menapoz Pigme
Hayatı kendine ve bütün erkeklere zehir etmeyi ideal edinmiş bir kızın fantastik yaşam öyküsü.
Hayatı kendine ve bütün erkeklere zehir etmeyi ideal edinmiş bir kızın fantastik yaşam öyküsü.
aldatabilirdim ama yapmadım. gecenin huzuru dururken güneşi seçmek belki de en büyük aptallığımdı benim. oysa güneşte de sevdiğim şeyler vardı, sırf tenimi yakıyor diye geceye sığınmak doğru olur muydu?
Hayat bazen yaşamk istemediğimiz şeylerle karşılaştırır bizi, onlardan ders çıkarabilelim diye..Ben ne yapması gerektiğini çok iyi bilip yapamayanlardanım.Dilerim siz benim gibi olmazsınız..
Ne olursa olsun bildiğin, başarılı olacağına inandığın yolda , işte kim ne derse desin asla vazgeçme, tıpkı sağır kaplumbağa gibi davran...
sevmek bir madalya gibi, sevdiğini açıklayamamak ise bir taş gibi asılı kalmış boyunlarında…
Buhranları kapılmış bir yazar belki de bir şairin kaleminden dökülen kelimelerim ben kuşkusuz. Hayal ettiklerim ve yaşadıklarım biraz da yaşamak istediklerimi anlatıyorum bugün mektubumda Sana. Okumayacağını bilerek, Sevgiyle, AŞK’la ve Saygı ile aktarıyorum duygularımı, uçları kırışmış bu mahzun kâğıda.
Düşündüm, neden bizler kişiliklerimiz arasına maddiyatı sokuyoruz. Hiç olmazsa bayram gibi özel günlerde, sadece yüreklerimizle birbirimizi kutluyalım. Daha doğru olmazmı? Ne dersiniz. Belki bir başlangıç olur bu temennim.
Bu dünyada ; sıcaktan eli yanacağını , soğuktan üşüyeceğini veya en basitinden niçin kaldırımdan yürümesi gerektiğini benim öğretmem gereken yeni bir insan var .
Düşünün ki ayakkabılarını bile nasıl bağlayacağını ben öğreteceğim .
Kimileri, insanları bir bütün olarak ele almak yerine yalnızca dış görünüşleriyle değerlendirirler. Ruh güzellikleri, insani değerler, yetenekler onlar için hiç önemli değildir. Bunun nedeni ise söz konusu özelliklerin hiçbirisini kendilerinde h
insan sevdiğinden istemeyerek ayrıldığında içi yanar ve bu bir tür hastalığa dönüşür geçmiş tarihimizden günümüze kadar aşk hastalığına çareler aranmıştır.bunun tek bir ilacı vardır zaman...zamanda sadece acıyı soğutur asla geçirmez...yazmak, okumak, dinlemek bu gibi durumlarda en mantıklı çaredir...
Daha ne duruyorsun sen böyle ölgün bir yorgunlukta geçen demlere ağlarken
Dereler menderesler yararak ırmaklara koşmakta
Bir kısrak kulunlar ovada salkımsöğüdün altında
Sevişir eşkin bir rüzgar çırılçıplak meyve gebesi dallarla
Daha ne duruyorsun gücenik bir yüzle kendi karanlığında ağlayan baykuşlar
Birtanem, diplerdeyim işte... Nefesimi bırakıyorum. Kalbimi bırakıyorum aşkımı ise gözyaşlarına terkedip yalnız sessiz sensiz geceye başlıyorum. Boşveriyorum sabah olmasın ....
"Bazen hayat suyu kesik musluk gibi oluyor..Aç kapa defalarca aç tıss yok.. Bekle dur birgün tekrar akacak diye, ama su yolunu çoktan değiştirmiş, sen orada susuzlukla paslanıyorsun.. Yine öfke doluyum haksızlıklara, duyarsızlıklara, yine fırtınalarda savruluyorum..Ve yine kendimi adresini arayan bir mektup yazarken buluyorum.."