Bu Notum Sana
bazen gerçekleri kendimize bile söyleyemediğimiz anlar olur ve cevaplayamadığımız sorular?peki kim verebilir bu soruların cevabını?artık öyle bir insan var mı hayatımızda?
"Yazarlık, kelimelerle yapılan sihirbazlıktır; okuyucu ise arka sıralardan fırlayan tavşandır." – Umberto Eco"
"Yazarlık, kelimelerle yapılan sihirbazlıktır; okuyucu ise arka sıralardan fırlayan tavşandır." – Umberto Eco"
bazen gerçekleri kendimize bile söyleyemediğimiz anlar olur ve cevaplayamadığımız sorular?peki kim verebilir bu soruların cevabını?artık öyle bir insan var mı hayatımızda?
seni sevmek ne kadar kolaydı oysa...kelimelerin ardına saklanan sevgiyi bulmak ne kolay olmuştu...
BİRLİK VE BERABERLİK OLUNUR MU...? ( 32 )
Atalarımız demiş ki;Birlikten kuvvet doğar.Bir elin nesi var,iki elin sesi var.Gibi akılla,mantıkla geçmişlerinden tarihten ders çıkarmış,doğru olduğunu gözlemlemişler.Ancak:Gel gelelim bir türlü BİRLİK VE BERABERLİĞİN MAYASININI BULAMAMIŞLAR.
sanki bir yerden başlamak gerekse cümlelere yada kelimelere hep içindeki o saklamaya çalıştığın ruhundaki gizli yaralar ortaya çıkıyor
Bak aynaya gör yüzünü eğri yerini görsende seversin kendini.
Gizli sevişmeler yapıştırdık gecenin anlına. Gölgemizi orda unuttuğumuzu bilemedik. Kimse görmeyecekti ya öpüştüğümüzü izimiz kalmış meğer herkes gördü biz göremedik.
Şimdi sevginin ıssız ormanlarında yolunu arayan bir tutsağım. Elimi tuttuğum her dal seninle kırılıyor. Sana ulaşamamanın yankısını yaşıyorum. Dağlara ulaşabilirsem belki aşarım.
Yıldızları hiç farklı düşündünüz mü?Acaba hiç farkettiniz mi aşıklarınızı?
Avucunda sakladığın düşlerinle, yitirilmiş duygularınla sadece merhaba de.
Duygularım matlaşmış, çekiciliğim bitmiş. Bana huzur veren her şeyin yitip gittiğini anladığım bugünse en mutlu günümmüş! İçimdeki hissi, cesareti ve olgunluğu kaybettiğimi düşündüğüm bugün doğmuşum ben. Ne büyük bir tesadüf.
Dünyayı görüp de seni göremiyorsa bu gözlerim, gözlerime lanet olsun; tüm acıyı hoşgörüyle yoğurup güleryüzle sunan bu yüreğime lanet olsun seni hissedemiyorsa...
Zaman duvarlardan sıvaları koparır gibi insanları da söküp atmakta hayatından. Sabırla, tek tek taşlarını dizdiğin duvarları yıkmaya çalışmaktasın artık. İnsan dünyada en kompleks varlık iken yetmemekte sana. Arzudan arzuya, duygudan duyguya atlatmakta seni. Sanki ip atlatır gibi.
Yanıyorum alev alev... Yanaklarımdan, kulaklarımdan, ellerimden tüm sinir uçlarımdan alevler fışkırıyor. Sanki bir yanım buz tutmuş, diğer yanım ise alev alev yanıyor. Şu an uyumak, korkunun serin sularına atılmak, uykunun girdaplarında boğulmak, bilinmezlerle karşılaşmak istiyorum. Bir bakış, bir his, bir güvence özlemimde.
Zaman avuçlarımda dağılıyor, nereden başlayacağım, neden sırılsıklamım gökyüzünde tek damla yağmur yok…
aldatabilirdim ama yapmadım. gecenin huzuru dururken güneşi seçmek belki de en büyük aptallığımdı benim. oysa güneşte de sevdiğim şeyler vardı, sırf tenimi yakıyor diye geceye sığınmak doğru olur muydu?