nimetinin kutsallýðýný idrak edecek bilinç seviyesine ermemiþler ise, o zaman da zorla ve ’’gerekirse silah gücü ile bu nimet dayatýlmalý’’!

Peki bunlar doðuþtan Ýlahi bir lütuf olarak yaratýcý tarafýndan, inançlý/inançsýz insanoðluna verilmiþ haklar deðilmidir ki? Demokrasi adýna yeni bir etiketle ve lütuf olarak piyasaya sürülsün? Birde kendilerine ve yandaþlarýna ait özel statüsü bulunan beþinci ilkeleri daha varki; onuda onlardan dinleyelim!


Chomsky’den;’’Beþinci Özgürlük nedir diye? Soracak olursanýz... Beþinci Özgürlük; soyma, sömürme ve hüküm altýna alma ve sonuç alabilmek için her türlü güce baþvurma özgürlüðüdür.’’
Daha da ilginç olaný þudur ki; Batýlý bir müsteþrik olan Noam Chomsky müslüman ’’sözde sorumlu adanmýþlar’’dan daha cesaretli bir tavýr daha açýk bir eda ile düþüncelerini ortaya koymakta hiç bir beis görmemekte nedir o? Sorumlu adanmýþlardan daha cesaretle söylediði elbette. ABD’nin bu cümleden Batýnýn çirkin politikasýný ve çarkýnýn nasýl döndüðünü hangi sade dille anlattýðýný ...

Chomsky’den; ’’Beþinci özgürlük soyma, sömürme ve hüküm altýna alma ve sonuç alabilmek için her türlü güce baþvurma özgürlüðüdür. (Kimin için bu özgürlük elbette bilmiyor deðiliz!).Bizlere rehberlik eden yol deðiþtirme ilkesi ile uyumlu olmak üzere geçmiþin olaylarýn bizim milli gayemiz’in hoþ olmaktan çok; nahoþ anlarýný yansýtmakta olduðunu kabul etmemiz daha uygun olacaktýr. Ne yazýk ki, artýk herþey deðiþmiþtir. Yalan, deðiþen hiçbir þey yoktur. Geleneksel kurbanlarýmýz dün yaþanan korkunç olaylarý bugün de bir eksiksiz yaþamaktadýrlar. Biz onlarýn sýrtlarýndaki kamburlarýyýzdýr ve onlar bu beladan hala kurtulabilmiþ deðiller. Üstelik bir de bizim medeni, gayrisinin vahþi olduðu yolundaki iddialarýmýzý dinlemek mecburiyetindedirler. Ýþlenen her türlü cinayet ne denli vahþiyane ve ne kadar barbarca olursa olsun, bizim entellektüel kültürümüzün b o y a c ý (Mazlum milletlerin sinesine yerleþtirdikleri yerli uþaklarý kendi rengine boyayarak satýþa sunar!) dükkanýnda süslenip-püslenip gelinlik kýz görüntüsü kazanabilmektedir.’’ Evet parentez içindeki cümleler hariç Chomsky’den aynen aktarýldý.

Sahi Chomsyk gibi bir müsteþrik politikacýnýn bu denli ’’açýk tüyo’’ vermesi bizce normal mi? Yani gerçekten ezilenlerin safýnda yer aldýðýndan ötürü mü aleni olarak kendi düzeninin kirli çamaþýrý sayýlan ABD’nin beþinci özgürlüðünü deþifre ediyor?
Ýlginç! Sanki Chomsky sömürünün altýnda inim, inim inleyen Mazlum milletlerin kurtarýcý Havarisi, Mesih’i nefha olmuþ! Oysa ayný Chomsky sahip olduðu ’’milyon dolar’’lar sermayesini sömürülen ’’Mazlum milletlerin alýn terin’’den devþirmiþtir.
Ve Terör Ýsrail rejimi için ömrünü harcamaktan çekinmemiþ.
Þeytan’ýn Musa’yý Tevhid’e davet ediþi gibi bir Þeytanlýðý var da ondan ötürü bir kýsým mahremlerini açýyor!

Mü’minlerin basiret ve ferasetinden þüphe etmeyerek, yakiynen biliyoruz ki, Chomsky’nin de kirli emellerini biliyorlar! Zira onlar/küfür ayný kumaþýn bezi ve tek tip üründürler.

Ama üzerinde düþünülmesi gereken tarafý þu olmalý ki, mazlumlarýn ve zavallýlarýn önüne sunulan ’’barbi’’ güzelliðindeki yapmacýk oyunlarla dini, kültürü, medeniyeti ve algýda ki farklýlýðýna raðmen!…
Bu cevabý herkesin kendi inandýðý deðerlere sunmasý ve ayrý bir perspektifle deðerlendirmesi ise farklý bir konudur.

Bir baþka müsteþrik tarihçinin “ yaþayabilmemiz ancak militan bir tavýr takýnmamýzla mümkündür. Disiplin her güçlü ordunun temel direðini oluþturur“ sözleri acaba Ýslamýn “Allah yolunda mücadele edin“ ve “inancýnýzýn size yükledikleri ile hayatýnýzý düzenleyin“ öðretisinden farklý bir þey mi söylüyor? Ýlahi önderlerimizin öðretilerinde “siz söyleyene deðil söylenene bakýn“ ikazý bize sözü edilen prensipleri kabul etmemizi gerektirmez mi?
Bunun ötesinde onlarýn olsun demokrasileri, özgürlükleri ve insan haklarý. Kaldý ki, bunlar kendi söylediklerine de sadýk deðiller.

Batý, Mazlum milletlere (özellikle Filistin, Afganistan, Irak ve ümmetin tamamý) aktif mücadeleden baþka bir dilden anlamaz dedirtecek kadar vahþileþti. Neden?
Uzakdoðu Ýslamý (Endonezya, Malezya gibi) þu an için batýya tehdit dýþý islamýn etkisinde ise de...
Sömürge ve batý emperyalizmine karþý koymak ’’Kelami ve Mezhebi’’ tartýþmalarý ya da ’’mensubiyet’’ olmaktan daha öncelikli oldu. ’’Hýra daðý kadar Müslüman, Tanrý daðý kadar Türk’’ sentez morfini ile uzlaþmayan bir Ýslam’a duyulan ihtiyaçla inançlar yeniden þekilleniyor da ondan.
Neden? Tarihin levhalarýna sýkýþtýrýlmýþ ilahi þahsiyetlerin manevi kiþilikleri ve getirdikleri, bir halkýn karekterinde hayat bulmasý dünyaya yansýyan sonucu verdi de ondan.

Neden?Geçmiþte Ýslam coðrafyalarýnýn haritasýnda pervasýzca yapýlan manüpülasyonlar sonucu oluþan sýnýrlar, þekillendirenlerin ummadýklarý bir farklýlýkla þekillenecek safhaya geldi. Þekillenen yeni sýnýrlar jeolojik kývrýmlardan ziyade, ideolojik bir oluþumun öncüsü olan ’’siyasal islamýn üssü’’ olan evrensel diriliþtir de ondan.

Neden? Bugün Evrensel islami harteket-ler dönüþü olmayan bir rotaya girmiþ ve
’’Tarih Treni’’ olanca hýzýyla hedefine yol almakta iken, Trenin bir vagonu olmasý gereken Ülkemiz hala o senaryolardan kurtulamamýþ ise de ... ondan.

Birde; egemen güçlerin çöküþünde iki rol etkendir. Biri, mevcut egemen gücün zulüm ve Adaletsizliðin neticesi ile egemenlerin etkisinde olan diðer dünyanýn mensuplarýnýn baþkaldýrýsý ve kontrolden çýkýþý. Diðeri ise; Egemen gücün kontrölünde olan güç odaklarýnýn kendi inisiyatifleri ile kontolden çýkarak mevcut egemen gücü çöküþe hazýrlamasý...
...Ve
Hindistanlý mücadeleci þahsiyet ”Mahatma Gandi” nin dahi; “Ben Hindistan halkýna yeni bir þey getirmedim, Kerbela kahramaný ve onun yaþadýklarýndan çýkardýðým sonucu Hindistan halkýna hediye ettim” demesi ise bu mektebin (Ýslamýn) evlatlarýndan daha iyi tanýyor olmasýný gerektirmez!

Öyle ise; Ýslam ümmeti, asla demokrasi þaklabanlarýnýn oyununa gelmeyecek kadar Aziz bir ümmettir. Gerçek Hürriyet ve Adalet gününün özlemi ile.

Muhammed CAN
Frankfurt 02.03.2008
mcan313@yahoo.de