Bir deliyle başederken, yapılacak en mantıklı şey normal rolü yapmak. -Herman Hesse |
|
||||||||||
|
Araba mı ver kardeşim yazısının devamıdır. Refik, şirket üst yönetimince arabasının elinden alınmasına hem çok şaşırmış, hem de üzülmüştü. İş çıkış minibüse doğru yürürken hala bu olayı düşünüyordu. ‘’ Aslında, yanlış yaptım. İşinize de size de… Demeli ve istifa edip onurlu bir şekilde işten ayrılmalıydım. Ama borçluyum. Sıkıntıdayım. Tek olsam her şey ne kadar kolay olurdu. Ya o zaten parasızlıktan yıllardır boynu bükük yavrularını, daha da kötü günleri görme riskine atabilir miydim? Atamam.’’ Hava iyice soğumuştu. Hırsını da alamamıştı. Onuruna bu kadar düşkün birisinin kendisine yapılan bu haksızlığa seyirci kalmaması gerekiyordu.’’ Daha maç bitmedi, maç 90 dakikadır. Bende bundan sonra burada kalarak mücadeleme devam etmeliyim. Bana bir adım gelene bir adım gitmeliyim. Bir adım geriye gidene de bir adım geri. Yani kısacası; Ne kadar ekmek, o kadar köfte’’ diye kararını netleştirdi. O günden itibaren, arabasını elinden aldığına inandığı kişilerin artık işleri kuralların daha sıkı ve tam tamına uygulandığı bir sistemle yürüyecek, o kişilere hiçbir ayrıcalık yakınlık gösterilmeyecekti. Bakalım son derece yozlaşmış bir yönetim anlayışı ve patronun etrafını sarmış yalaka üst düzey yöneticilerin kendisiyle olan mücadelesi nasıl bir gelişim gösterecekti. İşin kötüsü bu bütün olanlardan patronun haberi bile yoktu. Olma durumu da olamayacaktı. Onunla konuşabilmek te Refik için çok zordu. Yönetim konusunda uzman yazar olan CHRİS OTT, bu tip patronları şöyle tanımlıyordu. ’’ Sinirli bir patronla çalışmak her koşulda kötüdür fakat daha da kötü olan hiçbir yanlış yapmadığınız halde size bağıran bir patrondur. Çünkü nasıl bir cevap vereceğinizi bilemezsiniz. Yöneticiniz size bu şekilde davrandığında verilecek en iyi cevap, hiçbir cevap vermemektir. “Anlıyorum. Verdiğiniz bilgi için teşekkür ederim.” deyin ve odasından çıkın. Kimse bu kadar yoğun bir adrenalin hücumu karşısında iyi düşünemez. Ertesi gün, yaşadığınız şok soğumaya başlayacak, kendinizi daha güçlü hissedecek ve daha iyi bir strateji kurabileceksiniz. Patronunuz kötü bir gün geçiriyorsa, olabildiğince alçak sesle ve yavaş yanıt verin. Ilımlı tonlarda konuşmak, sizi bir yetişkin gibi gösterirken, kavgacı patronunuzu çocuk yerine koyacaktır. Öfkeli ve anti profesyonel davranmaya devam ediyorsa, kendisi ile özel olarak görüşün ve “benimle bu şekilde konuşmaya ihtiyacınız varsa, hiç değilse bunu özel olarak yapabilir miyiz”, diye sorun. Genellikle patronlar böyle zamanlarda sizinle birlikte problemi çözmeye çalışacaktır. Başka bir yöntem ise, konuyu başkalarına götürmeden önce sizin problemi çözmek üzere çaba sarf ettiğinizi ve sadece bir şikâyetçi olmadığınızı göstermektir, bu güvenilirliğinizi arttıracaktır.’’ Refik, Chris OTT’un söylediklerini tekrar tekrar düşündü. Ve yine kendi kendine konuştu. ‘’Sayın Chris OTT, bunları yazdığın için sağ ol, ama gel de bunları bizim patrona anlat! Biz doğru dürüst konuşamadığımız birisine kimi, neyi nasıl şikâyet edeceğiz. Ben buldum. Boş ver Chris’i mirisi. (Kasa masa demek alışkanlığı İngilizce versiyonunu da yaptırdı, sonunda.) En iyisi Mao’nun terörü anlattığı kitabında yazdığı gibi yalakaları birbirine vurdurmak olmalı. Yani, hiçte bana yakışmayacak ama. Gördüğün yalakaya diğerini kesmek, dedikodusunu yapmak. Ya ben bunu da yapamam ki kardeşim! Ben bu deveyi güdemem galiba, en iyisi yeni bir iş bakmak mı nedir? ‘’ Bakalım, zaman Refik’e ne gösterecekti. Saçlar önüne düştüğünde görecekti, ak mıydı, kara mıydı?
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mehmet SALİH, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |