En tatlı sevinçler, en hiddetli kederler sevgidedir. -Pearl Bailey |
|
||||||||||
|
**1999-Türkiye(Gölcük):45 saniye (1 dk.diyelim biz ona), büyüklüğü: 7.5, ölü sayısı:18.373, yaralı sayısı: 48.901 idi. **2011- Japonya: 4 dakika, büyüklüğü: 8.9( bugün itibariyle 9 olarak düzeltildi) ilk büyük artçı: 6.6, sonraki: 7.9 oldu. **10 bini bulabilecek ölü sayısı( tsunaminin dev dalgaları sebebiyle) binlerce kişi kayıp, yaralı: 544 kişi( en son bilgilere göre) .... **Türkiye 1-Japonya 4 = ( 1-4 biz galibiz !!! ) **Araçların, evlerin kibrit kutusu gibi suyun üzerinde yüzdüğü bu görüntüler gözümün önünden hiç gitmeyecek... ** Araçlar, eşyalar kuru yaprak gibi yüzüyordu suyun üstünde. Doğanın gücü bu işte... ** Depremin yaşandığı günden beri dehşetin video görüntüleri dolaşıyor her TV kanalında ve internet ortamında. Dünyanın sonu da böyle naklen mi izlenecek, merak ediyorum. **Dereyi görmeden paçalar sıvanmalı, ancak biz hâlâ ıslanmamak için gerekli önlemler almamak, halkımızı uygun bir şekilde bilgilendirip hazırlamamak konusunda ısrarcıyız. **Japon halkının meclistekiler dâhil deprem anındaki yaklaşımı dikkatlerimizi çekti, biz bu konuda biraz geç kalmadık mı? **Depremden sağ kurtulanlara verilmesi gereken psikolojik desteği ve aşılanması gereken bilinci veremediğimizi bize Japonya depremi sırasında ‘’ Camdan atlayan tek kişi: o da bir Türk ! ‘’ olarak sözü edilen Japonya’da yaşayan bir Türk vatandaşımız çok açık ve net göstermedi mi? **Türkiye, özellikle İstanbul’da yaşanabilecek bir deprem sonrasına dair felaket senaryolarının üretildiği( 49 ayrı senaryodan bahsediliyor) bu günlerde aynı enerjinin alınabilecek önlemlere yöneltilmesi ve bir devlet politikası oluşturulmaya çalışılması hiç olmazsa 10 ayrı tasarının geliştirilmiş olması daha iyi olmaz mıydı? **Ülkeler hala iktidar derdinde. Özellikle ülkemizde siyasiler bir kaşık suda tsunami oluşturmaya çalışmakta… **Hürriyet'in dünkü manşetlerinden birinde şu cümle yer alıyordu: '' Hiç kimse çığlık bile atamadı''... İşte bu kadar ani, bu kadar yakın ölüm. Bir varmışız bir yokmuşuz. Müşerref ÖZDAŞ
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Müşerref ÖZDAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |