..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsan melek olsaydı dünya cennet olurdu. -Tevfik Fikret
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Başkaldırı > adnan durmaz




16 Ocak 2009
Gazze'de Bir Taş Ol Kalbim  
adnan durmaz

:BBIJ:
Ey kum!
Binlerce yıllık susuzluğunu
Irmak ırmak kanımla giderdim
Kardeşlerim senin için vuruldu
Vatanım
Sevdam
Umudum dedim sana
Vuruldukça hasretine
İçimde yeniden can oldu kinin
Gayri hiç bir gömüte sığmaz bedenim
Ey haklı direniş destanlarının yoldaşı
Ey Filistin!
Sevgilim!
Direnç kaynağım benim!

Adnan Durmaz
Karasevdam Filistinim Kerbelam adlı şiirden-1982


Söz artık hükümsüzdür
Tedavülden kalktı bütün söylemler
Kurulan cümlelerin taş kadar değeri yok

Kahredilmiş toprakların üzerinde susan taş
Uyanır milyon yıllık suskunluğundan
Tam tükendiğinde umudun
Unutur taş olduğunu
Buluşur ve konuşur minik parmaklarıyla
Az sonra parçalanacak olan cocuğun
Vahşetin kayacı dillendirdiği yerdir bura
Zulmün kefengi ateş topu yaptığı
Sabır taşının çatladığı
Yüreğin
Göğüs tahtasını yırtarak patladığı


67 yılını unutturamaz ölüm karanlık tarihlere
hayal ettiğin bütün silahlardır taşlar
bir ülkenin katledildiği yerde taştan hayatlar doğar
babaları anaları bombalarla parçalanmış
her sokak başında yüzlerce Ammar
sanki kanat vuran ebabil kuşları
ölür bir daha bir daha bir daha doğar

Gazze’de Eriha’da Ramallah’ta vahşet
tarihin tüm vahşetlerini susturan dehşet
kurşun sağanağı altında
ah o küçük Muhammed
sığınmış babasının kanatları altına
ayağından vurdular önce
bağırdı
babası ona dedi ki
“oğlum korurum ben seni-sakın korkma!”
Muhammed çığlık çığlığa
“Baba ben dayanırım!
Baba ben dayanırım!”
Ve üzerlerinde kurşun yağmuru
“Yetişin oğlumu öldürüyorlar!
Yetişin oğlum ölecek!”
Tüm dünyaya haykırır gibi bağırdı adam
Az sonra bir başka kurşun girdi Muhammed’in karnından
Ve sonra da babası
Can verdiler orada
Bunu defalarca dünya gördü de
Avrupa yapımı televizyonlarında
Sustu kör sağır dilsiz

Söz artık yok hükmündedir ey insanlar
Bütün barış yasaları
Özgürlük simsarları
İnsan hakları gibi
Söz tedavülden kalkmıştır Filistin’de
Binlerce
Binlerce defa
Ve yan tarafta kurulmuş tarih
Kadeh tokuşturuyor kelle tacirleriyle

Mülteci kamplarında
Yaylım ateşe sen de tuttun çocukları
Kafasını sen de kestin kurşuna dizmeden önce
Silah simsarlarının sattığı mallara
Para verip aldın
Çerezinden kolasına
Bu yüzden Gazze’de insan hakları
Oturmuş kadeh tokuşturuyor Kemik Kıran Rabin’le
Uluslar arası sözleşmeler
Beyrut kasabı Şaron’la alem yapıyor
Bilekleri bacakları küt kırılmış çocuklar
Sürünürken her zerresi kana bulanmış kumda
Analar bu kumdan ekmek yapıyor
Hiçbir zulmun bitiremediği umudun sofrasına
Gazzada güneş ağlıyor kardaş
Bütün çocuklarının kafası parçalanmış
Bir baba silerken gözyaşlarını
Kanlı parmaklarıyla
Orada
İnsan hakları
Uluslar arası yasalar
İnsanlığın on bin yıllık kazanımları
Yok hükmündedir

Beyrut kasabı Şaron’a
Nobel barış ödülünü verenler
Sizinle aynı değil bizim barışımız
Aynı sevda olamaz anladığımız sevdadan
Umut diyorsanız siz
Bizim esaretimizden başkası değil
Siz aydınlık diyorsanız
Mutlaka cesetlerimizden geceye vuran
Kanımızın ışımasıdır
Sevinç diyorsanız eğer
Abd silahları en gelişmiş bombalar
Yağarken başımıza
Saçılmış cesetlerin
Ağlamasıdır

El Halil denen şehirde bir haham vardı
Kiryât Arba Yahudi yerleşiminde
Haham Albâ adında birisi vardı
“Tevrat’taki kan dökmeyi yasaklayan ayetler
Elbette Yahudi olmayanlar için değildir” dedi
Gazze'de
Anasının kucağında
top şarapneline hedef olan İman Haccu
dört aylık bebek
“Her ne kadar kadınlar ve çocuklar kendilerini öldürenlerin hayatlarını tehlikeye sokmuyorlarsa da savaşın devamında düşmana yardımcı olmaktadırlar" dedi Haham
Gazze’de
bütün dinler tedavülden kalkmıştır

burada kum ve ateş konuşur
taş ve zulüm

Kendi yurdunda sürgün yeridir Gazze
Ekmeği kum ve acıdan
Düşü buluttan
Günlük işler arasında
Basit bir iştir ölüm
Savaştır ticaret tarım endüstri
Savaştır okul cami namaz
Sevişmek yemek içmek uyumak savaştır
Ve savaş ölümdür
Eğer ki kendi topraklarında
Zulumlar altında kan kusuyorsan

Arafat’ın evini ablukaya aldıranlar
Filistin halkından çok
İsrail yönetimiyle hemhâl olanlar
Hacca giden işgal edilmiş ülkenin başkanları
Dönekler ve hainler
Yer altı tünellerinin sahibi ağalar
Çaresizliğe kaçak mal getirdi dış ortaklarıyla
İnsaf buralarda tedavülden kalkmıştır

Dönekliği ve hainliği
Ölüm kadar tanıdık
Belki az sonra vurulurum ben
Elimdeki bayrağı kapar bir çocuk
Sallandırır yüreğinin gönderinden
Beni duyuyor musun şimdi
Kâbe’yi tavaf eden hacı
Kürsüsünde insan haklarını savunan hoca
Zulmü kınayamayan devlet
Bir ölüyüm
Vuruldum Filistin’de göğsümden
Bağırıyorum
Bağırıyorum
Duyuyor musun sen

110 ülkede çalışan
savaş şirketleri
sayıları doksan kadar
sahipleri İsrailli tüccarlar
üç vardiya çalışan silah fabrikaları
yıllık yüz milyar dolar
şartele basıp da kapattığın an
acep ne yapar

bağırıyor Ayetullah Ali Hamaney
“Gazze’ye yardıma koşun ey Müslümanlar”
askere yazılıyor İranlı gençler
bağırıyor sürgündeki Hamas lideri Şam’dan Halid Meşal
,“3. İntifada başlasın! Tek yol intihar!”
bağırıyor dünya halkları sokaklarda
akan kanı durdurun ey insanlar
Bağırıyor dünyanın dört yanında
Tiranların yönettiği bütün halklar
Akan kanı dindirin!
Hepimiz Filistinliyiz!
Her yer Filistin!


kan ki güle benzer
kan yaşatır
kutsaldır - canı besler
bir ülke akar insanın damarlarında kanıyla beraber
yaşadığı bulutlar ve rüzgar
ekinler ve bahar
karışır insanın bedenine
ellerindeki sıcaklık
kalbinden gelir kardaş
türkülerindeki acı ve keder
canından
sana kanım kaynıyor kardaş
mutlaka bir yerlerden akraba olmalıyız
her insanın damarlarında
ülkesi akar

değilse parçalanmazdı kalbim
çocukların gövdesinde şarapneller patlarken
kan ağlamazdım böyle
Filistin sokaklarında
Kan ağlarken aka aka

Söz artık hükümsüzdür
Aktıkça ağlayan kan konuşuyor
Siz bunu bilmezsiniz
Zulum kasaplarını seçenler
Başınızdaki adamlar ne kadar temiz
Çocuklarla savaşan ordulara
Çocuklarla savaşan teknolojiye
Ve onları üzereten bilim adamlarına
Ne dediniz
Bilim buralarda tedavülden kalmıştır

İman’ın karnına boşalttı bütün mermilerini
Kan aktı bütün bedenine
Gül saçılır gibi yaralarından
anası ateş emzirmişti ona kuru memelerinden
kan aktı bütün çelimsiz gövdesine
yalım yalım ateş döküldü toprağa
hınçla bağırıyordu İsrailli canavar
“Yehdin beytak Yehdin beytak!”
“eviniz yıkılsın eviniz yıkılsın!”
bizim bütün evlerimizi
yüzlerce kez yıktılar
siz o zaman parkta gezdiriyordunuz çocuklarınızı
siz o zaman akşam yemeğindeydiniz
siz o zaman maç izliyordunuz
oynuyordu çocuklarınız o zaman
Filistinli çocuklar hiç oyun oynamadı
Ancak ölümle oynar
Anasından ateş emen çocuklar

Gazze sokaklarında
Kara kuzgunlar gibi gökten yağdılar
Gazze sokaklarında
Tek ev kalmadı yıkılmadık
Bir hiçtim belki
Bir insan olamazdım
Çocuk mu
Hayır değildim
Yakılmış zeytinliklerin üzerinde bir duman
Eğildim
Bir taş aldım yıkılmış evimizden
Tankın üzerine saldırdım
Ellerim parçalana kadar vurdum çeliğe
Kurşun sağanağı altında savruldum
Filistinli bir çocuğum adım Hams
Gazze sokaklarında beni vurdular
Uykuya dalarken anamı gördüm
Serinliğe dalarken anamı gördüm
Acılarım dinerken bir ninni söylüyordu
Anam bana ilk defa bir ninni söylüyordu
O ninninin içinde uyuyorum ben şimdi
“Ey kızım seviyorduk seni
Şimdi yüksek suskunluğu bekliyoruz
Huş ağacından süpürgeler taşıyoruz
Üstümüzde öfkeyse dağıtırız… dağıtırız
Ah ondan… ne diye avuçlamadık göbeğini ufkun
Her uzanışında ellerini
Bizi boğmaya yeltendiğinde….” *



Yürümeye başladığı zaman savaşçı
Taş atabildiği anda general
Büyüyünce şehit olan çocuklar
Hey çocuklar
Kalbimi taş diye atın alın da
Kalbim
Bu kahbe devranlarda
Başka ne işe yarar

Adnan Durmaz
16/01/2009


*Filistinli Şair Mahmud Derviş’e ait dizeler


NOT:

1-Bir sitede şiir tümüyle Mahmud Derviş’e ait sanıldı ve açıklama ekledim,*.Şiirin içinde geçen Filistinli Şair Mahmud Derviş’e ait dizeler

“Ey kızım seviyorduk seni
Şimdi yüksek suskunluğu bekliyoruz
Huş ağacından süpürgeler taşıyoruz
Üstümüzde öfkeyse dağıtırız… dağıtırız
Ah ondan… ne diye avuçlamadık göbeğini ufkun
Her uzanışında ellerini
Bizi boğmaya yeltendiğinde….”

(Çev: Metin Fındıkçı, Şiir Atlası-2, haz: Cevat Çapan, 2. basım, Kavram Yay. 2000.) alınmıştır (bu dizeler tırnak içinde ve yıldız işaretiyle gösterilmiştir)


2-Haham Alba gibilerinin ağzından çıkan sözleri şiirimde kullansam da şiirleştirmem mümkün değil.Bu şiirdeki olaylar,kişiler ve konuşmalar gerçektir



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın başkaldırı kümesinde bulunan diğer yazıları...
Körler Panayırı
On İki Eylül Öncesinden Gelen Çocuk
Yürek Sözleşmesi
İnsanlıktan Çıkış
Aşk Seni Bakışlarından Tanır
Tek Yol…
Yürek Tufanla Sınanır
Eğri Yağmurlar

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Günümüz Diliyle Mevlana'dan Rubailer - 1
Yağmur Neyi Dokur Gülün Kalbine
Fırat ve Dicle
Biz ki Aşkı Sevmekten Öle Öle Öğrendik
Yol Çatında
Yürekte İz Koyar mı Akıp Giden Gözyaşı
Günümüz Diliyle Mevlana'dan Rubailer - 2
Dostyar
Ateşin Kökleri - Işığın Tohumları
ve Acının Yazılmayan Tarihi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Mavi Yazdım Adını [Öykü]
Öğretmen Benisa"ya Mektup [Roman]
Bana Yalnızlığını Söyle/ [Deneme]
Bana Yalnızlığını Söyle… [Deneme]
Aşk Devrimcidir [Deneme]
Aşk Atına Binen Sözün Zamanda Yolculuğu - [Deneme]
Yalnızlar Çağı [Deneme]
Aşkın Katili [Deneme]
Kızılkıvrım [Deneme]
Hep Dönülmez Bir Yerleri Ararız [Deneme]


adnan durmaz kimdir?

HANGİ YAŞAM, TEK SAYFADA ANLATILIR; VE İNSANLIK TARİHİ İÇİNDE BİR TOZ ZERRESİNDEN DAHA BÜYÜKTÜR. İNSANIN KAÇ, PENCERESİ VAR YÜREĞİNDE, İÇİNİ IŞIKLARLA DOLDURMAK, DIŞARIYA IŞIKLAR SALMAK İÇİN; . . . . . . . . . . SEN ONA BAK. HEM HER YERLİ, HEM DE HİÇ BİR YERLİSİN; . . . . . . . . . . . EĞER ŞAİRSEN, İNSANİN VATANİ İNSANDIR BELLEMİŞSEN. . . YAZIP ÇİZMEK, SERÜVENCİLİK DEĞİL Mİ;YANİ KEŞFETMEK. BAZAN, DOĞDUĞUN BOZKIRIN ÇİLELİ ÇATLAKLARINDA ARARSIN GÜZELLİKLERİ;BAZAN, OTUZUNDA GÖRÜR GÖRMEZ VURULDUĞUN DENİZİN ÇIĞLIĞINA . . . . . . . . GÜN OLUR, BOZKIRIN EN KIRAÇ YERİNDE, BİR DERİN KUYU OLURSUN; GÜN OLUR, ARTIK HİÇ; BİR GEMİNİN UĞRAMADIGI, ISSIZ ADADAKİ YOSUNLU DENİZ FENERİ. . . . . . . BAZAN DA, SONSUZ GÖKYÜZÜNDE GİDECEK VER BULAMAYAN, GÖÇMEN BİR KUŞ. , . YALNIZLIĞIN DA, SEVİNCİN DE, HASRETİN DE TANIMLANAMAZ. AMA GÜZELLİK, KENDİ İÇİNDE YOKSA, OLUŞTURAMAMIŞSAN, ARAMAKLA BULUNAMAZ; BİLİRSİN. . . ADNAN DURMAZ FISILTILARLA DA OLSA SÖYLE (Arka kapak yazısı/1994, Ankara, saypa. yay. ) Not:Adnan Durmaz Ankara Afyon arasında haritalarda yer almayan bir köyde yaşamını sürdürüyor. Edebiyat öğretmeni. 46 yaşında, 5 şiir kitabı var 1-Fısıltılarla da olsa söyle(saypa yay. Ankara) 2-Yarın yeniden(gerçek sanat yay. İstanbul) 3-Ben gidersem ay sen-deler(art yay. ankara) 4- Ateş çiçeği ( Art Yaın-Ankara ) 5- Bilirsin aşk da serseri(art yayın-Ankara )

Etkilendiği Yazarlar:
başlangıçtan bu güne türk edebiyatı-dünya edebiyatı


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © adnan durmaz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.