Başka dillerle ilgili hiçbir şey bilmeyenler, kendi dilleriyle ilgili de hiçbir şey bilmiyorlar. -Goethe |
|
||||||||||
|
M. Kemal’in ölümüyle hüznün gölgelediği Türk milleti’nin yüzünü bu gerçeğin güneşi aydınlatacaktı. Değil miydi ki susmak, en çok söylemekti. Değil miydi ki M. Kemal’i anlamak, O’nun fikirlerini anlamaktı. Hüznün gölgesi düştüğünde bu ulusun üstüne, kelimelere ihtiyaç duymadı hiç kimse. Sessizce bir yemindi o gün gencinden yaşlısına herkesin susarak haykırdığı. Yaşayacaktı Mustafa Kemal. O’nun yaşaması demekti. Ve Türk Ulusu’nun kalbinde de zihninde de en mukaddes yer, Ulu Önder’in fikirlerine aitti. Herkes anlamıştı ki; M. Kemal’ i yaşatmak için fikirlerini yeşertmeliyiz gönül toprağımızda… O’nun mavi gözlerinin Türk Ulusuna göklerde çizdiği geleceğin hayali ve ilerlemenin dilimizdeki türküsüyle çağıldayan bir akarsu olmalıyız ve bu akarsu Ulu Önder’in fikir denizinden beslenerek büyümeli, büyüyüp hırçınlaşmalı…yeni ufuklar görmek için uzak dağların ardına taşmalı, kalıcı olmak için toprağı yarar yara akmalı: Ama hırçınlığı yıkıp dökmemeli bu akarsuyun; Susamış yüreklere sular serpmeli, çorak toprakları yeşertmeli…İşte böyle bir akarsu olmalıyız. Engellerle karşılaşınca yıkıp geçen; Ama yeri gelince bir nazenin kır çiçeği için sessizce; usul usul akabilen…. Böyle olmalı M. Kemal’i anlamak. O’nu anladığımızda kendimizi de anlayacağız aslında ve bu anlayışla yeni yollar çizeceğiz kendimize. Sonunda zafer olan; tarihin müjdelediği, Atatürk’ün müjdelediği yeni yollar. 10 kasımlarda yaşarken bunun bilincinde olmalıyız. Savrulan her yaprakla ve son baharın bütün 10 kasımlarında;hala O ilk 10 Kasım 1938’in hüznü vardır. Ama daima hüzünden bir fazladır kalbimizdeki…10 Kasımlarda yaşamak değildir sadece…Geleceğe umutla güvenle bakabilmek için mücadele etmektir. 10 Kasım hüzünlerin gölgesinde büyüyen, büyüyüp geliştikçe köklerini yurdun dört bir yanına salan ulu bir çınardır. 10 Kasımlarda yaşamak; bu çınarın köklerinden biri olabilmek ve yurdun dört bir yanını sarabilmektir. Hacer Aktaş
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hacer Aktaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |