Aşk geleneksel bir rüya.Bir bakış,bir gülüştür hammaddesi.Öznel,özel biri.Senin istediğin,tarif ettiğin gibi bir çift ele.yine kendi tarifinle şekillenmiş o duyguyla ''aşkla''sarılmak keser ayaklarını ondan gelip ona döneceğin topraktan.Bir mumun yanarak kaybolması ispatıdır alevlere olan aşkının.Saflığın ifadesi beyaz,kar beyaz bir ata binip rüzgara karşı yeşil ağaçlara şahlanmaktır kimi zaman.
   Özlemle aynı çatı altında bir ömür yaşar aşk.En yakınında kıskançlık en uzağında bencillik barınır bu evin.Isdırapla kolkola uzun bir yolda yürümeyi göze alırsın onunla beraber.Kimse yokken yanında şefkatle o sıvazlar sırtını.Gözleri görmeyen çılgın bir çocuktur içine dolan,içinde çoğalan.Gonca güller anlatamaz o hoş sedayı.Kızgın bir kor hissedersin yüreğine akıp giden.Aşkım der gülersin ayna da kendine.Günden güne ona benzeyen çizgiler bulursun yüzüde.Giydiğin elbiseler,aldığın tatlarduyduğun kokular herşey o olur.Labirentte gibi hissedersin kendini hep başladığın yere dönersin yani ona yada çıkamaz,kurtulamazsın onunla uçuşan düşüncelerden.Narin kar tanelerini hatırlatır dokunuşları.İlk önce buz gibi,hissettikce tenine karışan eriyip gisen.Baygın kumları ayıltan serin ve huzurlu dalgalar gibi.Ufukta görünen sonsuzluk anlatabilir gözlerini yalnız.
   Görmesende görür,duymasanda duyar,korksanda koşarsın ona doğru.Beyaz bir koridorda,beyaz elbiselerle,beyaz saçlarla,beyaz ışığı görene kadar kalpde hissedilir aşkın kan kırmızı rengi.Ayakların altından kayar beyaz görünüp ama aslında siyah olan dünya.Ve işte o zaman aşkın gelicek o büyülü sözler dökülecek kalp atışı kadar gerekli olan dudaklarından.Titrek ve buğulu sesi gülümsetir mecalin kalmayan yüzünü.Ve gideceksiniz beraber.Hep istediğin gibi ''AŞKIM'' diyecek...