..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Sevgi sabýrlý ve yürektendir, sevgi kýskanç ve övüngen deðildir. -Ýncil
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Bireysel > Kemal Yavuz Paracýkoðlu




30 Kasým 2011
Bilmem Ne Terör Örgütü...  
Kemal Yavuz Paracýkoðlu
Bazý kamuoyu yoklamalarýnda partilerin oy nispetleri açýklanýrken, kararsýzlar, ya da tarafsýzlar, diye açýklanan grubun bir mensubuydu. Atatürkçü düþünce dýþýnda hiçbir ideolojiye inanmadý ...


:AEJE:

   Akþam akþam telefon çaldýðýnda Nur açtý. “Kemal’le görüþeceðiz,” demiþler.

   Kemal aldý telefonu. “Buy’run!” dedi.

   “Bazý propagandalar yapýyorsun. Vazgeç!” diye bir ültimatom ile muhatap oldu.

   Ne propagandasý yapmýþ olabileceðini düþünmeye çalýþtý. Aklýna bir þey gelmedi. Bazý kamuoyu yoklamalarýnda partilerin oy nispetleri açýklanýrken, kararsýzlar, ya da tarafsýzlar, diye açýklanan grubun bir mensubuydu. Atatürkçü düþünce dýþýnda hiçbir ideolojiye inanmadý ve Atatürkçü düþüncelerinin propagandasýný da hiç yapmadý, yani bu konularda renksiz bir kiþiliði vardý. Ýkinci derecenin birinci kademesinde, Ticaret Þefliði yaparak, her sabah 7:50’de iþe gitmek için uyanýp, kahvaltýsýný aç karýnla yaktýðý bir sigarayla yaparak, fabrika lojmanlarýndaki evinden yürüyerek beþ dakika çeken iþine kadar, yürümekten üþendiði için, sahip olduðu motosikletle giderek, belki bir boþluk bulurum umuduyla masasýnýn çekmecesinde daima
okuyabileceði bir kitap bulundurarak, buna karþýn sekiz saat sürmesi gereken iþinde on-oniki saat, sýçmaya bile vakit ayýramadan yoðun bir þekilde çalýþarak ve müdürü Yýlmaz Gün’la cebelleþip durarak ömür tüketen, Gogol’un kahramanlarý gibi sýradan bir servis þefiydi... Gazete bayiinin gözünde, her ay avuç dolusu para ödeyerek iki üç gazete ve dergiye aboneliðini sürdüren bir entel, Ýl Halk Kütüphanesi ve Fýrat Üniversitesi kütüphanesi görevlilerinin gözünde bütün klasikleri elden geçirmiþ bir kitap kurdu, þehrin kitapevlerinin tezgahtarlarýnýn gözünde neredeyse her yeni çýkan kitaplarý satýn almak için maaþýnýn önemli bir bölümünü sarf eden iyi bir müþteri olduðunun farkýndaydý da, dangalaklarýn gözünde ideolojik bir intibaý olduðunu, doðrusu ya, bilmiyordu.

   “Ne propagandasýymýþ o?”

   “Komünizm…”

   “Ne komünizmi? Kimsin sen birader?” diye çýkýþýnca, karþýdaki ses:

   “Kim olduðuma boþver! Sen adýmlarýna dikkat et! Son piþmanlýk para etmez sonra!” diye tehdit etti.

   Sinirlendi. “Ulan kavat oðlu kavat! Sende, beni piþman edebilecek yürek olsa, adýný gizlemezsin!” diye baðýrarak telefonu kapattý.

   Elazýð’da hiç uyum saðlayamadýðý insanlarýn arasýndaydý. Tayin edilip aralarýna yollandýðý bu insanlar, bir bakýma, Türkiye’nin benimsenmiþ karakterleriydi. Belki de onlarla karakter uyumsuzluðunun nedeni içindeki aþaðýlýk duygusunun ezginliði ile onlara karþý duyduðu tedirginliktendi, ya da tam tersi içindeki kibrin kompleksi ile onlara tepeden bakýþýydý. Öyle ya da böyle, bunun nasýl bir duygu olduðunu anlayabilmiþ deðildi. Bu insanlar da kendileriyle farklýlýðýný yadýrgamaktaydýlar. Tayin edilip aralarýna yollanmýþ oluþu onu baðýrlarýna basmalarý için yeterli olmamýþtý. Sevmediði ve onu sevmediklerini bildiði bu insancýklar, dangalaðýn birini dolduruþa getirip üstüne salmýþ olmalýydý.

   Sonra, hýncýný ondan çýkartmak ister gibi, santral memurunu aradý. “Bana bak! Niçin kim olduðu belli olmayan insanlarý evime baðlýyorsun? Önce kimsin, diye sor, sonra beni arayýp falan kiþi arýyor diye bana haber ver, ben görüþmek istersem baðla! Ýsmini vermek istemeyenleri baðlama!”

   Evet, Elazýð’da, Elazýðlý olmadan Elazýð’da yaþamanýn bazý sýkýntýlarýný yaþýyordu. Gerçi, Eskiþehirli olup da Eskiþehir’de yaþamanýn sýkýntýlarýný da çok yaþadýðý için Elazýð’a tayin olmaya razý olmuþtu ama Elazýð’da yaþadýðý sýkýntýlarý Eskiþehir’de iken yaþamasýna hiçbir babayiðit sebep olamazdý. Her horoz kendi çöplüðünde öter, dedikleri bu imiþ, demek ki... Ýnsanýn doðduðu yer deðil, doyduðu yer derler, ama insanýn doðduðu yer doyduðu yer olmalýydý.
Mesai saat sekizde baþlardý ve o sekize on kala uyandý mý tam sekizde masasýnda olurdu. Bu saatler dakikasýyla saniyesiyle önemliydi. Sekize oniki kala uyanmýþ olsa, o iki dakika için yeniden uykuya dalardý ve her ne hikmetse tam iki dakika sonra, sekize on kala uyanýrdý.

   Kapý çalýnýp da, karýsý açtýktan sonra gelerek onu uyandýrýp, “seni istiyorlar,” dediðinde saat tam yediydi.

   Onu istemelerini iþle ilgili zannederek, Nur’u, “mesaim sekizde baþlýyor, gitsinler, sekizde gelsinler,” diyerek baþýndan yollamak istedi.

   Nur, “ellerinde mahkeme kararý varmýþ, evde arama yapacaklarmýþ,” deyince, bu defa da yataktan fýrlayarak kalktý.

   “Ne mahkemesi? Ne aramasý?”

   Yatak odasýnýn dýþýnda, evin salonunda týkýrtýlar, uðultular yükselmeye baþlamýþtý. Oda kapýsýný açýp baktý, þaþkýnlýktan gözleri yuvalarýndan fýrlayacaktý. Resmi kýlýklý, sivil kýlýklý, en az sekiz kiþi doluþmuþtu salona. Don fanila yanlarýna koþturdu.

   “Hey!... Ne oluyor burada?... Kimsiniz siz, ne istiyorsunuz?”

   Resmi kýlýklýlardan fabrikanýn güvenlik amiri olan, “hakkýnýzda ihbar var imiþ þefim. Mahkeme kararýyla arama yapacaklar evinizde,” diyerek açýklama yapýnca adamcaðýzý azarladý.

   “Ne aramasýymýþ ulan! Bingonun ahýrýmý burasý? Hani nerede arama yetkinizi gösteren evrak? Ne ile itham ediliyorum? Evimde aranacak olan ne? Kanuni haklarým yok mu benim? Fabrika müdürlüðü neden izin veriyor böyle edepsizliðe? Avukatým olmadan olmaz…”

   Fabrikanýn avukatý girdi araya, yanýndaki bir baþka kravatlýyý göstererek, “savcý bey bizzat nezaret edecek aramaya, Kemal bey. Ben de seni temsilen buradayým. Merak etme, ne bulunursa tespit, teslim tutanaðý tanzim ettireceðim.]Maalesef hakkýnda ihbar yapýlmýþ, illegal bilmem ne terör örgütünün üyesidir, diye.”

   Þaþkýnlýðý had safhadaydý. “Allah, Allah!... Allah, Allah!” diye söylenerek yatak odasýna döndü, üstüne takým elbisesini giyindi, kravatýný taktý. Salona döndü.
O da ne? Savcý ve avukat refakatinde Jandarmalar, saðda solda ortalýðý saçarak arama yapmaya giriþmiþtiler. Birisi bilgisayarýn kablolarýný söküp hard disk kasasýný paketlerken, diðerleri kitaplýðýnda ne kadar Atatürk ve Atatürkçü düþünce ile ilgili, ekonomiyle ilgili, siyasetle ilgili, baþta Çin hakkýnda olmak üzere Rusya, Venezüella, Küba gibi ülkelerle ilgili araþtýrma kitaplarý varsa diðerlerinden ayýrýp toparladýlar. Ayrýca yazarlarý Nazým Hikmet, Uður Mumcu, Doðu Perinçek, Erol Manisalý, Erol Bilbilik, Osman Pamukoðlu, Osman Özbek, Erdal Sarýzeybek ve daha birçok yurtsever araþtýrmacý, gazeteci, siyasetçi, emekli subay olan kitap varsa çuvala týkmaya koyuldular. Allah’tan klasik kitaplara, aþk romanlarýna / öykülerine, aþk þiirlerine, filan dokunmuyorlardý. Çýldýrmýþ olmalýydýlar. Ya da o bütün bunlarý yaþamýyordu ve bir kabus görmekteydi.

   Çuvala en az elli kitabý týkýldý. Çuvalýn aðzý baðlanýp mühürlendi. “Onlar… Çok deðerli kitaplar… Ýade edecek misiniz?” diye sorduðunda verilen cevap korkunçtu.

   “Bunlar iddianamene delil olarak eklenecekler. Hâkime sorarsýn sonra… Mahkemede…”

   “Ne yani mahkemeye mi çýkartýlacaðým?”

   “Evet efendim! Gözaltýndasýnýz. Savcýlýða sevk edileceksiniz… Cumhuriyet Savcýmýz nöbetçi mahkemeye sevk edebilir…”

   Evden alacaklarý her þeyi alýp onunla beraber bir güzel paketlediler. Daha lojmanýn kapýsýndan çýkartýlýrken, apartman sakinleri merdivenlere istif olmuþlar, ellerinde bir kabak çekirdekleri noksan, yorumlarýný yapýyorlardý.

   “Gördün mü bak, demiþtim sana?”

   Demiþtim sana, diyerek dedikodu yaptýðýný itiraf eden bu kadýncaðýz, bir zaman önce, her gün Nur ile oturmaya gelerek sýkýcý olmaya baþlayýnca, kibarca defettikleri bir komþuydu.

   “Ya… Ayaðýný kesmekte haklýymýþsýn evlerinden komþum…”

   Kovulmamýþ, onlarýn evinden kendisi uzak durmuþ.

   Fabrikada çalýþan iþçiler toplanmýþlar lojmanýn karþýsýnda, heyecan içindeler. Ýki yanýnda iki jandarma, daha apartmanýn dýþ kapýsýndan çýkartýlýrken bir alkýþ tufaný baþladý. Bir komünisti tutuklayan kahraman Mehmetçik için mi, gözaltýna alýnýþýný protesto etmek için mi idi bu alkýþlar, çözemedi(!)

   Saatini gözlerinin üstüne kadar kaldýrdý, baktý. Saat yedi elli idi. ‘Uyanma saatim gelmiþ’ diye mýrýldandýktan hemen sonra gözlerini açtý; korkunç bir kâbustan uyandý. Görünürde ne savcý, ne avukat, ne jandarmalar, ne de komþularla iþçiler kalmadý.

   “Çok aptalca bir rüyaydý,” diye mýrýldanarak gülümsedi; “benim gibi siyasetle hiç iþi olmayan biri, baþýna hiç gelmeyecek þu þeyleri nasýl olur da rüyalarýnda görür, bilmem ki!”

   Elini yüzünü yýkamak için banyoya gitti.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn bireysel kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Muhittin Amca...
Hempa...
Hanýmeli...
Siktiriboktan…
Basgitar...
Nerede O Eski Öðretmenler…
Öpücük Tutkusu...
Alma "Nur"un Ahýný…
Çapkýným, Hovardayým…
Göz Hakký...

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Krallarýn Kraliçesi
Balkonlu Ev...
Bizim Köyün Ayýlarý... 2.
Nil Kraliçesi.
Kur'an Ayetlerinden
Facebook Tatilcileri
Babam…
Madam...
Azap Yolu - 1
Azap Yolu - 2

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Part - Time Seviþmeler [Þiir]
Bir "Hiçbir Þey" Olmak [Þiir]
Deliler Bayramý [Þiir]
Nazlý Nazlý Karýlar... [Þiir]
Gülbahar'ým; Can Çiçeðim! [Þiir]
Ýkimiz Ýçin [Þiir]
Hayatým [Þiir]
Halepçe [Þiir]
Senden Önce, Sensiz [Þiir]
Çapkýn Kýz... [Þiir]


Kemal Yavuz Paracýkoðlu kimdir?

Okur yazar, okuduðunu anlar, yazdýðý okunur, emekli büro memurluðundan devþirerek, kendi kendine oldu yazar. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Hiç kimseden etkilenmemiþtir, kendine özgü bir yazý dili kullanýr...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Kemal Yavuz Paracýkoðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.