En güzel özgürlük düşü, hapishanede görülür. -Schiller |
|
||||||||||
|
Yol kenarında kokusundan bile geçemediğiniz hatta yanından bile geçmek istemediğiniz çöp kutularını karıştırmak nasıl bir his olabilirdi acaba diye düşündünüz mü hiç?İçinde her türlü atıkların yer aldığı bu çöp kutusunu karıştırmak zorunda kalmak ve hayatta kalma şansınızın buna bağlı olduğunu düşünen birinin yerinde olmak nasıl bir duygu olabilirdi? Gelin şimdi bir rüya’ya dalalım ve bir an kendinizi çöpten ekmek karıştırmak zorunda kalan birinin yerine koyun ve bunun nasıl bir duygu olduğunu düşünün… Yalnızca düşünün ve hissedin. O ekmeği toplayabilmek için bir kenara atacağınız gururunuzu düşünün, belkide ruhunuza en büyük darbeyi indirecek olan bu histir. Sonra bir şeyler bulamamanızın ve bulsanız bile yenilecek kadar iyi bir şeyler bulamamanızın acısını düşünün belki buna üzüleceksiniz ama en çokda eşiniz ve çocuklarınız varsa işte onlara karşı mahçup hissedeceksiniz kendinizi. Her şeyden önce çöpten ekmek toplamak öyle görüldüğü kolay değildir, o pis kokular içinde çöpü karıştırmak, yiyecek bir gram bir şeyler aramak belkide satınca bir ekmek parası kazandıracak kadar değeri olan bir şeyler aramak. Bütün bayat gıdaların etrafa yaydığı o pis kokular içindeki zorlu bir yaşam mücadelesi. Etrafınızdaki insanlardan utanamazsınız, çünkü artık o gururu, insan gibi dik durmayı bir kenara atmak zorunda kalmışsınızdır. Çevreden geçenlerin aldırışsız bakışları arasında onların yaşadığı problemlere anlam vermek olanaksızdır. Çünkü o anda düşündüğünüz şey açlığın vermiş olduğu acı hissinizi bastırmak için bir parçacık yiyecek bir şeyler bulmak. Yaz, kış, soğuk, sıcak demeden olabildiğince bütün çöplere bakmaya çalışırsınız, her zaman bulamayabiliyorsunuz çoğu kere aç kalıyorsınız. direnirsiniz, ama eğer evinizde aç mideyle bekleyeniniz varsa yıkılırsınız! Gözyaşlarınızı içinize akıtır, acınızı bastrır hatta kendi açlığınızı bile unuturda evdekilere bir parça bir şeyler bulamabilmek için çabalar durursunuz. Ama yinede insanlardan yardım dilenemezsiniz, çünkü bunu yapmaya gücünüz yetmez, çöpten ekmek toplamaya değil ama işte buna utanırsınız. Ama yaşadıkça bu acı’yı tattıkça insanların ne denli duyarsız, acımasız olduklarını görmeye başlarsınız, belki bir kaç hayırsever çıkıp, arada bir ekmek alacak ve gününüzü kurtaracak kadar yardım eder. O da arada bir! Sonrada bir kenara kıvrılır bütün acılarınızla haykırarak şunu dersiniz; ”Tok aç’ın halinden ne anlar?” Şeyh Sadi’nin bir çok anlamlı bir sözü vardır; ‘’Afiyetin değerini ancak felaket gören bilir, ey karnı tok olan, sana arpa ekmeği hoş gelmiyor! ama senin gözünde çirkin olan şey benim gözümde sevgilimdir. sevdiği gögsünde olanla, kapıya gözünü dikip bakan arasında fark vardır.’’ Şimdi bu rüya’dan uyanmanızı istiyorum ve bu rüya’yla gerçek hayatınız arasındaki o farkı görmenizi istiyorum. Nasıl bir şey olduğuna siz karar verin ve bundan sonra çöpten ekmek toplayan birini gördüğünüzde’de işte bu rüya’yı unutmayın. Hepinize sevgi dolu günler diliyorum. Anıl YÜCEL anilyucel@hotmail.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Anıl YÜCEL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |