..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"İşimden büyük tat aldığımı söylemeliyim." -John Steinbeck
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Çocuk Yetiştirme > Aysel AKSÜMER




4 Haziran 2011
Çocuk ve Şiddet  
Aysel AKSÜMER
Keşke; vicdan, merhamet ve sevgi noksanlığı olan insanlar hiç bir zaman anne veya baba olamasalar. Hatta “annelik” unvanı, kişilere ehliyet gibi bir belge karşılığı verilse. Küçücük yavruların gördüğü eziyetler, işkenceler, ölümler ve acıları görünce böyle bir düşünce geçti zihnimden.


:BJEF:
Annelerin kıymetini anlatan “Cennet anaların ayağı altındadır” hadisimizi maalesef bazı anneler yanlış davranışları ile ayaklar altına alıyor. Yazılı ve görsel medyadan “Böyle ana da olur mu hiç?” dedirten öyle haberler işitiyor ve görüyoruz ki bunu ne dinimiz, ne midemiz ne de beynimiz kaldırıyor. Aklımız ve mantığımıza da kesinlikle uymuyor.

Keşke; vicdan, merhamet ve sevgi noksanlığı olan insanlar hiç bir zaman anne veya baba olamasalar. Hatta “annelik” unvanı, kişilere ehliyet gibi bir belge karşılığı verilse. Küçücük yavruların gördüğü eziyetler, işkenceler, ölümler ve acıları görünce böyle bir düşünce geçti zihnimden.

Çocuklar, o kadar masum ve aynı zamanda bir melek kadar saf ve temizler ki. Kimsenin; onları kirletmeye, küçücük yüreklerine acıyı yaşatmasına, omuzlarına ağır yük bindirmesine, gözlerinden yaş akıtmasına hakkı yok.
Hangi gerekçe; bir annenin doğurduğu bebeği çöpe atmasını veya cami avlusuna bırakmasını haklı çıkarır. Ya da yaramazlık yaptı diye “anasıdır döver de sever de” diye tepki göstermemizi normal kılar. Böyle bir şey kesinlikle olmaz, olamaz.

Toplum olarak böyle anneleri hepimiz kınıyoruz. Bizler Anadolu kadınlarıyız. Evladımız için canımızı veririz. Onlar için gerekirse aç kalırız ama evlatlarımızı doyurur, okutur, namusumuz için yaşarız. Eminim sizler de benim gibi düşünüyorsunuz. Çocuğuna şiddet uygulayan annelerin kesinlikle psikolojik bir yardım almaları gerekiyor. Çünkü hakiki bir anne, doğurduğu çocuğunu öperken bile incitmekten korkar ve koklayarak sever. Böyle bir davranış asla sergilemez.

Bilinçli bir anne olmanın yolu hassas ve titiz bir süreçten geçer. Bir bebek dünyaya getirmek isteyen kişi, sorunsuz bir gebelik yaşamak ve sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek için mutlaka uzman bir doktora giderek sağlık kontrolünden geçmeli. Dokuz aylık hamilelik süresi boyunca beslenmesine, hareketlerine daha bir özen göstermeli. Hatta sigara bağımlılığı varsa gebelik testinde olumlu sonuç almayı müteakip bir daha içmemek üzere bırakmalıdır. Bebeğine nikotin vermeye hiçbir annenin hakkı yoktur.

Bir anne; çocuğunun beslenmesi, eğitimi, arkadaş çevresi ve geleceğini düşünmek zorundadır. Ülkemizi; gelecekte ruh ve beden sağlıkları yerinde olarak büyümüş, meslek sahibi olmuş çocuklara emanet edeceğiz. O yüzden hepimiz duyarlı olmalıyız.

Dünyanın neresinde olursa olsunlar hiç bir çocuk, şiddet ve tacize uğramasın, kanlı savaşlara tanık olmasın, gözlerinin içi gülsün. Sevgi ve güvenle büyüyen çocuk, korku, nefret ve kini tanımaz. Suç işlemez.

Bizler iyi bir anne olabiliriz. Çocuklarımız bundan dolayı çok mutlu olabilirler. Fakat biz huzur içindeyken hiç unutmamalıyız ki bir yerlerde çocuklar ağlıyor, dövülüyor ya da acımasızca öldürülüyor. Peki bizler bu duruma seyirci mi kalacağız! Kesinlikle hayır. Birey olarak sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. Eğer çevremizde bu tür şiddete maruz kalan çocuklar varsa mutlaka ama mutlaka ilgili mercilere durumu bildirmeliyiz. Çünkü; göz yummak, suçu paylaşmaktır.

Aysel AKSÜMER



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Terör ve Çiçek
Şeker Portakalı
Sıcak Gelişmeler Az Sonra

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hayat Bu Ölüm Bu [Şiir]
Global Yalnızlık [Şiir]
Deliksiz Suskunluk [Şiir]
Gelişi Güzel [Şiir]
Kırık Bir Aşk [Şiir]
Yürekten Dökülen Dostluk Tanesi [Şiir]
Doğaya Karışmak İstiyorum [Şiir]
İstanbul Düşü [Şiir]
Bohçadaki Sözler [Şiir]
Erik Ağaçları [Şiir]


Aysel AKSÜMER kimdir?

Halkla İlişkiler mezunuyum. Devlet memuru emeklisiyim. 2 evlat sahibiyim. Ankara'da yasiyorum. Bir Oyku Kadar Kisa Bir Roman Kadar Derin Hayatlar isimli oyku kitabinin yazariyim.

Etkilendiği Yazarlar:
Orhan Veli KANIK, Reşat Nuri GÜLTEKİN, Anton Çehov


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Aysel AKSÜMER , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.