Bir insan bir kaplanı öldürmek istediğinde buna spor diyor, kaplan onu öldürmek istediğinde buna vahşet diyor. -Bernard Shaw |
|
||||||||||
|
Mevsimler gelip geçiyor Ömür törpüsü zaman, Acımasız. Daha dün çocuktum, Kaç gün oldu okulu bitirdiğim? Dün müydü yoksa? Ya bu ortalıkta dolaşan, Durmak dinlenmek bilmeyen bu çocuk, Kim? Daha çişini kakasını söyleyemeyen, Gazetedeki yazıyı gösterip, Dablu, dablu kom teye diyen, Elimi tutup, bana kapıyı gösteren Atti, atti diye ağlayan bu çocuk, Benim torunum mu? Acımasız zaman, Ne olur dur biraz. Daha ben çocukluğumu yaşamadım ki. Saçlarımda, Tek tel siyah bırakmadın. Yüzümde derin çizgiler kazıdın. Ayaklarıma ihanet ettirdin. Dörder dörder çıkardı merdivenleri, Şimdilerde, Yeter artık, Seni daha fazla, Taşıyamam diyor. Hiç insafın yok mu senin? Kaç yıl oldu beraberliğimiz? Bıktın mı yoksa artık benden, Acelen ne böyle? Safra kesesi, Kara ciğer, kalp derken, Sürüklüyorsun beni, O kaçınılmaz sona doğru. Dün adını anmadığım, Tanımadığım o ecel, Kollarını açmış bana. Hadi, hadi gel artık, Tanımadın mı beni yoksa? Ben senin gerçek dostunum. Hadi, hadi çekinme, Gel artık diyor. Zaman, ne olur dur biraz. Bak ne diyor annesine? Amerikalı torunum Defne kız. Konuşma onunla, O benim dilimi bilmiyor. Ben çocukluğumu yaşamadım be zaman. Oyuncaklarım olmadı benim, Uzak tut benden o son noktayı. Torunlarımın oyuncaklarıyla, Ben de oynayayım biraz. Belki İngilizce de öğrenirim. Amerikalı Defne ile, Daha iyi anlaşırız. Hadi öğren artık diye, Sıkıştırma beni. Bende öğrenecek, Kafa mı bıraktın be zaman. Sen çok hızlısın biliyorum. Adil de değilsin. Kimilerine gün tanımazsın. Kimilerine, Yüz yıl sana az dersin. Bırak yakamı benim zaman, Bırak ki, Torunlarımın oyuncaklarıyla Biraz da ben oynayayım. Çocukluğumda benim, Oyuncak mı vardı ki oynayayım. Kargıdan at, Tahtadan arabaydı oyuncaklarım. Ne makerenayı söyleyen maymun, Ne tele tabiler, Ne siren çalan polis arabaları. Ne pokemolar. Ve daha niceleri, Hangisi, hangisi vardı? Benim çocukluğumda. Çapayı verdiler elime, Hadi çalış artık dediler, Yaşın geldi yediye. Çukulatayı tatmadım çocukluğumda. Dut yerken arılar sokardı. Canım yanardı. Böğürtlen toplarken, Kanamayan yerim kalmazdı. Kayısıyla incirin tadını anlamadan, Geçerdi mevsimi. Bak küçük oğlum da evleniyor yakında. Belli ki daha, Yeni torunlar var yolda. Bu düzeni ben mi kurdum be zaman? Eş sevgisi, çocuk sevgisi derken, Torunları görme tutkusu başlar. Ya torun çocuğunu görmeye, Ne dersin be zaman. Bitmez, Kesilmez arkası bu isteklerin. Sırada daha Torunumun torunu var. Benim isteklerim bitmez be zaman. Sen bir ömür törpüsüsün. Kimilerine dişlerin kalın, Kimilerine ince. Kimilerinin işini tez bitirirsin, Kimilerine kıyak geçersin. Kıyağın olsun bana da. Ki; Torunlarımın oyuncaklarıyla Biraz da, Ben oynayayım doyasıya. Özcan NEVRES
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Özcan Nevres, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |