..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. -Atatürk
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Müşerref özdaş




28 Aralık 2009
Bir Kedi ve Bir Adam  
Müşerref ÖZDAŞ

Müşerref özdaş


Sevginin tek dili yoktu. İşte anlaşıyorlardı. Sevildiğini ve kabul edildiğini biliyordu sanki. Sevgi evrenseldi. Sevgi şiir gibiydi. Sevgi ilham gibiydi. Aniden gelivermişti.


:BJHH:
Soğuk bir gündü. Dalgın, düşünceli bir adam kalabalığın arasında yavaş adımlarla yürürken evine yakın bir sokakta ön ayakları ezilen bir yavru kedi gördü. Başkaları gibi geçip gitmedi oradan. Durdu ve baktı haline. Ne durumda olduğunu anladıktan sonra onu bir veterinere götürdü. Kedicik de sevimli mi sevimli. Ama acılı ve yardım edin dercesine mahzun bakışlı. Muayene masasında bir kez daha göz göze geldi minik kedi ile adam. Yaşamasını umut ediyordu. Yaşat beni dercesine bakıyordu minik kedi de.

Onu orada gözlem altında bıraktı ve çıkıp gitti. Henüz evine gelmeden bir haber aldı. Minik kedi ölmüştü. Bir hüzün kapladı adamı. Adımları ağırlaştı. Eve gitse ne olacaktı ki. Bir minik canı kurtaramamıştı. Olmamıştı. O cılız ses ve yalvaran bakışlar geldi aklına, hüznü arttı. Evine yaklaştı. Nereden çıktığını anlayamadan, bir anda güzel bir tekir kedicik çıkıp geliverdi ve ayaklarına sürtünmeye başladı. Az önceki habere mi üzülsün, yoksa şu gelen ve sevgi bekleyene mi sevinsin? Bir anda kalakaldı öylece. Bir süre baktı tekire. Bu şirin tekir sanki hüznünü dağıtmak için gönderilmiş bir armağandı. Gülümsemeye başladı. Onu kucağına alıp girdi bahçeye. Üç aylık ya vardı ya yoktu. Bu gece demek ki seninle sohbet edeceğiz, dedi. Dinleyip mırıldanıyordu tekir sanki anlarmış gibi.

Sevginin tek dili yoktu. İşte anlaşıyorlardı. Sevildiğini ve kabul edildiğini biliyordu sanki. Sevgi evrenseldi. Sevgi şiir gibiydi. Sevgi ilham gibiydi. Aniden gelivermişti. Küçük tekirin en hüzünlü anında geliverdiği gibi. Bu kadar cilveli, nazlı olduğuna göre mutlaka dişidir diye düşündü adam. Evet, bu bir dişi kedi idi.Ona bir isim koymalıydı. Ama önce yatacağı yeri hazırlamalıydı. Balkonun bir köşesine serdiği kumaş parçaları ile ona bir yatak hazırladı. Ve karnını doyurdu. Mutluydu kedicik. Kuyruğunu sallayıp duruyordu. Bir kedi için mutluluk kolaydı. Bu kadarcıktı işte. Doymuş bir karın ve biraz sevgi. “ Ne kadar mutlu şu an “ diye düşündü adam. Ve biz, biz insanlar mutlu olabilmek için ne çok şey bekliyoruz? Bir yandan kedinin başını okşarken tatlı mırıltılarını dinliyordu. Bu, adamı da sakinleştirmişti. Kendi vücudu üzerine kıvrılarak uyumaya başlamıştı kedi.

Bu kediye Gecem adını vermeliyim dedi. Hüzünlü ve mavi bir gecede gelivermişti. Artık onun adı Gecem idi. Gecem rüya görüyordu. Kıpırdıyor ve bacağı seğiriyordu. Bir yandan da kuyruğu sallanmaya devam ediyordu. Ne görüyordu acaba rüyasında? Çok merak etti adam. Ve bir kedinin mutluluğu bulmasını anlatan kısa bir hikâye geldi aklına. Hikâye şöyle idi:

Büyük bir kedi, kuyruğu ile oynayan küçük bir kediye sormuş: “Neden kuyruğunu kovalıyorsun? “ Yavru kedi yanıt vermiş:” Bir kedi için en güzel şeyin mutluluk, mutluluğun da kuyruğum olduğunu öğrendim. Bu nedenle onu kovalıyorum. Yakaladığımda mutluluğa kavuşacağım.” Bunun üzerine yaşlı kedi şöyle demiş: “ Gençken ben de mutluluğun kuyruğum olduğuna karar vermiştim. Ama şunu fark ettim: Ne zaman onu kovalasam benden uzaklaşıyor, ne zaman kendi yoluma gitsem hep peşimden geliyor.”

İşte böyle… Mutluluk uğruna arayışlarda iken belki de yanı başımızdaki mutluluğun farkına varamıyoruz. Ve yaşamı ıskalayıp geçiyoruz. Mutluluk uzağımızda olmayabilir. Yeter ki geldiğinde ve kapıyı çaldığında onu duyup kapıyı açabilelim. Ve yüzümüzdeki en masum gülüşümüzle onu içeriye buyur edebilelim. Mutluluğu hepimiz hak ediyoruz elbette. Mutlu olanlardan ve mutlu edenlerden olabilmeniz dileğiyle. Mutluluk kapıyı çaldığında açın lütfen. Derin uykunuzdan uyanın ve açın. Demli çayınızı birlikte için. Ve merhabanın sıcaklığı ile ısınsın elleriniz. Duvarlarınızda çınlasın şen kahkahalar.

MUTLULUK
Mutluluk belki
Filizi yeşil,
Belki de pembe.
Mutluluk belki,
İçilen bir demli çay
Sevdiğinle.


.Eleştiriler & Yorumlar

:: Mutluluk ayan ne bulur
Gönderen: Ömer Faruk Hüsmüllü / , Türkiye
18 Nisan 2010
Mutluluk aradığını söyler insanların çoğu,ama mutluluğun her an yaşanması gereken bir duygu olduğunu bilmezler.İstense acılarda bile bir mutluluk olduğunu görebilirlerdi.Ulaşılamayan bir hedef olduğunu düşünürsek mutluluğun,ömrümüz onu aramakla geçecek demektir....Hayvanların çaresizliği beni hep rahatsız etmiştir.Onlara yaptığımız haksızlıklıklar da...Teşekkür ediyorum bu değerli paylaşım için.Saygılarımla.

:: sıcacık bir yazı
Gönderen: Aysu / , Türkiye
29 Aralık 2009
sokakta minicik bir kedi buldum alacalı birşeydi ayağı topallıyordu gözgöze geldik bırakıp gidemedim alıp eve götürdüm ,ayağını baktırdım veteriner bir arkadaşıma kırık yoktu belliki ezilmişti,süreç içinde kocaman olmuştu ama dikkatimi çeken birşey vardı huzursuzdu mutlu değildi evin içinde onu dşarıya çıkarıyordum ama yine de mutlu değildi ,hiçbir zaman evcilleşmedi hep asi yanları vardı ,bende onu böyle çok sevdim ,mutlu olacağı bahçeli bir ev buldum ona bir sürü yan komşu evlerde arkadaşları oldu :) ne bileyim seviyorum kedileri asi yanlarını ,şimdi bitane iran kedim var o da misafirleri kıskanıyor ,bana göre mutluluk karşılıklı paylaşımlardan geçiyor , o mutluysa sana karşı sende mutlu oluyorsun, / lacivertiğnedenlik




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
4g : Gittim - Gördüm - Gezdim - Geldim (Eskişehir’in Yeni Yüzü)
Anı Düne, Ümit Yarına Aittir
Gideceği Yeri Bilen Mektup: E - Mektup (1 )
Öfkeyle Korku Kol Kola Gezer

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Umutlar Tükenirse
Çiçekleri Döken Bahar
Sevgi Sihirdir
Geceler Günahı Saklar
Hayvan Olmanın Dayanılmaz Ağırlığı
Muhteşem 8 Yıl
Dağılan Bulutlarım
Sevgi Şehri Şehir Rehberi
Aldanmalar,aldatmalar ve Yalanlar Üzerine Düşüncelerim
Tanrıya Mektup

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Olsaydım [Şiir]
Sevgi (Seni) Ektim Yüreğime [Şiir]
Ateşi Yakan Bilir [Şiir]
Sahtekarlar Balosu [Şiir]
Sualler (1 ) [Şiir]
Yaşam - Aşk - Tutku - Sevgili [Şiir]
Yaşam Akıyor Yanı Başımda [Şiir]
Zamanın Kıyısında [Şiir]
Hani Bir Şarkı Var Ya [Şiir]
Yürekte Bir İmzadır Sevdan [Şiir]


Müşerref özdaş kimdir?

Biyoloji öğretmeniyim. 1978'li yıllardan beri edebiyat,şiir,resim ve geleneksel sanatlardan "ebru " ve "kaat'ı " ile uğraşıyorum. Sevgi yolu, Ortanca ve Mahzunice adlı dergilerde yazılarım yayınlanmaktadır. Turkhaber ve Cbhaber internet gazetelerinde de köşe yazarlığı yapmaktayım. Edirne-Uzunköprü SES gazetesinde de yazmaktayım. Yaşamın en iyi öğretmen olduğunu biliyorum. . . Ve sınavını en hazırlıksız zamanlarda yaptığını . YAŞAM BİR ŞİİRDİR. . . ŞİİR DE SEVDAM. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Etkilememeye çalışıyorum..Herkesin de ne olursa olsun bir süre sonra kendine bir tarz oluşturduğunu düşünüyorum...


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Müşerref özdaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.