Mevsimlerden bahar... Toprak kokusu yok etrafta. Ne çocuk gülüşmeleri ne de kadın çağırmaları işitilmemekte. Yaşamak güzel kokudur, bakışların parlamasıdır oysa. Mevsimlerden bahar... Bağırmalar, çağırmalar, küfürler, sövmeler havada uçuşmakta. Kelebekler yok. Herkes bir örümcek galiba. Kim dünyayı bu hale getirmekte. Sebzelerde ve meyvelerde eski tatlar yok. Toprak adeta taş, kaya, uçurum. Her şey intihar etmiş sanki. Hayaletler var sadece ortalıkta. Dünya büyük devletlerin, küçük devletlere yağdırdığı insan felaketlerinin bombardımanı altında. Küçük bir ülkede yaşamak, küçülmek gibi. Dünyadaki toprak ağalarının kurduğu savaşta bütün bombalar süslü olsa da, sonuçta kan akıtmakta ve can yakmakta. Tüm bombalar elle yapılmakta. Sıkılan eller, sıkılan kurşunlar aynı anda olmakta. Nezaket ve kabalık el sıkışmakta. Mevsimlerden bahar... Eski ağaçlar bardak olmakta. Bardaklar su dolu olsa da, yanmakta. Dünya kanayan bir yara. Tüm insanlık hasta. İyileşme başka bahara kalmakta. Savaş, üstünlük kurmanın bir yolu. Yollar araba leşleriyle dolmakta. Her yerde baskı, şiddet bir oyun adeta. Çocuklar barışa doğru yürümek istese de, mayınlar ayakları parçalamakta. İnsanlar iyiliğe ve doğruluğa gitmeye korkmakta. Dünya Tanrı'nın en büyük mabedi. Tanrı dünyayının kubbesinde ışıltılı bir avize. Herkes avizeye saldırmakta. Dünya karanlığa mahkum olmakta. Mevsimlerden bahar... Bütün çiçekler plastikten. Gül endamında kadınlar yok ortalıkta. Çalı çırpı toplamakta rüzgarlar. Ortada tozu dumana katan insanlık kalmakta. Aşk için bol para karcanmakta. Yatak odaları, rezidanslar, kral daireleri bir martının yuvası kadar bile değerli değil. Çünkü o yuvalarda kimse mutluluğa uçmamakta. Kanat çırpan sevişmeler yok artık. İki taşın ya da iki kayanın üst üste çıkması gibi sevişmeler. Kadın ve erkek sevişmenin farkına varamamakta. Bir bardak bir bardağın içine girince alttakine su girmemesi gibi, alt üst sevişmelerde insanın içine boşluk dolmakta. Mevsimlerden bahar... Yağmur yağsa da, güneş vursa da değişen bir şey yok. Toprak eskisi gibi değil artık. Nerede o yabani çilekler, organik erikler? Artık bu baharda, gitar çalanlar robot... Ses, koku, heyecan bir metal tadında.