Osmanlý siyaset merkezinin göbeðine, genç 23 Türkiye’sinin mayasýný Ýttihat ve Terakki çalmýþtý. Yani ‘’Jön Türkler’’in mirasý diyebileceðimiz genç Cumhuriyet’in omurgasý olan ideoloji oluþturulmuþ ve tabi ki, sýradanlaþmýþ solcu ve Ýslamcýlar gibi ya tutarsa üslubuyla deðil. Olmazsa olmaz azmin belirleyiciliði ile baþarmýþtýlar...

28 Þubat’ýn etkileri aradan geçen yýllar sonra mý hatýrlanýr oldu? O günden bugüne 11 tam yýl geçti. Þimdiye kadar nerede ve ne haleydik? Demokrasi havarileri, sivil toplum kurumlarý, hümanistler ve dahi enva-i çeþit örgütler, oluþumlar, neden aradan geçen 11 tam yýl boyunca sustular? Denilebilir ki, her yýl 28 Þubatta eleþtiriler yapýldý, darbe ve darbeler kýnandý, yazýldý, çizildi. Peki, söz konusu eleþtiri ve kýnamalar ne kadar gerçekçi oldu, ne kadar gerçeði yansýttý?

Ben söyliyeyim, yanlýþ tespitte bulunursam ki, öyle kabul edileceðinin hükmünü yazmadan verdim. Böylece kariyerler zedelenmez ve dahi mesleki onurlar korunur, deðilse de, iþinizi kaybetmemiþ olursunuz!

11 yýl önceki manzara: Kürt sorunu, yasadýþý sol (yasal olaný bugün CHP) örgütler, gerici islamcýlar, bölücüler ve...

Bugün ise her zaman olduðu gibi, petlantonda birinciliði elden býrakmayan ýslahatçý Ýslamcýlarýn, ‘’biraz da biz Kürt olalým’’ sloganýný açarak, yarýþý önde götüren yeni Türkiye Ýslamcý demokratlarýn yarýþtýklarý sürece girdik.

Görünmeyen el yine düðmeye bastý gibi. Bazý kýrýntý bilgiler açýklansýn, bir yerlere kadar kapýlar aralansýn ki, demokrasi havarileri ve dahi Ýslamcý melekler kapý aralýðýndan bakabilsin.

S.O.S Veren ’’sosyal enternasyonalist’’lerin tutum ve konumunu, burada irdeleyecek deðiliz. Ancak deðinmeyi zorunlu gördüðümüz bir nokta, DTP’nin Türk milliyetçilerini aratmayacak þekilde, ‘’karayazgýlý Kürt’’lerin baþýna örülen senaryolarla yeni ve farklý bir ataða kalkmayý neden durdu durdu da, 2009’da gözünden vurduyu anlamýþ deðilim!

Tabii bu arada, Kürt kökenli Ýslamcý kanaat önderleri ve aydýnlarýna kem bakmayý da ihmal etmeden. Türk milliyetçiliði þovlarýný yapanlara da, bizi dýþa itmek için dýþlarsanýz, meydan bizden önce size dar gelecek derken, Türkcü þovenlerin neyin tehlike de olduðunu sanki bilmiyormuþ gibi havaya bürünmeleri, yarý tehditli ikazlarýn birilerini yanýlmaktan baþka ne amaç güttüðünüde çözmüþ deðilim.

Islahatçý Ýslamcýlarýn, 10-15 yýl önce Avrupa’da toplanan çayýr renkli sermayeden elde ettikleri yeþil Mark’lar, kimlerin kurduðu senaryolarla sümenaltý edildiði, X partisinin ihsan þemsiyesi altýnda, nimetler deryasýnda yüzen Ýslamcý meleklerin sessizliðini anlamak zor deðil. Nitekim halka vaad ettikleri kapital cennette yaþýyorlar þimdi.

Maneviyattaki mücahidlikten, müteahitliðe dervim dönüþümü, maddede ki eþekten cip(Jeep)’e, evrim geçirmesi gerekiri de unutulmamýþtý Ýslamcý meleklerce!

Peki bunlar neyin bedeliydi? Birileri sayýsýný dahi belirterek benim Kürt milletvekillerim derken hangi bedelle satýn almýþtý, milletvekillerini? Bu bedeli sormak suç olabilir, vazgeçelim.

2009’larda halka sunulan yeni imaj, adeta Türkiye kendisini sorgulayan bir süreçten geçiyor ve kirini temizliyor imajý! Ýyi de yasadýþý oluþumlarýn ve bu oluþumlarda yer alan kiþilerin iliþkilerindeki yasadýþýlýðýn, kesin olduðunu söyleyenlere sormak lazým. Bu oluþumun anasý kim, mayasý ne? Yasak iliþkiden doðan çocuk muamelesi gören örgütlerin(ki öyledir), vaftiz konusunda hükmü nedir?

Maddi fenomenin bölünme yasasýnda, öz(töz)ü kaç parçaya bölünürse bölünsün, o(kendisi) olmaktan çýkar mý? Ya da geriye dönüþümde elementin aslýný kaybeden formülün geçerliliði var mý?

Oysa samimiyet ve hakkaniyet 1900’lü yýllarýn baþýna dönmeyi gerektirmez mi? Enver paþa’larýn, Talat paþa’larýn kurgularýndaki arkaplaný deþifreden baþlamayý düþünemiyor muyuz? Ýttihat ve Terakki hiçbir zaman bitmiþ deðil ve bitecek gibi de görünmüyor.

Herkeste þunu iyi bilir ki, herhangi bir sistem, içindekilerini kendi irade ve isteði ile boþaltýyorsa; ya çürümüþlük ve kokuþmuþluðunu önlemek, ya eskinin yerine yeni ve daha farklý ve kaliteli þeyler koymak, ya da birilerinin emirleri doðrultusunda yapmak olasýlýðýndandýr.

Çok deðil, 10 yýl sonra bugünkü 28 Þubat’ýn, sözde maskesini düþürenlerin yerine neyi koyduklarýný göreceðiz! O gün gelince, yeniden bugün Türkiye’nin boþaltýlan karnýna neyin doldurulduðunu tartýþýyor olacaðýz. Buna Türk tarihinin devinim yasasý mý diyelim, ne?

Türk aydýnlarý þu an için, 220 yýl geriye gitmenin haklý gururunu taþýya dursunlar. Zaman onlara haklýlýklarýnýn geçerliliðini ya da geçersizliðini teslim edecek en adil yargýçtýr.

1789’un zafer sarhoþluðundan ayýldýktan sonra, kendilerini modernizm köleliðine teslim ettiðini gören Paris aydýnlarý, geç de olsa ayýlýp itiraf etmiþlerdi.

Türk aydýnlarý, Batý tarihini virgül(,)üne kadar ezberlemekle övünür. Acaba burayý da þerh etmiþler mi? Bundan dolayý her dönemde ‘’Baþkentte köpekler bile daha merkezi havlar’’ diyen Jerzy’e hak vermemek elde deðil.

mcan@hotmail.de


4.Mart.2009